Pandeminin ilk günlerinde "hava kirliliğinin azaldığı", "doğadaki insan kaynaklı tahribatın en aza düştüğü" söylense de veriler bunun tersini söylüyor.
Greenpeace, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 1-11 Mart tarihleri arasında bazı şehirlerden alınan partikül madde (PM10 ve PM2.5) ölçüm sonuçlarını paylaştı: İstanbul - Mecidiyeköy, Esenyurt, Sultangazi ve Alibeyköy'de 11 günün 7'sinde hava kirliliği ölçüm sonuçlarının, limit değerlerin üzerinde olduğu görüldü. Alibeyköy'de 9 Mart'ta hava kirliliği ölçüm sonuçları, sınır değerin neredeyse 4 kat üzerindeydi. Ankara- Siteler'de 11 günün 8'inde; Sincan'da ise 11 günün 6'sında ölçüm sonuçlarının, limitin üzerinde olduğu saptandı. Siteler'de 5 Mart günü hava kirliliğinin limit değerin yaklaşık 6 kat üzerinde olduğu görüldü. İzmir, Gaziemir'de 4 gün limit değer aşıldı. Pandemi boyunca hep alınan özel önlemler ile gündeme gelen Zonguldak, Kozlu ve Trafik istasyonunda 10 gün limit değerlerin üzerinde olduğu; Çatalağzı'nda bu sayının 9, Kuzyaka'da ise 8 olduğu görüldü. Bursa, Kültürpark'ta 9, İnegöl'de 8, Uludağ'da ise 5 gün hava kirliliğinin, limit değerlerin üzerinde olduğu saptandı. İnegöl'de 10 Mart'ta sınırın neredeyse 4 kat aşıldığı görüldü. İkisi aktif, planlanan 5 kömürlü termik santralin bulunduğu Maraş, Elbistan'da 11 günün 11'inde de rakamların, sınırın üzerinde olduğu görüldü. Edirne'de 11 günün 10'unda limit değerler aşıldı. Şırnak'ta, 11 günün 7'sinde hava kirliliği limit değerlerin üzerindeydi. Konya, Selçuklu'da 11 günün 8'inde limit değerin üzerinde rakamlar ölçüldü. | |
Günlük sınır değerlerinin çok üzerinde
Greenpeace pandeminin ilk günlerinde "hava kirliliğinin azaldığı" yönündeki haberlerin büyük bir yanılgıya neden olarak, kirliliğin ana nedenleriyle mücadele edilmeden kirlilik sonlanabilir algısı yarattığının altını çizdi.
Greenpeace Akdeniz, pandemiden sonra da maske takmak istemiyorsak hava kirliliğine karşı acilen önlemler alınması gerektiğini dikkati çekerek şu açıklamayı yaptı:
"1-11 Mart tarihleri arasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye'deki hava kirliliği ölçümleri adeta alarm verdi. İstanbul'dan Şırnak'a, İzmir'den Maraş'a, Bursa'dan Zonguldak'a Türkiye'nin dört bir noktasında 11 gün boyunca hava kirliliği değerlerinin en az 4 gün, olması gereken günlük sınır değerlerin çok üzerinde olduğu görüldü."
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, erişilebilen ölçüm sonuçlarına göre partikül madde kirliliğinin ülkenin dört bir yanında endişe verici boyutlara yükseldiğinin söyledi.
"Önlem alınmıyor"
Ersoy konuyla ilgili şunları söyledi;
"Hava kirliliği ölçümlerinden bahsederken kirliliğe neden olan temel partikül maddeler; PM10 ve PM2.5'tan bahsediyoruz. Türkiye'de PM10 ölçümleri görece daha yaygın bir şekilde yapılıyor ve bu konuda belirlenmiş bir limit değer var. Ne yazık ki sonuçlara baktığımızda bu değerin sıklıkla aşıldığı fakat buna karşın bir önlem alınmadığı görülüyor. Diğer yandan PM10'dan çok daha küçük olan ve insan sağlığı için büyük tehditler barındıran PM2.5 için ölçümler çok çok sınırlı ve belirlenmiş bir limit değer yok. Buna rağmen sınırlı sayıdaki PM2.5 ölçüm istasyonları DSÖ'nün belirlediği günlük limit değerlerin üstünde kirlilik yoğunluklarını gösteriyor.
"Hava kirliliğinin bu derece yüksek olduğu şehirlerde hızla partikül madde kirliliğine karşı harekete geçilmesi gerekiyor. Kirliliğe neden olan enerji üretimi yöntemlerinde kararlı bir dönüşüme gidilmesi hem iklim krizi ile hem hava kirliliği ile mücadelede artık bir mecburiyet. Diğer yandan büyükşehirlerde kirliliğin ana kaynaklarından olan trafik yoğunluğu konusunda da yerel yöneticilerin üzerlerine düşeni yapmaları ve kararlı adımlarla toplu taşıma ve bisiklet kullanımının artması üzerine çalışmaları gerekiyor. Eğer pandemiden sonra da maske takmak istemiyorsak kaybedecek zamanımız yok."
(AÖ)