Çocuk Kavramı Bilinmiyor
Polat'ın kırsaldan yoğun göç alan İstanbul ve Ankara illerinde yüz yüze görüşme metodu ile çoğunluğu lise ve üniversite öğrencilerinden oluşan 1469 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmaya göre gençlerin yüzde 56'sı çocukken fiziksel istismara maruz kalmış.
Polat'ın, Çocuk Hakları İçin Yurttaş Hareketi ile Çocuğu İstismardan Koruma ve Rehabilitasyon Derneği (ÇİKORED) çatısında gerçekleştirdiği araştırmada, yüzde 51'i erkek, yüzde 48'i kadınlardan oluşan örneklemin yüzde 72'si 15-25 arası yaş gurubunda ve yüzde 53'ü halen öğrenci.
Polat'ın araştırması Türkiye'de çocuklara yönelik fiziksel ve cinsel istismar algısına ilişkin çarpıcı sonuçlar içeriyor.
* Araştırmaya katılan her 4 kişiden biri cinsel istismar ortaya çıktığında durum saklanmalı, aile içinde sorun çözülmelidir diyor.
* Araştırma, katılanların yüzde 26.5'inin okullarda eğitim sistemi olarak dayağın yer almasını kabullendiğini ortaya koyuyor.
* Kalımcıların yüzde 10'u "Başlık parası istemenin", yüzde 22'si ise "Çocuğun rızası olmadan okul haricinde din eğitimi veren kurumlara yollanması"nın çocuk hakları ihlali olmadığını düşünüyor.
* Çocukken itme, hırpalama, tokat atma, yumruklama veya tekmeyle vurma şeklindeki hareketlerin herhangi birine maruz kaldığınız oldu mu sorusuna katılımcıların yüzde 56'sı evet cevabını vermiş.
* Katılımcıların yüzde 20'si ebeveynlerinin "sinirlerine hakim olamadıkları" için fiziksel istismara maruz kaldıklarını belirtirken, yüzde 15.52'si "kabahatliydim o yüzden oldu" diyerek bunu kabulleniyor, yüzde 6'sı ise "umursamadım çünkü herkese oluyor" diyor.
* Yüzde 39'u ilk kez böyle bir dayak olayını ilköğretim çağında yaşadıklarını belirtirken, Son kez ne zaman dayak yediniz? sorusuna ise yüzde 22'si 14-20 yaş arasında maruz kaldığını ifade ediyor.
Oğuz Polat, Birleşmiş Milletler'in Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile iç hukukumuzda "0-18 yaş arası her birey çocuktur" şeklinde çocuk tanımı açıkça yapılmış olmasına karşın katılımcıların sadece yüzde 22'sinin Sizce "çocuk" tanımı hangi yaş gruplarını kapsar?sorusuna doğru cevap verdiklerini söylüyor.
Polat, "Bu derece iyi eğitim düzeyindeki bir örneklemde bile Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin ilk maddesi olan çocuk kavramının bilinmediği görülmektedir" diyor.
Polat, bu durumun halen çocuğun sağlığı ve bireysel gereksinmelerden çok çevre ne der kaygısıyla şeref ve haysiyet kavramlarının toplumda daha ön planda geldiğini gösterdiğine dikkat çekiyor.
Polat ayrıca, "çocuklar görünüşleri ya da davranışları nedeniyle cinsel istismara maruz kalabilirler" şeklindeki mitin (doğru zannedilen yanlış görüş) yüzde 38 oranında doğru kabullenilmesinin cinsel istismarda çocuklara da kusur bulma gibi düşündürücü noktaya işaret ettiğini belirtiyor. (KÖ)