İHD
"Çandar, Cemal, Altan ve Çongar Korunmalı"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Yeni Akit gazetesinde "Sakık'tan Bombalar" başlığıyla yayımlanan yazıda hedef gösterilen gazeteciler, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'a destek açıklamasında bulundu.
"İnsan hakları savunucuları, inandıkları düşüncelerini her fırsatta ifade eden ve bunu yazmaktan çekinmeyen gazetecilerin yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir" denilen açıklamada Yeni Akit gazetesinin daha önce de bu tip yazılar yazdığı hatırlatıldı.
"Bu gazetede bugüne kadar buna benzer çok sayıda kişiyi hedef tahtasına koyan, itibarsızlaştırmaya dönük tamamen provokatif ve manipülatif olduğunu düşündüğümüz haberlere tanık olduk."
Açıklamada, 28 Şubat Süreci'nde de Şemdin Sakık'ın ifadeleri üzerine, o dönemin birçok basın ve yayın organında buna benzer saldırı haberleri yapıldığına dikkat çekildi.
"Ayrıca bu ifadeler de gerekçe gösterilerek Genelkurmay tarafından hazırlanan 'Güçlü Eylem Planı' adlı andıç belgesinin Türkiye'ye nelere malolduğu hepimizin malumu olup, o dönemin sorumlularının tutuklandığı 28 Şubat Soruşturması da devam etmektedir. Bu andıç belgesiyle beraber İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Akın Birdal, İHD genel merkezinde silahlı saldırıya uğramış, birçok gazeteci korku ve tehdit dolu günler geçirmişti."
İHD Yeni Akit'in daha önce de Ali Bayramoğlu hakkında itibarsızlaştırmaya dönük haberler yaptığını, Sivas katliamını yapanların ise aklanmaya çalıştığını belirtti.
İktidar basın ilişkisi
10 Ağustos 2012 tarihli Yeni Akit Gazetesi'nde, Şemdin Sakık'ın gönderdiği iddia edilen mektuba dayandırılan haberde adı geçen gazetecilerin PKK destekçisi oldukları iddia edilmişti.
İHD açıklamasında ismi geçen gazetecilerin ve DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ile Mihri Belli'nin "peşinen suçlu ilan edilmek istendiğine" dikkat çekti.
İHD iktidarın bu gibi haberler karşısında sessiz kalmasına da değindi.
"Bu ve bunun gibi 'haber yapan' merkezlerin, siyasal iktidar tarafından korunup kollanması ve bağımsız olduğu iddia edilen yargının bu tip provokatif ve manipülatif haberlere seyirci kalması, tıpkı 28 Şubat sürecinde olduğu gibi siyasal iktidarla 'basın' arasındaki ilişkiyi gösteren tipik bir örnek olduğunu düşünmekteyiz."
Açıklamada Çandar, Cemal, Altan ve Çongar'ın siyasal iktidarın başta Kürt politikası olmak üzere politikalarını sık sık eleştiren gazeteciler olduğuna da dikkat çekildi.
İHD "hedef tahtasına konan" gazetecilerin korunması gerektiğini de belirtti.
"Siyasal iktidarın ve devletin güdümünde hazırlanıp servis edilen her türlü saldırı haberini kınıyoruz. Hükümetin yasal sorumluluğunu hatırlatıyor ve tehdit edilen, hedef tahtasına konmak istenen gazetecilerin öncelikle can güvenliklerinin korunmasını, uydurma delillerle başlarına herhangi bir adli olay gelmemesi için de Adalet Bakanlığı'nın ilgili cumhuriyet savcılarını uyarmasını istiyoruz."
"Yalanın sınır yok"
Cengiz Çandar konuyla ilgili olarak Radikal'deki köşesinde bugün şu ifadelere yer verdi.
"Yalanın sınırı da yok. ‘Avuç içi kadar küçük ve düz bir coğrafya olan Suriye Kürdistanı’nda devlet kurdurmaya kalkışmak..’ Suriye konusunda yazdığım her satır Radikal’de yayımlandı. Söz konusu ‘iddia’yı doğrulayacak tek bir satırımın olmadığını beni okuyan bilir. Tetikçilik, bu kadar aptalca mı yapılır?" (YY)
İHD'nin açıklamasının tam metnini okumak için tıklayınız.