Yahudi takviminde Şevat ayının 15’i, anlamına gelen Tu Bişvat bayramı; meyve veren ağaçlar için Roş Aşana-Ağaçların Yılbaşısı olarak kutlanır.
Tu Bişvat bayramı, bu yıl, 3 Şubat Salı akşamı başlayıp, 4 Şubat Çarşamba gün batımında sona eriyor.
Ağaç Bayramı ve insan
Tora, birçok yerde insan ile ağacı karşılaştırır:
“İnsan kırın ağacıdır.” (Devarim-20:19).
“Çünkü halkım ağaçlar gibi uzun yaşayacak…(Yeşayau-65:22)
“Böylesi, su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer.” (Yirmiyau-17:8)
500 yıl önce de Kabalistik görüşler, Tu Bişvat’ın, Adem ile Havva’nın günahının onarılması için çok uygun bir zaman olduğunu ortaya koyar. Buna göre, zengin meyvelerle donatılmış Tu Bişvat masasındaki meyveleri, berahaları ile yemek, bu tikun’a - onarıma katkı sağlar.
Tu Bişvat, bize, meyve ağaçlarının Tanrı’nın sınırsız Cömertliğinin, İyiliğinin ve Lütfunun göstergesi olduğunu bir kez daha idrak etme fırsatı verir.
Tu Bişvat bize ‘yemek’ gibi fiziksel bir olayı, söylenen berahalarla (Tanrı’ya şükür duaları) kutsal bir hale getirebilme, bu şekilde fiziksellik ile spiritüelliği birleştirebilme, bedenimizle aynı anda ruhumuzu da besleyebilme gücümüz olduğunu hatırlatır. (Yılın her günü söylenen berahalar da her gün aynı etkiyi yaratır.)
Ne yapılır?
“Buğday, arpa, üzüm, incir ve nar ülkesi, yağlık zeytin ve bal (veren hurma) ülkesi”(Devarim: 8:8). Masada özellikle Erets Yisrael’in mübarek kılındığı bu meyvelerin (arpayı hatırlamak için bira) bulundurulmasına özen gösterilir. Ayrıca ağaçta yetişen ve toprakta yetişen meyveler, şarap ve bunların dışındaki kategorideki yiyecekler (ağaçta veya toprakta yetişmeyen ürünler, şarap dışındaki içecekler, çikolata, şeker, tatlılar vb), berahaları söylenerek yenilir. Meyveleri yerken, onun kökleri, nereden geldiği, masamıza gelene kadar hangi aşamalardan geçtiği, bu mucizeyi sağlayanın Kim olduğu göz önüne getirilir.
O sezon henüz tadılmamış bir meyve ilk defa yenilerek Şeeheyanu berahası söylenir.
İyi bir etrog için dua edilir.
Tu Bişvat’ta geleneksel olarak ağaç dikilir.
Ne yapılmaz?
Tu Bişvat bir bayram günü olduğundan, dualarda Tahanunim (Yakarışlar) bölümü okunmaz, bu günde (4 Şubat Çarşamba) oruç tutulmaz.
Tu Bişvat Sederi
İstanbul Sefarad cemaati adetlerine göre Tu Bişvat Sederi’nde 14 Şevat’ı 15 Şevat’a bağlayan akşam (bu yıl 3 Şubat Salı akşamı), yemekten ve Birkat Amazon’dan (yemekten sonra söylenen şükür duası) hemen sonra, yemek masası, Kutsal Topraklarda yetişenler başta olmak üzere, türlü meyvelerle donatılır. Merasim başlar.
Kısa kısa Tu BişvatNereden çıktı? Tora’da söz edilmeyen Tu Bişvat bayramı, sözlü Yahudi kanunlarının derlemesi olan Mişna’da karşımıza çıkar. Neden gerek görüldü? Tora’da belirtilmiş olan, ağaçlar ile ilgili tarımsal kuralların yerine getirilebilmesi için, ‘meyvelerin yeni yılı’nın ne zaman başladığı büyük önem taşır. Çiftçilerin başlangıç yılını hesaplayabilmeleri için Rabiler 15 Şevat’ı, gerçekten ekildikleri tarihe bakmaksızın tüm ağaçlar için genel bir Roş Aşana- Yılbaşı olarak sabitler. Neden 15 Şevat? Kabul görülen Hillel görüşüne göre, yağmurların toprağı ve ağaçları suya doyurması, ağaçların artık topraktan su almayı bırakıp, kendi öz suları ile beslenmeye başlamaları, 15 Şevat tarihinde başlar. |
Teilim (Zebur) kitabında 120. Mezmur (Teilim kitabındaki kutsal şiirlerden) başlanır, 134.Mezmur’un sonuna kadar okunur. Özellikle bu bölümlerin okunmasının bir sebebi, bu mezmurların hepsinin ‘Şir Amaalot-Yükselişler Şarkısı’ ile başlamalarıdır. Gözlem yayınlarının Teilim kitabı, bu on beş mezmur için “Midraş Şoher Tov, İsrailoğulları’nın, yükselmeye layık olduklarında, basamakları teker teker değil, aksine birçok basamağı tek seferde tırmanacaklarını yazar” der.
Kral David’in daha önceki mezmurlarında belirttiği gibi, bu yükselişin yolu Tora öğrenimi ve mitsvaları yerine getirmekten geçer. Tora öğreniminin vurgulandığı bir önceki 119. mezmurdan sonra "yükselişin yolu" mezmurlarının gelmesi de bunu simgeler.
