Halef, 38 yaşında Iraklı bir polis. 16 Eylül'de hemen her gün olduğu gibi beyaz tişört, denizci pantalonu ve şapkasından oluşan trafik polisi kostümünü giydi, ve Bağdat Niossour Meydanı'nda trafiği yönetmeye gitti.
Dört araçlık konvoy...
O güneşli sabah saat 07:00'de Yarmouk'tan gelen trafiği yönlendiriyordu, sonra birden dört büyük araçtan oluşan bir konvoy gördü. Araçların üzerinde silahlar vardı, aslında bu durum "anormal" Bağdat yaşamında "normal" göründü önce. Halef önce hep yaptığı şeyi yaptı, güvenlik şirketi araçları için trafiği durdurdu. "Konvoylar hep böyledir" diye açıkladı durumu Halef.
"Ama bu konvoy tek yönlü caddede sıradışı bir "u dönüşü" yaptı ve ters yönde ilerlemeye başladı. Sonra caddenin ortasında durdu, konvoydan ateş açıldı, 15 dakikada 17 Iraklı sivil öldü, onlarcası da yaralandı. Korku filmi gibiydi"
Khalaf avukatlar ve olayı soruşturan ekipten William O Neil ve Susan Burke'e olayı böyle anlattı. Khalaf'la birlikte beş Iraklı daha İstanbul'da 30 Kasım'da ABD'li hukukçularla buluştu.
İşte bu ölümlü olay Irak'ta görev yapan ABD'nin özel güvenlik şirketlerinin cezasız kalan cinayetlerini sorgulamak için bir dönüm noktası oldu.
Burke ve O Neil meşhur ABu Gharib hapishanesiniyle ilgili davada, tanıkları ve delilleri biraraya getirerek Blackwater olayını ortaya çıkamışlardı.
Ahmed, Mohasin ve diğerleri...
Khalaf'ın anlattığına göre o gün dört arabalık konvoyun üçüncü arabasının üzerindeki iri yarı bıyıklı adam havaya birkaç el atteş attı, o sırada bir kadın "Oğlum" diye çığlık attı. Khalaf da üç araba geriye koştuğunda yerde kanlar içinde genç bir çocuk gördü. Sonra bir el ateş daha, anne de vuruldu.
Vurulan çocuk 20 yaşındaki Ahmed Haytem, tıp öğrencisiyidi. Annesi Mohasin Haytem de dermatologtu.
Khalaf anne oğula yardım etmeye çalışmış ama elinden birşey gelmemiş. O da Yarmouk'a doğru kaçmış ve bir tepenin arkasına saklanarak beklemiş. Helikopterler havadan caddeye ateş açmışlar.
15 dakika sonra konvoy caddeden ayrılmış, geriye renkli dumanların havaya yükseldiği, kanlar içinde bir enkaz alanı kalmış.
Blackwater: Tehdit unsuru hedeflere ateş edildi
Olay soruşturulmaya başlandığında Blackwater Başkanı Erik Prince "Tehdit unsuru olan hedeflere ateş edildiğini" iddia etti. Ancak Khalaf'ın ve diğer tanıkların ifadeleri Prince'in ifadeleriyle örtüşmüyor.
Baba Haytem "Evlilik insanın yaşamının ikinci yarısıysa yaşamımın en güzel bölümü Mohasin'le geçen ikinci yarısı" diyor; Ahmed de ilk oğluymuş, herkesin sevdiği bir çocukmuş. (NZ)
Blackwater
Şu an Irak'ta görev yapan en az 28 özel güvenlik şirketinden biri olan Blackwater'da 744 ABD'li, 231 üçüncü bir ülke vatandaşı ve 12 Iraklı çalışıyor. ABD, 2004-2006 arasında Blackwater'a 800 milyon dolardan fazla ödeme yaptı. (NZ/TK)
* Bu haberi Human Rights Watch'un İnternet sitesinde yayınlanan Jennifer Daskal'ın haberinden derledik.