Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında İstanbul’da yenilenen seçime ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) tavrına değindi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mektubuyla ilgili de konuşan Buldan, “Öcalan muhataplık konumunu ortaya koydu tüm siyasi liderleri sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi.
HDP Grup toplantısına, açlık grevindeki çocukları için eylemler yapan beyaz tülbentli kadınlar ile Engelliler Haftası vesilesiyle engelli kurumları katıldı. Diyarbakır, Van ve Mardin’den Ankara’ya giden kadınlar, grup toplantısının bitmesinin ardından HDP grup toplantı salonunda oturma eylemi başlattı.
Leyla Güven açlık grevinin 188. gününde
Konuşmasında 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nı kutlayarak başlayan Buldan’ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
“Leyla [Güven] vekilimiz bugün itibariyle açlık grevinin 188. gününde. 3 bini aşkın siyasi tutsak Cumhuriyet tarihinin en büyük katılımlı açlık grevini sürdürüyor. 30 siyasi tutsak açlık grevini ölüm orucuna çevirdi. Geçen her saat sadece cezaevlerindeki tutsakların değil, bu ülkenin aleyhine işliyor.
“Çocuklarının ölmemesi için tutuklu anneleri günlerdir cezaevleri önünde seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Onlara ses verilmesi gerekirken, hükümetin emriyle annelere zulüm uygulandı, halen uygulanmaya devam ediliyor.
“Dün de Batman’da müdahale edildi. Hem oradaki annelerimiz, hem de Batman Milletvekilimiz Feleknas Uca, “Biz devletin bekçisiyiz” diyen polislerce darp edildi. İl eşbaşkanımız gözaltına alındı. Bu saldırıları kınıyoruz.”
“Öcalan'ın diyalog çağrısı görmezden gelinmemeli”
“Türkiye’nin daha fazla uçuruma sürüklenmemesi ve sorunların demokratik müzakere ile çözebilmesi için Sayın Öcalan muhataplık konumunu ortaya koyarak muhalefetinden iktidarına kadar herkese açık bir mesaj iletmiştir.
“Bu herkese açık bir çağrıdır. Ülkenin geleceğine yönelik umutları yeşertecek yeni bir başlangıç için bu diyalog çağrısı görmezden gelinmemeli.
“Bu ülkenin temel ihtiyacı geniş toplumsal uzlaşı, diyalog ve müzakeredir. Siyaset alanının sorun üretmek yerine bir çözüm mecrası olduğu bilinciyle tüm siyasi liderleri sorumluluk almaya davet ediyoruz.”
“Açlık grevlerine, ölüm oruçlarına hiç kimse kulak tıkayamaz. Son derece makul ve hukuki bir talep olan tecridin kaldırılması ve avukat görüşlerinin düzenli biçimde sağlanmasını içeren bu talebin garanti altına alınmasıyla Türkiye’de siyasal ve toplumsal bir rahatlama olacaktır. Demokratik kanalların yeniden açılacağını hepimiz göreceğiz bu gerçekleşirse.”
“İktidara ve devlet aklına bir kez daha çağrı yapıyoruz: Ölümlerin yaşanmaması, demokratik bir ortamın oluşması için acil adım atılmalıdır. Tecrit derhal sonlandırılmalıdır.
“Şaibeli olan seçim değil, YSK’nin iptal kararı”
“Hukuksuzluğun baş gösterdiği bir diğer alan 31 Mart seçimleri oldu. AKP’nin seçim işleri komisyonu gibi çalışan YSK, İstanbul seçimlerini hukuk dışı, gayrı meşru bir kararla iptal etti.
“Tıpkı HDP’li belediye eşbaşkanlarının mazbatasında yaptıkları gasp gibi, İstanbul halkının iradesini hiçe saydılar. Şaibeli olan; İstanbul seçimleri değil, YSK’nin iptal kararıdır. Bu YSK denilen yapı, adında ‘yüksek’ ifadesi olunca kendisini halkın üzerinde görüyor. ‘Halk değil, ben belirlerim’ diyor. Bu açıkça bir sandık darbesidir.
“Şimdi çıkmışlar utanmadan bir de ‘oylar çalındı’ diyerek milyonların iradesine saygısızca yaklaşıyorlar. Ve halkın aklıyla alay ediyorlar. İstanbul’da oylar çalınmadı. İktidar ve YSK eliyle halkın iradesi çalındı. Halkın kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalındı.
“Halk iradesini ezmeye çalışan, iktidardan ve devlet içinden destek alan bu darbe mekanizmalarına karşı tüm toplumun, demokratik siyaset yürüten her kesimin ortak tavır alması, mücadele etmesi gerekir.”
“HDP 23 Haziran’da aynı tutumunu sürdürecek”
“İstanbul’da 23 Haziran’da yapılacak seçim tam anlamıyla bir referandumdur. Halk iradesini hiçe sayan faşizmle demokrasi arasındaki bir referandumdur.
“Şunu açık ve net olarak ifade etmek istiyorum: HDP’nin durduğu yer nettir. Kimse HDP üzerinden bir tartışma yürütmesin! HDP demokrasinin yanındadır.
“HDP, iradesi gasp edilen mazlum halkların yanındadır. Ezilenlerin yanındadır. Beyaz tülbentli annelerin yanındadır. Barışın, özgürlüğün, adaletin yanındadır.
“HDP, 31 Mart seçimlerinde demokratik bir seçenek yarattı. Güç dengesini değiştirdi. Çoğulcu topluma tekçiliği, demokrasiye karşı baskı ve zulmü dayatan otoriter anlayışı geriletti. Türkiye halklarına umut ve cesaret verdi. HDP’siz demokrasinin gelmeyeceğini gösterdi.
“HDP, 31 Mart’ta demokrasiye aralanan kapının açılması ve Türkiye halklarının aydınlık bir geleceği kavuşması için 23 Haziran’da aynı kararlı tutumunu sürdürecektir.
“İstanbul için ‘Her şey çok güzel olacak’, ‘İstanbul başka güzel olacak’ diyorlar. Biz de diyoruz ki; inanın anneler inanın Türkiye halkları, sonuç muhteşem olacak!” (AS)