Hürriyet Ankara Temsilcisi Nur Batur 'a konuşan Büyükanıt, Yüksekova'da cenaze sırasında F-16'ların alçak uçuş yapmasıyla ilgili olarak şunları söylüyor:
"Uçaklarımız o bölgede hergün normal eğitim uçuşu yapıyor. Tamamen rutin bir uçuştu. O olay için görevlendirilmediler. Neden alçak uçuş derseniz, cevabı şu:Profil takip ediyorlardı.
"İnce ayar ifadesini biz değil basın kullandı. Cenazeyi kaldıranlara herhalde herhalde F-16'larla taaruz yapılmaz. Ayrıca F-16'ya gelinceye kadar Yüksekova'da komando tugayımız var. Ama ihtiyaç olursa uçakta uçurulur."
Büyükanıt, Şemdinli bombalama olayında suçüstü yakalanan Astsubay Ali Kaya'yla ilgili olarak da şunları söylüyor:
"1997'de Kuzey Irak'ta yapılan operasyondan tanıyorum. Ali Kaya'yı korumadım. İyi bir astsubay olarak tanıyorum dedim."
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen ve Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yalçıner, Büyükanıt'ın açıklamalarını bianet'e değerlendirdi.
Sarısözen: "Tepkiler Büyükanıt'ı konuşmaya zorladı"
Veysi Sarısözen, "KKK Yaşar Büyükanıt verdiği beyanatların hem yargıya müdahale hem de Şemdinli'deki suça ortak olmak anlamına geldiğini gördü ve konuşmak zorunda kaldı" dedi.
Büyükanıt'ın kendisini savunma yönteminin ciddi biçimde problemli olduğunu söyleyen Sarısözen, Büyükanıt'ın F-16'ların uçurulmasını rutin bir manevra ve cenazeye karşı F-16 kullanılmasının yersizliğinden söz ederken bile gerekirse F-16 kullanılabileceği şeklindeki sözlerine dikkat çekiyor.
"Gerekirse cenaze merasimine F-16 kullanılabileceğini söylemek sağlıklı bir düşünce tarzı değildir. Kaldı ki F-16'ın kasıtlı uçurulduğu açıktır. Nitekim 28 şubat sürecinde Sincan'da yürütülen tank birliği de rutin manevra yapıldı gerekçesiyle mazur gösterilmişti."
Ordunun söylenildiği gibi sessizliğini bozması gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Sarısözen, Türkiye ve dünya çapındaki tepkilerin Büyükanıt'ı konuşmaya zorladığını, fakat Büyükanıt'ın konuşmasında değişen bir şey olmadığını düşünüyor.
"O zamanlar genç bir subay olan Büyükanıt, 1960'lı yıllarda hükümetleri tehdit etmek için askeri uçakları defalarca alçaktan uçurtan eski komutanlarını unutmuş olamaz. Büyükanıt'ın gelecek yıl Genelkurmay Başkanı makamına oturacak olması sanırız kamuoyunda tartışılacaktır."
Tahmaz: "Büyükanıt'ın açıklamaları yasadışı"
Hakan Tahmaz, "Büyükanıt elindeki askeri güce dayanarak çatışma sürecini kışkırtıcı açıklamalarda bulunuyor, toplumsal barışı tehlikeye atıyor" dedi.
Tahmaz, "Susurluk kazası"ndan bugüne kadar ortaya çıkan yasadışı olayların içerinde yer alan siyasetçi, bürokrat ve polisin yanı sıra ciddi sayıda askeri personelinde bulunduğunu hatırlatıyor.
Şemdinli'de ortaya çıkan gerçeklerin bölgede uzun dönemdir süren hukuksuzluğu gözler önüne serdiğini belirten Tahmaz, Büyükanıt'ın bunun açığa çıkmasından rahatsızlık duyduğunu ve açıklamalarının yasadışı olduğunu düşünüyor.
KKK komutanı da olsa Büyükanıt'ın sonuçta bir devlet memuru olduğuna dikkat çeken Tahmaz, "Büyükanıt, yargıya ve soruşturma sürecine doğrudan müdahale etmektedir. Büyükanıt'ın açıklamaları, toplumun kaygılarını güçlendirir biçimde, daha önceki benzer olayların neden çözülemediğinin somut kanıtıdır" dedi.
