bianet ve IPS İletişim Vakfı'nın "Etkiniz AB" programı kapsamında Avrupa Birliği finansal desteği ile gerçekleştirdiği çalışmada 24 Nisan-28 Mayıs 2023 tarihleri arasındaki iki aşamalı kampanya süreci mercek altına alındı. Halk TV, ATV Haber ve Habertürk kanallarının ana haber bültenleri ile aynı süre içinde, belirlenen anahtar kelimelerin geçtiği Twitter paylaşımları derlenerek “Doğal Dil İşleme” (NLP- Natural Language Processing) yöntemiyle söylem ve içerik analizine tabi tutuldu.
Analiz çalışmasında ATV Ana Haber, Halk TV Ana Haber ve Habertürk Ana Haber’in beş haftalık bültenlerinin tamamını oluşturan 72 bin 754 cümle tarandı. 12 dezavantajlı grup ve bu gruplarla bağlantılı iki olayla ilgili 150 anahtar kelime izlenerek toplam 326 bin 936 adet Tweet incelendi. Ayrıca bunlarla karşılaştırma yapabilmek için AKP, Millet İttifakı, HDP-YSP ve TİP seçim bildirgeleri de taranarak içerik analizi gerçekleştirildi.
Ağırlıklı gündem maddeleri
Üç televizyon kanalının haber bültenlerinde, belirlenen dezavantajlı gruplarla ilgili konular arasında seçim döneminin en ağırlıklı gündemini “Kürtler”, “HDP Operasyonları”, “Yoksullar” ve “Mülteciler” oluşturdu. İkinci tur cumhurbaşkanlığı seçiminde ise “Mülteciler” açık ara öne çıktı. Ancak bu konular tartışılırken bültenlerdeki negatif ve saldırgan dilde dikkat çekici yükselişler tespit edildi. Ayrıca ATV Ana Haber ve Halk TV Ana Haber’de saldırgan dilin Habertürk Ana Haber’den daha sık kullanıldığı belirlendi.
İçerik analizinde, ATV Ana Haber’de “Erdoğan” ve “Cumhurbaşkanı” konuları yanında en fazla “Kılıçdaroğlu”, “Terör”, “HDP” ve “CHP”den söz edilmesi dikkat çekiyor. Bu durum AKP’nin “terör”, “tehdit” ve “güvenlik” gibi temaların ağırlıkta olduğu seçim bildirgesiyle paralellik taşıyor. Bu çerçevede, ATV haber bültenlerinde kullanılan dil ve içeriğin daha belirgin bir stratejinin ürünü olduğu görülüyor. Bu dil aynı zamanda 2023 seçimlerinde gündeme egemen olmuş görünüyor.
Halk TV Ana Haber bültenlerinin dilini ise “Kılıçdaroğlu”, “Millet”, “Cumhurbaşkanı”, “Erdoğan”, “Türkiye”, “Halk” temaları şekillendiriyor. Bültenler daha çok millet ittifakı seçmeninin hoşuna gidecek temaları kapsıyor.
Aynı dönemde Twitter’ın en ağırlıklı konularını “Kürtler”, “Mülteciler” ve “Yoksullar” oluşturuyor. Bu paylaşımlarda, televizyon bültenlerinin çok üzerinde negatif ve saldırgan dile yer verildiği görülüyor. Twitter’da “Kürtler”, “HDP”, “terör” konuları yanyana getirilirken bunlara “HDP PKK”, “PKK Fetö”, “CHP HDP”, “Kılıçdaroğlu” ve “LGBT” temaları ekleniyor. Twitter’da tespit edilen bu içeriğin, AKP Seçim Bildirgesi ve ATV Ana Haber bültenleriyle paralellik taşıması dikkat çekiyor.
Mültecilerle ilgili dikkat çekici ifadeler
Kürtler, parti bildirgelerinde yer aldıkları ağırlığın çok daha üstünde haber bültenlerinde gündem olurken, bu konudaki saldırgan dil genel ortalamanın üstünde seyrediyor. Medyada kullanılan bu saldırgan dil sosyal medyaya daha abartılı olarak yansıyor ve toplumdaki kutuplaşmayı besleyen kaynaklardan biri haline geliyor.
Twitter’da “sapık” ve “sapıklar” ifadelerinin “Afgan”, “Suriyeli”, “mülteci”, “hırsız” kelimeleriyle birarada kullanılması, mülteciler konusunda ciddi bir tehlikenin varlığına işaret ediyor.
“Yoksulluk” konusu da ağırlıklı olarak, medyanın popüler konularından “asgari ücret”, “emekli maaşları”, “memur maaşları” üzerinden gündeme getiriliyor. Bu argümanlar üzerinden gerçekleştirilen tartışma ise sorunların gelir dağılımı, çalışma yasaları, sendikalaşma hakkı, örgütlenme gibi daha kalıcı çözümlerden uzak bir şekilde görülmesine neden oluyor.
LGBTİ+’ların hakları ise TİP dışındaki siyasi partiler tarafından hiç gündeme getirilmediği halde sosyal medyada çok daha fazla gündem oluyor. Ancak bu tartışmanın da büyük bölümü negatif ve saldırgan dil içeriyor.
Medyanın gündemi partilere teslim
İnsan hakları açısından seçim gündeminde kadınların ve engellilerin durumu da oldukça dikkat çekici. Parti bildirgelerinde hem kadınlara hem de engelli bireylere özel önem verildiği halde haber bültenlerinde kadınlara ve engellilere yönelik hak veya ihlal tartışmalarına çok az rastlanıyor. Her iki grubun sosyal medyada gündemi içindeki yeri de partilerin verdiği ağırlığın çok altında.
İzlenen kanalların seçim sürecinde aktardığı haberlere bakıldığında, bültenlerin kendine has gündemlerinin olmadığı, gündemin bütünüyle siyasi partiler tarafından belirlendiği anlaşılıyor. Bu nedenle kadınlar, yoksulluk, azınlık hakları gibi konular seçim sürecinde neredeyse hiç tartışılamıyor. Medyayı etkisi altına alan siyasi kutuplaşma, partilerin kendi bildirgelerindeki konuların dahi haber haline getirilmesini engelliyor.
Gazeteci ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Güventürk Görgülü tarafından hazırlanan raporun derleme ve analiz işlemleri doğal dil işleme ve yapay zeka teknolojisi ile sosyal medya analizi yapan TÜBİTAK destekli bir girişim olan Summarify (https://summarify.io/) tarafından yapıldı. (Rapora ulaşmak için tıklayınız) Ayrica yine Summarify tarafından geliştirilen arama motoruyla, üç haber bülteninde istenen anahtar kelimelerin geçtiği saniyelere ulaşılabiliyor. Böylece kavramların hangi bağlamda kullanıldığı da görülebiliyor.