Eski özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın televizyon programında "Terörle mücadele için belki bin kişi öldürmüşümdür" dedi.
Güneydoğu'daki operasyonlar, Gazi Mahallesi olayları, Perpa Baskını, Susurluk olaylarında da yer alan Çarkın'ın yargılanıp iki kez beraat ettiği davalardan biri de kamuoyunda Çiftehavuzlar baskını diye bilinen davaydı.
İstanbul, Çiftehavuzlar’da, 16-17 Nisan 1992'de bir eve düzenlenen baskında, DHKP-C üyeleri Sabahat Karataş, Eda Yüksel ve Taşkın Usta öldürüldüler.
Ölenlerin yakınlarının başvurusuyla operasyonu gerçekleştiren eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile polis memurları Reşat Altay, Ahmet Vasti Kara, Abdullah Dindar, Mehmet Şakir Öncel, İsmail Alıcı, Adnan Taşdemir, Ruhi Fırat, Aslan Pala, Mehmet Düzgün, Adalet Üzüm, Şenol Karaman, Ömer Mesut Yağcıoğlu, Ali Türkan, İsmail Türk, Yahya Kemal Gezer, Zülfikar Çiftçi, Sönmez Alp, Ayhan Çarkın, Salih Tonga ve Yaşar Karaçam hakkında, “kasten adam öldürdükleri” iddiasıyla dava açılmış, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir yıl süren dava, Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nce “kamu güvenliği” gerekçe gösterilerek Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmişti.
"Yargılananlar 'mahkemeyi hizaya getirmek lazım' dediler"
Halkın Hukuk Bürosu yaptığı açıklamada "Katiller hakkında göstermelik dava açıldı. İlk duruşmada halkın yoğun katılımı ve sahiplenmesiyle dava Kayseri’ye nakledilmesine neden oldu. Davanın göstermelik olduğu o kadar açıktı ki yargılanan işkenceciler duruşmada hakime ‘bu mahkemeyi hizaya getirmek lazım’ dediler" diyor.
İki kez beraat
27 Mart 2003'de Kayseri'deki duruşmada 150 kişi adliye önünde toplanarak slogan attı. Operasyonda yargısız infaz yaptıkları iddiasıyla haklarında açılan davada beraat eden polisler, Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeniden yargılanıyordu.
Aralarında Susurluk davası sanıklarından İbrahim Şahin ile Ayhan Çarkın'ın da bulunduğu 22 polis duruşmaya gelmedi.
22 Kasım'da yapılan ikinci duruşmada ise Mahkeme heyeti, sanıkların yine beraatına karar verdi. Mahkeme, sanıklara atılı suç unsurlarının oluşmadığını açıkladı.(EZÖ)