Sorunu, "Bağkur borcu olan sigortalıların borcunun büyük kısmı karşılığı verilmeyen sağlık priminden oluşuyor" sözleriyle ortaya koyan Tüketiciler Birliği Şube Başkanı Balgız yaptığı açıklamada, durumu "sosyal ve hukuk devleti ilkelerine aykırı" olarak niteledi.
"Borç, karşılığı olmayan sağlık priminden"
Türkiye'de yaklaşık 4 milyon Bağ-kur sigortalısı bulunduğunu hatırlatan Balgız, uygulamada aksaklığı şöyle açıkladı:
* Bağkur'a sigortalı olanların primlerini vadelerinde ödeyemeyenler, yasal gecikme zammıyla bunu ödüyorlar. Bu prim sigorta ve sağlık priminden oluşuyor.
* Sağlık primi ödenmediği için bu kişiler sağlık karnesi alamıyor ve sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor.
* Aylık primin bir kısmı sigorta primi, diğer kısmı ise sağlık primi olarak alındığı için Bağ-Kur sigortalısına ve aile fertlerine sağlık hizmeti verilmesi gerekiyor.
* Sağlık primi, 8. basamağa kadar toplam primin yarıdan fazlasını oluşturuyor. 8. basamaktan sonra ise yarıya düşüyor.
* Bağ-Kur borcu olan sigortalıların borcunun büyük kısmı karşılığı verilmeyen sağlık priminden oluşuyor.
* Verilmeyen sağlık hizmetinin bedelini cezasıyla birlikte ödetiliyor. Bu durum sosyal ve hukuk devleti ilkesine ve diğer hukuk kurallarına aykırıdır.
"Haksızlıklara son verilmelil"
* Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) sigortalısı bir isçi, işverenin borcu olsa dahi sağlık hizmetlerinden yararlandığı halde Bağ-kur sigortalısı kişi prim borcundan dolayı sağlık hizmetlerinden yararlandırılmaması tam bir çifte standarttır.
* Şayet bu prim, gecikme zammıyla birlikte alınacaksa, benim borcum olsa bile sağlık karnesi almalı ve sağlık hizmetlerinden yararlandırılmalıdır.
* Bağ Kur Kanunu'nun Ek 12. maddesinin iptal edilmesi, prim borcu olup da sağlık hizmetlerinden yararlandırılmayan sigortalıların sağlık prim borçlarının silinmesi gerekiyor.
* Sağlık hizmetlerinden yararlanmadığı halde biriken borçlarını topluca ödeyenlerin sağlık hizmetlerinden yaralanmadığı sürelere ait sağlık primi ödemelerinin gelecek borçlarından mahsup edilmesi gerekiyor.
* Bu haksızlığın düzeltilmesi için TBMM ve hükümeti göreve çağırıyoruz. (EÖ/BB)