Mohamed Abrini,13 Kasım 2021'de Paris'teki duruşmada/Le Parisien, Valentin Pasquier
Tayyip Erdoğan hafta içinde AB üyesi ülkelerin büyükelçilerini karşısına dizmiş, "AB'nin sorunlarını ancak Türkiye çözer" diye yüksek perdeden konuşurken,"İslam karşıtlığı, Avrupa'da yaşayan 6 milyona yakın insanımızın güvenliğini tehdit etmenin yanı sıra Avrupa değerleri açısından da büyük bir kara deliğe dönüşüyor" diye uyarmıştı.
Doğan Özgüden'in artıgerçek'te bugün yayımlanan "Avrupa başkentinde imam krizi" başlıklı yazısına göre, Erdoğan'ın bu uyarısı Belçika medyasında yankı bulmadı ama, aynı gün, günlük gazetelerde ve televizyonların haber programlarında İslamist gericiliğin Avrupa başkentinde nasıl büyük bir tehlike oluşturduğuna dair iki önemli haber yer aldı. Aktarıyoruz.
Mohamed Abrini davası
İlk haber, 2015 Kasım'ında Paris'te ve 2016 Mart'ında Brüksel'de yüzlerce insanın ölümüne ya da ömür boyu sakat kalmasına yol açan İslamcı terör eylemlerinin başlıca planlayıcılarından Mohamed Abrini'nin Paris'te kurulan özel mahkemede sorgulanmasına ilişkindi.
Sorgulamanın Türkiye'ye ilişkin bir yanı da vardı... Mohamed Abrini katliam eylemlerinden önce 23 Haziran 2015'te Brüksel'den İstanbul'a gitmiş, orada dört gün kalıp lojistik bağlantılar kurduktan sonra Suriye'ye geçerek IŞID saflarındaki diğer Belçikalı İslamist teröristlerle buluşmuştu. Daha sonra İngiltere'ye giderek oradaki teröristlerle de bağlantı kuran Abrini, Paris ve Brüksel katliamlarının planlamasında ve icrasında aktif olarak yer almıştı.
Mohamed Toujgani'nin oturma izninin iptali
İkinci önemli haber ise, Paris ve Brüksel katliamlarını gerçekleştiren İslamcı teröristlerin bu olaylardan önce yaşadıkları ya da sık sık bir araya geldikleri Brüksel'in Molenbeek Belediyesi'ndeki El Halil Camii başimamı Mohamed Toujgani'nin Belçika'da oturma izninin, kamu güvenliğini tehlikeye düşürücü vaazları ve faaliyetleri nedeniyle iptal edilmesiydi.
İptal kararı kendisi Fas'ta bulunduğu sırada alındığı için Belçika'ya yeniden girmesi de mümkün olmayacaktı.
Aynı zamanda çok eşli olarak ün yapan Faslı Mohamed Toujgani, 40 yıla yakındır Belçika'da yaşadığı halde bu ülkenin resmi dillerinden hiçbirini öğrenmemiş, tüm dini faaliyetlerini Arapça sürdürmüştü. Belçika İmamlar Birliği'nin başkanı olarak yeni yetişen genç imamlara da yine Arapça dinsel eğitim vermekteydi.
İptal kararını veren bakan Iraklı Müslüman bir göçmenin oğlu
Bu olayın ilgi çekici bir yanı, oturma iznini iptal kararını alan İltica ve Göç İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Sammy Mahdi'nin kendisinin de, Iraklı müslüman bir göçmenin oğlu olmasıydı. 1988'de Belçika'da Flaman bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Sammy Mahdi, Belçika Özgür Üniversitesi'nde master yaptıktan sonra De Morgen gazetesine yazılar yazarken Flaman partisi CD&V'nin saflarına katılmış, 2019 seçimlerinde milletvekili seçilmiş olup 1 Ekim 2020'den beri de federal hükümette devlet bakanlığını üstlenmiş bulunuyor.
Sammy Mahdi'nin imam Mohamed Toujgani'nin oturma iznini iptal etmesi Fas ve Türk müslümanların bir kesiminde olduğu gibi, Brüksel'de müslüman seçmenlerin oylarını alabilmek için her türlü ödünü veren bazı siyasetçilerin de tepkisine yol açmakta gecikmedi.
