Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Can Dündar’a bir destek de mezunu olduğu Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden geldi.
Fakülte, MİT TIR’larının görüntülerini haberleştirdiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tehdit edilen ve yine Erdoğan’n “müebbet hapis” istemiyle dava açtığı Dündar için şu açıklamayı yaptı:
“Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, 4 Haziran 2015 tarihli kurul toplantılarında, her zaman ifade ve basın özgürlüğünün arkasında olduğunu bir kez daha beyan etmiştir. Elli yıldır haberci/gazeteci yetiştiren bir kurum olarak gazetecilik faaliyetlerini yerine getirirken başta Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan mezunumuz Can Dündar olmak üzere, gazetecilerin/habercilerin hedef haline getirilmesini kınıyor ve yanlarında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
Marmara’lı iletişimcilerden de destek
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Eğitim-Sen’liler de açıklama yaparak Dündar’a destek çıkmıştı.
Marmara İletişim Eğitim-Sen İşyeri Temsilciliği’nde yapılan açıklamada “Dündar'ı "ağır bedel ödeyecek, öyle bırakmam onu" sözleriyle açıkça tehdit etmesiyle Saray Medyası da Dündar hakkında "vatan haini" anahtar sözcüğüyle bir karalama kampanyası başlatmıştır” dendi.
“Bu iki günde yaşananlar, basın özgürlüğü bir yana, en temel hukuk devleti ilkelerinden dâhi söz edilemeyeceğini bir ortamda yaşadığımızı göstermektedir.
“Hedef alınan gazetecilik mesleği”
“Biz iletişim akademisyenleri olarak, Can Dündar'ın bu sözlerinin altına imzalarımızı atıyor, Dündar şahsında hedef alınanın gazetecilik mesleği olduğunu beyan ediyoruz. Televizyon programlarında Cumhurbaşkanı’nın karşısına, ‘cevaplarını sorulamak’ için çıkartılanların, bilgisayar programlarını amatör düzeyde kullanarak ‘tarihsel belge üretenlerin’, Noam Chomsky’ye söylemediğini söyletenlerin, siyasetçileri ‘domuz eti yedi’ diyerek hedef gösterenlerin ve gazeteye atacağı manşeti dahi Erdoğan'ın veliahdına sormak zorunda olanların gazeteci olarak ambalajlandığı bu ortamda, gerçek gazeteciliği ve meslek onurunu korumak cesaret gerektiren bir iştir.
“Nasıl ki dün ‘bombadan da tehlikeli kitap yazdığı’ iddia edilen Ahmet Şık’ların arkasında durduysak, nasıl ki hep birlikte Charlie Hebdo olduysak, bugün de mesleğini koruma savaşı veren Can Dündar'ın ve Cumhuriyet gazetesinin yanındayız, basın özgürlüğünün yargılanmasını kabul etmeyeceğiz.” (EA)