Darbe soruşturmasında Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın yaverlerinin ifadeleri Anadolu Ajansı tarafından duyuruldu.
Darbe girişimine ilişkin soruşturmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başyaveri Albay Ali Yazıcı ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaveri Yarbay Levent Türkkan önce gözaltına alınmış ardından tutuklanmıştı.
Erdoğan’ın başyaveri
Albay Yazıcı ifadesini Ankara Adliyesi’nde verdi.
Göreve 27 Temmuz 2015'te getirildi. Kendi ifadesine göre o tarihe kadar kıta görevindeydi; kendisini bizzat Erdoğan seçti.
Başyaver Albay Ali Yazıcı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında verilen gözaltı kararıyla 16 Temmuz Cumartesi günü gözaltına alındı. Başyaver Yazıcı, 12 Ağustos 2015'te Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen törenle başyaverlik görevini Tank Kurmay Albay Bekir Furkan Özdaban'dan devralmıştı.
Erdoğan'ın yaverleri
Yaverlik Kurumunun Tarihçesi Cumhurbaşkanlığı sitesindeki bilgiye göre Padişah Sultan Abdülaziz’in 1863’te gerçekleştirdiği Mısır gezisi sırasında padişaha eşlik eden, Serasker Fuat Paşa için ilk defa yaver unvanı kullanılmış. Mustafa Kemal 1917’de Almanya ziyaretinde Veliaht Vahdettin’e yaver olarak refakat etti. 1923 yılından itibaren Osmanlı’dan gelen bu kurum devam ettirildi ve başyaver ve yaverler aralıksız Cumhurbaşkanlığında görev yaptı. |
Cumhurbaşkanı'nın kuvvet komutanlıklarını temsil eden dört yaveri daha bulunuyor. Ancak 15 Temmuz'da hiçbir yaveri Erdoğan'ın yanıda değildi. Soruşturma kapsamında beş yaverinin üçü gözaltına alındı.
Havacı yaveri Yarbay Erkan'a 15 Temmuzdan itibaren ulaşılamıyordu Kıvrak’ın, 16 temmuz günü Antalya’nın Lara-Kundu bölgesindeki bir otelde yakalandığı bildirildi. Denizci Yarbay Yaver Şafak Deliacı da gözaltında.
Karacı Yaver Yarbay Mete Semercioğlu ve Jandarma Yaver Binbaşı İsmail Terzi gözaltına alınmadı.
Yaverler Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına bağlı olarak görev yapıyor. Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da darbecilerle ilgisi araştırılıyor. Barış gözaltına alındı. Muhafız Alayı Komutanı Barış'ın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'yı rehin tutan ekibin başında olduğu iddia ediliyor.
Tayini çıkmış
Yazıcı ifadesinde aslında Nisan ayında tayini çıktığını belirtti. Tayin edilme nedenini “Cumhurbaşkanlığı makamının danışmanlarının müdahalesine müsaade etmemek” olarak açıkladı. “Sayın Cumhurbaşkanı'nın uygun göreceği bir zamanda Çorlu Alay Komutanlığına gidecektim ancak 15 Temmuz tarihi itibarıyla görevimin başındaydım."
“Tatbikat var, denildi”
Yazıcı darbe girişimi öncesinde memleketine ailesini görmeye gittiğini söyledi.
“11 Temmuz'da Tokat'a geldim. 14'ünde Ankara'ya döndüm. 14 Temmuz tarihinde öğle sıralarında Ankara'ya geldim. O gün Alay Komutanı Kutsi Barış ile görüştüm. 15 Temmuz gecesi tatbikat olacağını, kimlerin katılabileceğini sordu. Ben de 2 astsubayın katılabileceğini söyledim. İki astsubayın isimlerini verdim. Aramızda darbe konuşması hiç geçmedi. Sonra ben Çankaya Köşkündeki lojmanıma geçtim. Evde yalnız kaldım, misafirim yoktu."
"Tercihlerim hatalı ama suçsuzum"
Yazıcı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otelin ismini Alay Komutanı Kutsi Barış’a söylemesi, darbe girişimi sırasında Erdoğan’ı aramaması, Marmaris’e gitmek yerine İzmir’e gitmesi gibi şüphelerle soruşturmaya dahil edildi. Yazıcı ifadesinde darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı’nı aramamasını ve Marmaris’e gitmemesini tercih hatası olarak değerlendirdi ve darbeye destek vermediğini belirterek suçsuz olduğunu söyledi.
Genelkurmay yaveri
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaveri Yarbay Levent Türkkan ifadesinde, ‘etkin pişmanlık hükümlerinden’ yararlanmak istediğini söyledi.
Türkkan TSK’daki Gülen Cemaati yapılanması ve darbe girişimi ile ilgili bilgiler verdi. Türkkan’ın basına Anadolu Ajansı tarafından servis edilen fotoğraflarında darp edildiği ve vücundunun çeşitli yerlerinin sarılı olduğu görüldü.
