Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’ya seslendi, “Kişi başına düşen gelirleri bizden katbekat fazla olan pek çok ülke, sırf rahatlarını bozmamak için mültecilerin dramına kayıtsız kalıyor” dedi.
Erdoğan İstanbul’da, Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu ile Türkiye Gençlik Vakfı’nın 9. Öğrenci Buluşması’nda, dün akşamki konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Şimdi çıkmış bir tanesi, dünyanın değişik yerlerinde, ‘Başkanlık sisteminin gelmesi için kan gerekir, kan’ diyor. Üç unsur var. Bu üç unsurun bir tanesi mezhepçilik unsurudur, ikincisi ırkçılık unsurudur, üçüncüsü terör unsurudur. Bu zatın söylediklerinde, bu üç unsurun tamamı var.
TIKLAYIN - KILIÇDAROĞLU: DEMOKRASİ KARŞITLARININ GELENEĞİNDE KAN DÖKME VARDIR
“Bunlar kandan besleniyorlar. Aynen bölücü terör örgütünün uzantıları gibi. Bunlarda da o hava esmeye başladı. Herhalde oraya imrendiler.
“Baktılar ki bu iş, sandıkla gelmiyor. Girdiği her seçimde malum, aldığı netice ortada. Şimdi ‘Acaba kanla netice alır mıyız?’ diye buna bakıyor. Alamayacaksın. Bu milletin üstüne çıkamazsın. Millet ne derse o olacak.
“Van’da il başkanları toplantısında konuşan zat, şahsıma karşı alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil haddini. Ben halkımdan besleniyorum, halkımdan.”
“İnsanlıkdışı manzalaralar…”
“Ülkemizin sınır komşusu Suriye’de, 6 yıldır kardeşlerimiz acımasız ve gayri meşru bir rejim tarafından hunharca katlediyor.
Bugüne kadar yaklaşık 600 bin masum insan varil bombalarıyla, balistik füzelerle, işkencelerle, kimyasal silahlarla öldürüldü. 13 milyon Suriyeli evinden oldu, bunların 6 milyonu vatanını terk etti.
Kişi başına düşen gelirleri bizden katbekat fazla olan pek çok ülke, sırf rahatlarını bozmamak için mültecilerin dramına kayıtsız kalıyor.
Sınır kapılarında, derme çatma mülteci barınaklarında, denizlerde yaşanan insanlık dışı manzaraları, eminim sizler de bizim gibi yüzünüz kızararak, esefle izliyorsunuz. İnsan Hakları Beyannamesi’ni kaleme alanlar, bugün en temel insanlık sınavından kalmış durumdalar.
Afrika, Asya, Ortadoğu i için demokrasi ve özgürlük karnesi hazırlayanlar, kendi karnelerindeki kırıkları hiç gündeme getirmiyorlar.”
“Söylediğimizde diktatör oluyoruz”
“Terör örgütlerinin, eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar, bunların elinde can veren masumların haklarını savunmadılar, savunmuyorlar.
“Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle ne ilgisi var? Eli kanlı caniler, ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu?
“DEAŞ’ın [IŞİD] eylemlerine verdiğiniz tepkiyi, niçin PKK, DHKP-C ve YPG’nin saldırıları karşısında esirgiyorsunuz?
“Madem siyasi idamlara karşısınız; neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami’nin idamına sessiz kaldınız? Avrupa’dan bir ses çıktı mı? Bunun adı çifte standart değil midir?
“Biz, bunları söylediğimizde, tutarsızlıklarını yüzlerine vurduğumuzda da beyefendiler rahatsız oluyorlar. Tayyip Erdoğan diktatör oluyor. Motiur Rahman’ı idam edenler diktatör olmuyor. Ona seyirci kalanlar olmuyor.” (AS)