Bu sözler, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Selma Acuner'e ait.
Çalışma yaşamında eşitlik, KSSGM Teşkilat Yasası
Acuner, Avrupa Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nu bianet'e değerlendirirken, "sosyal politikalar, tarım politikaları ve serbest dolaşım konularını Türkiye'yi bekleyen önemli sorun alanları" olarak nitelendiriyor; çalışma yaşamında kadın-erkek eşitliğinin sağlanması gerektiğini vurguluyor.
Ulusal Program'da 2004'ün son çeyreğinde çıkartılacağı vaat edilen Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) Teşkilat Yasası'nın henüz yasalaşmadığını hatırlatan Acuner, kadınların "yasa okur yazarlığının" gerekliliğine de dikkat çekiyor.
"Türkiye'yi anlatmak zamanı"
Acuner'in görüşleri ve değerlendirmeleri şöyle:
* Kadınlara ilişkin ifadeler raporda "Sosyal Politikalar" başlığı altında yer alıyor. Beklediğimizden farklı bir şey yok; detaylandırarak yazmamışlar ama, namus cinayetlerine tam olarak çözüm sağlanamadığını belirtmeleri, derinlemesine bir inceleme yaptıklarını gösteriyor.
* Rapora göre, bundan sonraki süreçte Türkiye en önemli sorunları sosyal politikalar, tarım politikaları ve serbest dolaşım konularında yaşayacak. Raporda, çalışma yaşamında kadın erkek eşitliği bir sorun olarak ortaya konuyor; eşitliğin sağlanması gerektiği belirtiliyor.
* Türkiye Ulusal Raporu'nda, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) Teşkilat Yasası'nın 2004'ün son çeyreğine kadar çıkartılması gerektiği belirtiliyor. Yani, Meclis'in önündeki önemli bir görev, bu yasanın çıkartılması.
* Dün tarihi bir gündü, Avrupa Parlamentosu'nda parlamenterler "Türkiye'ye bir şans verelim" diyorlardı. Evet, Türkiye'ye bir şans verelim, ama Avrupa'ya da bir şans verelim. Avrupa'nın Türkiye'yi gerçekten tanıması; insan kaynağı potansiyelini, dinamizmini görmesi açısından, bu sürecin doğru kullanılması çok önemli.
* Avrupa Konseyi, 17 Aralık'ta kararını açıklayacak. O döneme kadar hiçkimsenin oturmaması, AB düzeyinde ulaşabildiği her noktada Türkiye'yi anlatması gerekiyor.
"İşimiz yeni başlıyor"
* Önümüzdeki günlerde müzakere süreci başlayacak; uygulama ve yasaların uyumlaştırılması açısından işimiz çok.
* Türkiye, bugüne kadar yasalar çerçevesinde önemli reformlar gerçekleştirdi; kadınlar açısından da önemli gelişmeler sağlandı. Ancak önemli olan, yasal reformların yaşama geçirilmesidir. Kadınların "yasa okur yazarlığı" olmalı, haklarının farkında olmaları ve kullanmaları gerekiyor.
* Türkiye için her şey yeni başlıyor. Müzakereler, bir ülkenin önündeki en zorlu teknik süreçtir. Bugüne kadar politik evredeydik, şimdi teknik kısım başlıyor ve bunun için de Türkiye'nin insan kaynağına ihtiyacı var.
"Bağımsız denetim mekanizması gerekli"
* İlerleme Raporu, Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin önemine vurgu yapıyor. Meclis ve hükümet faaliyetlerini, sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bağımsız bir mekanizmanın izlemesi gerekli. Bu konuda, AB'nin tavsiye ettiği "açık koordinasyon yöntemi", özellikle sivil toplum kuruluşlarının izleme süreçlerinde yer almasını koşul olarak ortaya koyuyor.
* Sosyal politikalar ve kadın erkek eşitliği politikaları alanından çok önemli bir müktesebat bulunması müzakere sürecinde önemli sorunlar yaratacak. Yoğun müktesebat, yasalar, direktifler, tavsiyeler, kararlar var. Bunların Türkiye yasalarıyla uyumlaştırılması sürecinde, hem resmi kurumlar hem de sivil toplum kuruluşları nezdinde, insan kaynağına ihtiyaç duyulacak.
* Kadınların da her türlü gruba dahil edilmesi gerekiyor. 17 Aralık'taki zirveye giden ekipte ve tüm delegasyonlarda, temel hak ve özgürlükler üzerine çalışan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yer almalı.
* Benzer şekilde, tüm delegasyonlara ve müzakere sürecini yürütecek müzakereciler grubuna kadınların da dahil edilmesi, çok önemli. Böyle bir noktanın atlanması, tarihi bir hata olur. (BB)