Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Merkezi ile Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin (İMDAT) 2020–2024 yılları arasında gerçekleştirdiği araştırmada 864 çocuk istismarı vakası incelendi.
Araştırmayı yöneten Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat, vakaların yüzde 83,1’inde mağdurun kız çocukları olduğunu belirterek, "Toplumsal cinsiyet rolleri, sessizlik kültürü ve utanma duygusu kız çocuklarını görünmez hale getiriyor" dedi.
Vakaların çoğu evde
Araştırmaya göre, vakaların yüzde 71’inin cinsel, yüzde 19,5’inin fiziksel, yüzde 9,5’inin ise her iki tür istismarı içeriyor.
İstismarın failleri arasında ilk sırada yüzde 27,1 ile babalar yer aldı. Bunu yabancılar (yüzde 15,9), komşular (yüzde 9,5), üvey babalar (yüzde 8,6), akrabalar (yüzde 6,2), öğretmenler (yüzde 3,6) ve anneler (yüzde 2,9) izledi.
İstismarın en sık gerçekleştiği yer ise yüzde 37,8 ile çocuğun yaşadığı ev oldu. Sokak (yüzde 17,5), okul (yüzde 9,5), iş yeri (yüzde 8,9), araç (yüzde 3,2) ve yurtlar (yüzde 2,3) diğer öne çıkan mekanlar arasında yer aldı.
Bulguları değerlendiren Prof. Dr. Polat, "Ev, çocuğun güven duygusunun temellendiği yer olmalı. Oysa veriler, güvenli alanın ihlal edildiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Her 6 vakadan biri ölümle sonuçlandı
Adli sürecin de değerlendirildiği araştırmada, 864 vakanın yüzde 77’sinde hukuki işlem başlatıldığı, yüzde 46,5’inde ise faillerin tutuklandığı bildirildi. Mağdurların yüzde 84’ü hayatta kalırken, yüzde 16’sı şiddet sonucu yaşamını yitirdi.
"Bu oranlar, çocuğa yönelik şiddetin ölümcül bir toplum sorunu olduğunu açıkça gösteriyor" diyen Prof. Dr. Polat, çocuğun korunmasında ilk sorumluluğun ailede olduğunu vurguladı.
Aile iletişimi neden önemli?
Çocuğun korunmasında ilk sorumluluğun aileye ait olduğunu belirten Polat, “Aileler çocuklarıyla açık, empatik bir iletişim kurmalı. Çocuklara bedenlerinin sınırları, ‘hayır’ deme hakkı ve iyi dokunuş-kötü dokunuş farkı yaşına uygun biçimde anlatılmalı. Güvenli aile ortamı, istismarı bildirme cesaretini artırır ve erken müdahale şansını yükseltir. Çocuklar siber zorbalık, online taciz ve pedofili risklerine karşı bilinçlendirilmeli. Aileler güçlü parola kullanımı, kişisel bilgilerin paylaşılmaması ve tanımadıkları kişilerle iletişime geçmemeleri konusunda rehberlik etmeli." dedi.
"Aileler çocuklarıyla teknolojisiz zamanlar geçirmeli"
Polat yetişkinlere önerilerini şöyle sıraladı:
*Aileler, çocuklarıyla teknolojisiz zamanlar geçirerek duygusal farkındalıklarını artırmalı.
*Çocuklara dijital kültür, haklar ve güvenlik kuralları basit ve anlaşılır bir dille anlatılmalı.
*Ebeveynler, çocukların çevrimiçi hesaplarını güvenlik ayarlarıyla korumalı, şifre paylaşımını engellemeli.
*Okullar, siber zorbalık konusunda farkındalık yaratmalı ve öğrenciler, öğretmenler, veliler arasında ortak bir anlayış geliştirmeli.
*Sosyal medyada çocukların kişisel bilgileri paylaşılmamalı.
*Çocukların dijital medya okuryazarlığı geliştirilmeli
(NÖ)