Bunların başında da, Frankofon parti cdH'nin Brüksel Bölge Parlamentosu'ndaki milletvekillerinden Fas kökenli Ahmed El Khannouss geliyor.
Sammy Mahdi'yi bu kararından dolayı islamofobiyle ve aşırı sağcılarla aynı çizgide olmakla suçlayan El Khannouss, yedi yıl önce de Parlamento'nun 1915 Ermeni Soykırımı'nı tanıma kararına şiddetle karşı çıkmış, onu "İslamofobi'nin yeni bir türü" olarak nitelemişti...
Geçen yıl da, Azerbaycan'ın Türkiye desteğiyle Kafkaslar'da Ermeni topraklarında yaptığı askeri fütuhatın neden olduğu yıkımı yerinde inceleyerek Belçika Parlamentosu'nda Azeri ve Türk yönetimlerine sert eleştirilerde bulunan, Suriye ve Irak'a da giderek Kürt ve Ezidi toplumların istemlerini saptayıp Belçika kamuoyuna yansıtan cdH milletvekili Roger Lallemand'ın partiden atılması için kampanya başlatanların başında da Ahmed El Khannouss yer almaktaydı.
Belçika başkentinde patlak veren bu imam krizinin, genel seçimlerin yaklaştığı, sol ve yeşil partiler de dahil tüm partilerin Müslüman seçmenlerin oylarını çekmek için her türlü ödünü vermeye hazır oldukları önümüzdeki dönemde ilginç pazarlıklara ve manevralara yol açacağında hiç kuşku yok.
Bu vesileyle bir hatırlatma: 2018 verilerine göre Belçika'nın toplam nüfusu 11.322.088... Bu nüfus içinde 2.318.807 kişiyle yabancı kökenliler yüzde 20,48'i oluşturuyor. Onların da 311.772'i Fas, 155.488'i Türkiye kökenli...
Dahası, Fas kökenlilerin 229.186'sı, Türkiye kökenlilerin ise 119.321'i Belçika vatandaşlığını da aldıkları için bu ülkenin yöneticilerinin seçiminde oy sahibi oldukları gibi, tercihli oyun yoğun kullanıldığı seçimlerde kendi memleketlilerinin tercih oylarıyla federasyon, bölge ya da belediye meclislerine seçilebilmekte, hattâ bakan olabilmekte...
Örneğin TC'nin halen Cezayir'deki büyükelçisi Mahinur Özdemir... Türk seçmenlerin tercihli oyları sayesinde 2009'da cdH listesinden rahatlıkla seçilen Özdemir'in "ilk tesettürlü milletvekili" olarak Brüksel Bölge Meclisi'ne girmesinden Recep Tayyip Erdoğan da son derece duygulanmış, 30 Kasım 2010 tarihinde Hidiv Kasrı'ndaki düğününe tüm aile efradıyla birlikte katılıp kendisini "manevi kızı" ilan etmişti.
Mahinur Özdemir 2015 yılında Ermeni Soykırımı'nı inkar ettiği için cdH'tan ihraç edilecek, ancak Erdoğan bu inkarcılığının mükafatı olarak kendisini 12 Eylül 2019 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cezayir Büyükelçiliği'ne tayin edecekti.
2021'de Brüksel'de 18 bin 430 Mohamed dünyaya geldi
Son gelişmeler yaşanırken Belçika medyasına dün yansıyan bir haber daha var ki, özellikle Müslüman göçmenlerin yoğun bulunduğu Avrupa'nın başkenti Brüksel'in siyasal ortamında etkisi hayli büyük olacak.
Belçika İstatistik Kurumu'nun resmi verilerine göre, geçen yıl Brüksel'de dünyaya gelen erkek bebeklerden 18.430'una Mohamed adı verilmiş bulunuyor. Hristiyan adı verilenler ondan hayli uzakta... Jean olarak adlandırılanlar 6.089, Philippe adı verilenler 4.060 ile ancak ikinci ve dördüncü sırada yer alabiliyor... Üçüncü sıra 4.166'la Ahmed adına ait...
Haberi Anadolu Ajansı ve Türkçe gazeteler büyük bir kıvançla verdiler.
İslamofobi'yle kalkıp İslamofobi'yle yatan Tayyip ve benzerlerinin gönlü rahat olsun! (AEK)