ÇHD Genel Sekreteri Avukat Selçuk Kozağaçlı, Çiçek, İpek ve Çölaşan'ın Avukat Aşçı'yla ilgili "terör suçlarından hükümlü ve tutukluların bir kısmının avukatı olmak ve terör örgütüne yardım ve yataklık etmek suçlarından yargılanmak" saptamalarını öne sürdüğünü, açıklamaları "hukuk devletiyle temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından endişeyle izlediklerini" söyledi.
Kozağaçlı, açıklamalarla, "hakkında kesinleşmiş bir mahkeme hükmü bulunmayan kimseleri suçlu ilan etme yasağı olarak özetlenebilecek 'masumiyet karinesi'nin ihlal edildiğini" kaydetti, "avukatın müvekkilleri ile özdeşleştirilmesi yasağının yok kabul edildiği yaklaşımınız ilkel ve utanç vericidir" dedi.
"Cehaletle karşı karşıyayız diyemeyiz"
Kozağaçlı, Çiçek, İpek ve Çölaşan'ın, hukuk bilgisine sahip olduğunu hatırlatarak, "temel hak ve özgürlükleri, siyasal iktidarın gündelik küçük çıkarları için yok kabul etmenizi anlayışla karşılamak mümkün değildir" dedi.
Yüce Divan'da yargılanan bakanları savunan avukatların, "hortumcuların, vatan hainlerinin, rüşvetçilerin, müfterilerin, mürtecilerin avukatları" olarak anılmadığını kaydeden Kozağaçlı, siyasal davalara bakan avukatların da "terör örgütü avukatı" olarak nitelenemeyeceğini kaydetti.
Kozağaçlı, "yaptığınız yakışıksız olmanın ötesinde suçtur ve bundan vakitlice geri dönerek özür dilemelisiniz" çağrısında bulundu, Avukat Aşçı'ya destek verenlerin "bir avuç terörist" değil, hekimler, mimarlar, avukatlar, aydınlar ve sanatçılar olduğunu ifade etti. (AÖ/TK)