Bu on beş mezmur, ya sederin başında peş peşe okunur, ya da isteğe göre, meyveler yenirken aralarda okunabilir. Yani sırasıyla önce bir mezmur, sonra meyve ve meyvenin duası, sonra diğer mezmur, meyve ve meyvenin duası, şeklinde devam edebilir.
Şeehyanu: O zamana kadar henüz yemediğimiz meyve çeşitleri varsa, bunları Tu Bişvat’ta yemeye özen gösteririz. Böylece Şeeheyanu berahasını da söylemiş oluruz. Şeeheyanu berahasını, o meyveye ait kendi berahasını söylemeden önce söyleriz. “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam şeeheyanu vekiyemanu veigianu lazeman aze” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, çünkü bizi yaşattın, ayakta tuttun ve bugünlere eriştirdin.)
Buğday: Herkes buğdayı temsilen eline bir kurabiye alır ve ona özgü berahayı söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore mine mezonot” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, yiyecek çeşitlerini yaratan) ve kurabiyeyi yer.
Zeytin: Evin sahibi bir zeytin alıp, duasını söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) ve zeytini yer.
Hurma: Masada bulunanlardan birine hurma verilir. Duasını söyler: "Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets" (Kutsalsın Sen Tanrı'mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) sonra hurmayı yer.
Üzüm: Masadakilerden birine kuru veya yaş üzüm verilir. Duasını söyler: "Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets" (Kutsalsın Sen Tanrı'mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) sonra yer.
Kaşer şarap ve üzüm suyu: Herkes eline bir bardak kaşer şarap alır ve onun duasını söyler: "Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri agefen" (Kutsalsın Sen Tanrı'mız, Evrenin Kralı, bağın meyvesini yaratan), sonra içer.
İncir: Masada bulunanlardan birine incir verilir. Önce, Şir Aşirim'de (Ezgiler Ezgisi) bulunan şu pasuklar, şarkılarla okunur (şarkısız da okunabilir):
"Tseena urena benot tsiyon bameleh şelomo baatara şeitera lo imo beyom hatunato uvyom simhat libo ve ateena haneta pagea veagefanim semadar natenu reah, kumi lah rayati yafati ulhi lah."
Sonra meyvenin kendi berahasını "Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets"(Kutsalsın Sen Tanrı'mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söyler ve sonra inciri yer.
Nar: Masadakilerden birine nar verilir. Önce, Şir Aşirim’den şu pasuk, şarkılarla okunur (şarkısız da okunabilir): "Kehut aşani siftotayih umidbareh nave, kefelah arimonrakateh mibaad letsamateh."
Sonra meyvenin kendi berahasını “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söyler ve sonra narı yer.
Badem, fındık, portakal, elma, ceviz vb: Henüz AETS berahasını söylememiş kişilere diğer ağaç meyveleri verilir, bu kişiler, “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) berahasını söyler ve sonra badem, fındık, portakal veya diğer ağaç meyvelerinden yer.
Elma: Elma yeneceği zaman: Önce Şir Aşirim’den şu pasuk şarkılarla okunur(şarkısız da okunabilir): "Ketapuah baatse ayaar ken dodi ben abanim, betsilo himadti veyaşavti ufiryo matok lehiki."
Sonra meyvenin kendi berahası “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söylenir ve elma yenir.
Ceviz: Önce Şir Aşirim’den "El ginat egoz yaradti lirot beibe anahal, lirot afareha agefen enetsu arimonim, lo yadati nafşi samatni markevot ami nadiv" pasuğu, şarkılarla söylenir. (şarkısız da okunabilir) Ardından kendi berahası “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söylenir ve ceviz yenir.
Toprakta yetişen meyveler
Ağaç meyvelerinin dağıtımı bittikten sonra sıra toprakta yetişen meyvelere gelir: muz, havuç, karpuz, kavun veya onlara benzer leblebi, yerfıstığı alınır, berahası söylenir: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam bore peri aadama” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, toprağın meyvesini yaratan, sonra yenilir.
Arpa: Tora’daki arpa ürününü hatırlamak için bira alınır, bira için beraha söylenir “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam şeakol niya bidvaro” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı ki her şey sözü ile oluştu) ve sonra içilir. (Bu beraha masadaki çikolata, şeker, içecek çeşitleri için de söylenir)
Meyvelerin kokusu: Limon veya etrog (Sukot bayramında lulav’la birlikte tuttuğumuz güzel kokulu turunçgil) alınır. Ona özel beraha söylenir “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam anoten reah tov baperot" (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, meyvelere iyi koku veren) sonra koklanır.
Ağaçta yetişen bir meyve için AETS berahası söyleyen biri, masada bulunan ve yine ağaçta yetişen başka bir meyve için tekrar aynı berahayı söylemez. Aynı şekilde toprakta yetişen meyveler için de kişinin AADAMA berahasını toprakta yetişen her meyve için ayrı ayrı tekrarlamasına gerek yoktur. Burada amaç, masadaki herkesin birer meyve alıp berahaları söylemeleridir. (ND/HK)
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla; El Gid Para El Pratikante (Gözlem), Teilim (Gözlem), Yahudilik Ansiklopedisi (Gözlem), ve Ortaköy Etz-Ahayim Sinagogu Tu Bişvat Rehberi’nden derlenerek hazırlanmıştır.
Katkıları için Rav İzak Peres ve Rav Ceki Baruh'a teşekkürler.