Çocuk Vakfı Tuzla’daki Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’in Ermenilere iade edilmesini istedi.
Vakfın açıklamasında, kampın hukuki statüsü ne olursa olsun devlet tarafından çocuk haklarına ve çocuğa saygının gereği olarak gerekiyorsa kamulaştırma yönetimiyle iade edilmesi gerektiği vurgulandı.
“Devlet Kamp Armenolarak bilinen Tuzla Çocuk Kampı’nıasıl sahiplerine iade etmelidir.
“Bu taşınmaz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının hatıralarında yeri olan bir mekân niteliğindedir.
“Bu yüzden, şimdiki hukukî durumu ne olursa olsun, devlet, vatandaşlarına yönelik hassasiyetini ve gerekiyorsa kamulaştırma suretiyle mekânın korunmasını sağlamalı; çocuk haklarına ve çocuğa saygının gereğini yerine getirmelidir.” (YY)
Kamp Armen'in tarihçesi |
Hrant Dink, içinde yetiştiği, sonrasında da eşi Rakel Dink'le birlikte yöneticiliğini yürüttüğü Tuzla Çocuk Kampı'nı 'Atlantis Uygarlığı' olarak tanımlamıştı. Bu tanım, kampın el emeği özelliğine vurgu yapıyor. Kampın tarihçesi şöyle: Nasıl el kondu? Bu arada, 6 Temmuz 1971'de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, oy birliğiyle, vakıf senetleri bulunmayan cemaat vakıflarının 1936 beyannamelerinin vakıf senedi olarak kabul edilmesini onayladı. Böylece, beyannamelerinde bağış kabul edeceklerine dair açıklık bulunmayan cemaat vakıflarının doğrudan ya da vasiyet yoluyla gayrimenkul edinemeyecekleri, yasal hükme bağlandı. 8 Mayıs 1974'te, Yargıtay Genel Kurulu'nun, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararı onamasıyla, emsal teşkil edecek içtihat gelmiş oldu. Bu kararın ardından açılan davalarla, cemaat vakıflarının 1936 yılından sonra edindikleri taşınmazların büyük çoğunluğuna el kondu. 23 Şubat 1979'da, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kartal 3. Asliye Hukuk Hâkimliği'ne başvurarak, Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı'nın elindeki tapunun iptal edilmesini ve eski sahibine geri verilmesini istedi. Dört yıl süren davanın sonunda, mahkeme, kamp arazisinin vakfın elinden alınıp eski sahibine verilmesine karar verdi. Böylece, Sait Durmaz, 1962'de boş olarak sattığı araziyi, hiç para ödemeden, üstünde kurulu olan kamp tesisleriyle birlikte geri aldı. Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı, yıllar önce her türlü yasal işlemi yerine getirerek satın aldığı malı, sanki çalmış gibi, eski sahibine iade etmek zorunda bırakıldı. (Kaynak: Agos) |