Tahmaz, ÖDP olarak öncelikle taleplerinin, askeri görevlilerde dahil Şemdinli olaylarında ismi geçen ve sorumluluğu herkese görevden el çektirilmesi ve bağımsız bir komisyon kurulması olduğunu söyledi.
"Büyükanıt'ın bir sonraki Genelkurmay Başkanı olacak olması Türkiye'nin nasıl bir sürece girdiğinin göstergesidir" diyen Tahmaz, olayların aydınlatılması için barıştan yana olan güçlerin ortak mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.
Tuğluk: "Büyükanıt yargıya müdahale etmeye devam ediyor"
DTP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Büyükanıt'ın açıklamalarını doğru bulmadıklarını ve yargıya müdahale olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Şemdinli'deki bombalama olaylarını protesto sırasında Yüksekova'da üç kişinin öldürülmesinin ardından halkın duyarlılığının ve hassasiyetinin yüksek olduğu bir günde F-16'ın uçurulmasını tahrik edici bir yaklaşım olarak gördüklerini söyleyen Tuğluk, Büyükanıt'ın F-16'ın uçuşunun rutin olduğu şeklindeki sözlerine de katılmadıklarını belirtti.
Tuğluk, Büyükanıt'ın Astsubay Ali Kaya'yla ilgili sözlerinin de baskı altında olduğu bir süreçte yargıya müdahalenin devam etmesi olarak gördüklerini söyledi.
Tuğluk, hem hükümetin hem de askeri yetkililerin yargı sürecinin sağlıklı işlemesi için çaba sarf etmesi gerektiğini belirtti.
Büyükanıt'ın ,"Sorun kan dökülmeden çözülsün" yaklaşımını ise doğru bulduklarını belirten Tuğluk, "Yıllardan denenen şiddet yöntemin sonuç vermediği görüldü. Soruna demokratik, siyasal çözüm noktasında adımlar atılmalı, çözüm perspektifi bu doğrultuda ilerlemeli. Aksi halklar arasındaki barışı zedeliyor" dedi.
Şemdinli'deki olayların açığa çıkarılması için herkesin ortak hareket etmesi gerektiğini dile getiren Tuğluk, "Şemdinli olaylarının açıklığa kavuşturulması Türkiye'nin aydınlığı kavuşması olacak. Ortaya çıkanlar Şemdinli ve bölgedeki Kürtlere yönelik bir hareket değil, aslında Türkiye halkına yönelik bir tehdittir" diye konuştu.
Yalçıner: "Büyükanıt'ın açıklamaları sertleşmeye işaret"
Mustafa Yalçıner, Büyükanıt'ın açıklamalarını sertleşmenin artacağına yönelik bir işaret olarak değerlendirdi.
Büyükanıt'ın sözlerinin Şemdinlililerden gelen tepkileri yargılar nitelikte olduğunu ifade eden Yalçıner, "Büyükanıt, astsubay suçluysa ceza alacağını, OHAL'e gerek olmadığını söylüyor ama daha çok vurgu yaptığı, molotof atılması, Türk bayrağının indirilmesi, Atatürk büstü parçalanması. Bunları yapanlar hakkında ciddi işlem yapılmayacak mı diyor. Halktan gelen tepkileri yargılar nitelikte" dedi.
Büyükanıtın, bomba olayında suçüstü yakalanan astsubayın "iyi adam" olduğunda ısrar ettiğine dikkat çeken Yalçıner, "Söylenenlerin hukukun işlemesini engellediği ortadadır. Büyükanıt'a düşen bunun üstüne gitmek olmalıydı. Suçluysa ceza alır diyor zaten bundan doğalı yoktur. Oysa suçüstü yapılmasına karşın astsubay serbest bırakılmıştır" diye konuştu.
Olayların ardından yapılanlara icraat açısından bakıldığında ortada bir sıfır olduğunu ve olay üzerine söylenenlerin hafif kaldığını ifade eden Yalçıner, "Bölge halkının ve PKK'nin suçlanması bu olay hakkında bir şey söylemek anlamına gelmiyor. Ortada suçüstü yapılan bir bombalama olayı var ve üzerine gidilmeli" dedi. (KÖ/EK)