Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 71. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için ülkelerinin geleceği için "Fetullahçı Terör Örgütüne [FETÖ] karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum" dedi.
Erdoğan, Suriye operasyonuyla Cerablus ve Çobanbey (el Rai) bölgeleriyle ilgili, “Güvenli alan haline getirdiğimiz yerlerin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve birlikte çalışmalıyız” dedi.
Erdoğan özetle şunları söyledi:
15 Temmuz darbe girişimini
“Tanklar sokakları, insanları ezip geçti. Helikopterlerden, askeri araçlardan sivillerin üzerine ateş açıldı. Bu darbe girişimi milletimizin demokrasisine, hükümetine özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi.
“Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye'deki darbe girişimi aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı.
“Bu yeni nesil terör örgütü sadece Türkiye'nin değil varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle bugün bu Genel Kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır.
“Bu örgüt, Türkiye'nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir.
“Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için ülkelerinin geleceği için Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum.”
Suriye savaşı, mülteciler
“Türkiye vatanlarını terk etmek zorunda kalan Suriyelileri misafir ediyor. ‘Niye Türkiye'ye geldiniz’ demiyoruz. Kapılarımızı kapatmadık.
“Dünya almayabilir, Batı almayabilir ama biz alacağız. Niye? Çünkü insanız.
“Toplamda 25 milyar dolar gibi bir harcama yapılmıştır. Peki dünyadan size ne geldi? Şu anda çatısı altında bulunduğumuz Birleşmiş Milletler'den bize gelen destek 525 milyon dolardır. Başka? Başka herhangi bir şey yok.
“Peki Avrupa Birliği'nden gelen bir şey var mı? Ne yazık ki Avrupa Birliği de verdiği sözleri tutamamıştır. Türkiye'ye gelen herhangi bir yardım bu konuda söz konusu değildir.
“Ülkemize sığınan 2 milyon 700 bin Suriyeli, 300 bin Iraklı olmak üzere, bu 3 milyon mülteciye bizler hiçbir etnik, mezhep veya din ayrımı gözetmeksizin kucak açtık. Türkiye'deki bu çadır kentlerde, konteyner kentlerde misafir ettiğimiz bu insanlarla ilgili olarak desteğimizi devam ettireceğiz.”
Fırat Kalkanı operasyonu
“PKK, PYD terör örgütünün önceliğinin DEAŞ'la [İslam Devleti/IŞİD] mücadele etmek olmadığı bu operasyonla birlikte açıkça ortaya çıktı.
“Operasyon Suriye'deki ılımlı muhalif unsurların öz güvenlerinin yerine gelmesini de sağlamış oldu. Hatta bu gelişme Musul'u DEAŞ teröründen kurtarmak isteyen Irak'taki yerel güçleri de cesaretlendirdi.
“Cerablus'tan DEAŞ'ı derdest ettik. Ardından Rai (Çobanbey), Rai'de de aynı şekilde DEAŞ'ı oradan da derdest ettik. Böylece Cerabluslu Cerablus'a, Raili Rai'ye yerleşmiş oldu.
Güvenli alan haline getirdiğimiz yerlerin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve birlikte çalışmalıyız.”
Musul operasyonu
“Irak'ın en büyük gücünü oluşturulan etnik ve mezhebi çeşitliliği muhafaza edecek ideal bir siyasi sistemin tesisi kolay olmayacak.
“Musul operasyonu bölge halkının hassasiyetleri gözetilerek yürütülmelidir. Aksi halde bölgede yeni sorunlara yol açabilecek bir milyondan fazla insanın sığınmacı düşebileceği yeni bir insani krizin çıkması kaçınılmazdır.” (AS)
* Fotoğraf. Volkan Furuncu, New York / AA