Cemaate nasıl girdiğini anlattı
Türkkan Fetullah Gülen Cemaatine nasıl girdiğini, eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Paşa’yı nasıl dinlediklerini,
“Babam çok fakir bir çiftçiydi. Fethullah Gülen Cemaati ile ilk defa ortaokul döneminde tanıştım. Ortaokulda cemaatin abileriyle tanıştım. Ben subay olmak istiyordum. 1989 yılında Işıklar Askeri Lisesi’nin sınavlarına girdim. Bana sınav olmadan önceki gece yarısı getirip soruları verdiler. Şıkların üzerine cevaplar işaretlenmişti.
"İma ile namaz"
“Işıklar Askeri Lisesi’ndeyken Serdar ve Musa abilerle görüşmeye devam ettim. Ayda bir kez görüşüyorduk. Namaz kılıyorduk, sohbet ediyorduk, Fethullah Gülen’nin kitaplarını okuyorduk. Abilerim bana deşifre olmamak için askeri lisede tuvalette abdest almayı ve ima ile namaz kılmayı öğretmişlerdi. Herhangi bir siyasi kanala yönlendirilmedim. Genelde AKP’ye oy verdim. Askeri lise döneminde bana herhangi bir görev vermediler. Bize, ‘Tek göreviniz ifşa olmamak’ diye öğretiyorlardı.”
Özel Paşa’yı dinliyordum
2011-2015 yılları arasında Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Paşa’nın emir subay yardımcısı olarak çalıştığını kaydeden Türkkan’ın ifadesine şöyle devam etti:
“Özel Paşa’nın son üç ayında emir subayı oldum. Genelkurmay’da emir subayı görevine başladıktan sonra Cemaat yapılanması adına bana verilen örgütsel görevleri de yerine getirmeye başladım. Özel Paşa’yı dinleme cihazıyla sürekli dinliyordum.
“Türk Telekom’da çalışan abi”
“Murat abiden önceki ismini hatırlayamadığım Türk Telekom’da çalışan abi, bana dinleme cihazını verip Paşa’nın sesini kaydetmem talimatını verdi. Paşa’nın her gün sesini kaydettim. Necdet Özel Paşa döneminde iki yıl Hulusi Akar Paşa, iki yıl da Yaşar Güler Paşa Genelkurmay 2. Başkanlığı görevini yürütmüşlerdi. Her ikisinin de emir subayı arkadaşım Binbaşı Mehmet Akkurt’tu. Mehmet Akkurt da Gülen Cemaati’nin bir mensubudur. Ses kayıtlarını onunla birlikte yaptık.
“Şu anda Mehmet Akkurt’un nerede olduğunu bilmiyorum (15 Temmuz’da öldürüldü). Darbeye teşebbüs günü onun görevi, Genelkurmay 2. Başkanı’nı etkisiz hale getirmekti.
“Subayların yüzde 60-70’i cemaatçidir”
“Bize söylenen Yaşar Paşa cemaatçi değildi, fakat Hulusi için cemaati seven, sempatizan, zarar vermeyen kişi diyorlardı. Benim şahsi kanaatim 1990’lı yıllardan bu yana sınavla okullardan gelen ve orduya alınan subaylardan yüzde 60-70’i cemaatçidir. Genelde cemaatçi olan subaylar kurmay subaylardır. Bu benim bir cemaatçi olarak tahminim.
“Darbe yapılacağını 14 Temmuz’da öğrendim”
“Ben darbe yapılacağını 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00-11.00 sıralarında öğrendim. Genelkurmay Başkanı Danışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan bana darbe planladıklarını, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve orgenerallerin tek tek alınacağını sessiz sedasız işin biteceğini söyledi.
“Evren olacak mısın?”
“15 Temmuz 2016 Cuma günü öğleden sonra Albay Orhan Yıkılkan beni de aldı. Birlikte Tümgeneral Mehmet Dişli’nin odasına gittik. Dişli, Genelkurmay Proje Yönetim Daire Başkanı’dır. Dişli darbe teşebbüsü başladığından ilk önce Hulusi Akar Paşa’nın odasına kendisinin tek başına gireceğini, ona darbeyi tebliğ edeceğini, onun kabul etmesi halinde darbe faaliyetinin başına geçirileceğini bize söyledi. Bunu söylerken bize ‘Genelkurmay Başkanı’na Kenan Evren olacak mısın olmayacak mısın diye soracağım’ şeklinde beyanda bulundu. Elinde bir not kağıdı vardı. Oraya Genelkurmay Bakanı’na söyleyeceklerini tek tek yazmıştı. Dişli Paşa içerde 5 dakika civarında kaldı ne konuştuklarını duymadık. Hulusi Akar, Dişli Paşa ve bizlere hitaben ‘Yanlış yapıyorsunuz, bu böyle olmaz’ dedi.
“Samimi olarak pişmanım”
Herkes içeriyi girince panik yaptı su getirin dedi. Suyu içtikten sonra abdest alıp namaz kılacağım, üstümü değiştireceğim dedi. Namazını kıldıktan sonra özel kuvvetlerden gelen görevliler koluna girip alıp götürdüler. Samimi olarak pişmanım. Sadece darbeye iştirak etmekten değil, Fetullah Gülen Cemaati mensubu olmaktan dolayı da çok pişmanım. Olayların içindeyim bu yüzden sorumluluğum var. Fakat ben vatan haini değilim.” (HK)