Ekoloji Kolektifi, mevcut çevre planlarının hangi saikler üzerinden belirlendiğini ve bu planların enerji yatırımları ile ilişkisini incelediği “Türkiye'de Çevre Düzeni Planlamasında Enerji Politikaları” adlı çalışma yayınladı.
Çevre Düzeni Planları, kentlerin anayasası olarak kabul edilir. Türkiye’de faal olarak kabul edilen toplam 35 çevre düzeni planı bulunuyor.
Çevre Düzeni Planı nedir?Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan plan. |
Planlarda 5 tespit
Termik santral projelerinin yoğunlukta olduğu 35 ili kapsayan 12 Çevre Düzeni Planlarının incelendiği çalışmadan şu temel sonuçlar ortaya çıktı.
* Bu planlar enerji yatırımlarının sadece yerinin belirlenmesini kapsıyor.
* Enerji ihtiyacı, enerji talebi ve enerji potansiyellerine dair analizleri içeriyor.
* Sadece yatırım odaklı, bütüncüllükten uzak bir yaklaşımla hazırlanıyor.
* Temel planlama ilkelerinin hemen hemen hepsinin göz ardı ediliyor.
* Enerji yatırımlarının toplumsal ve ekolojik maliyetlerinin göz önünde bulundurulmuyor.
"Doğal varlıka sadece kaynak olarak bakılıyor"
Çalışmada, çevre planlarında nüfus tahminlerinin abartılı olduğu, doğal varlıkların sadece kaynak olarak görüldüğü, alt planlar ile çevre planları arasındaki ilişkinin zayıf olduğu tespit edildi.
Çevre planlarının sosyal, çevresel ve ekonomik dengeleri gözeten bir biçimde hazırlanmadığı sadece sektör bazlı büyümeyi hedeflediği bulgusuna ulaşılan çalışmada, kendi öz varlıklarına dayalı, yenilenebilir, yenilikçi, ekolojik, eşitlikçi, adil bir gelişme yaklaşımının ortaya konulmadığı belirtildi.
"Termik santrallerin sadece yeri belli"
12 planda, enerji kullanımı, enerji ihtiyacı, enerji talepleri ve enerji potansiyeline ilişkin herhangi bir analiz ve öngörünün de bulunmadığı ifade edildi.
"Planlamanın kentsel boyutuyla enerji yatırımları arasında da hiçbir ilişki kurulmamış, sadece termik santraller için yer belirlenmiştir. Yenilebilir enerji ise, planların hepsinde önemli bir potansiyel olarak ifade edilmekte ancak ve ancak bölgesel dinamikler ve ihtiyaçlar, uygunluk ve yeterlilik gibi planlamanın ana unsuru olan konulara ise hiç girilmemektedir."
"Sadece yatırım odaklı"
Çalışmanın yazarlarından avukat Fevzi Özlüler şöyle dedi:
“Çevre planları hazırlanırken sadece yatırım odaklı bir yaklaşım sergilenmiş, bu yüzden planlarda temel planlama ilkelerinin hemen hemen hepsi göz ardı edilmiş. Bu durum enerji politikalarımızı da doğrudan etkiliyor; enerji ihtiyacı ve talepleri göz önünde bulundurulmadan yatırım kararları alınıyor." (NV)