Bana Rumca seslenerek "Burada mı oturuyorsun?" diye sordu. Cevabım Rumca idi ve "Evet" oldu. Şaşkınlık içinde;
"Siz Rumca biliyorsunuz galiba?" diye, Türkçe konuştu. Şaşkınlık bu sefer bende idi.
Mübadele çocuğu
Bu zat, Milli Mücadele'den evvel Mudanya'da doğmuş, sonrada ailesiyle birlikte Yunanistan'a göç etmiş Aleko Hacipetros'tan başkası değildi. Biz nasıl Girit'ten gelmişsek, Onlar da buradan (mübadele) değişim ile Yunanistan'a gitmişlerdi. Bay
Aleko Hacipetros, Mudanya'daki evlerini görmek, Mudanya'da geçen anılarını tazelemek için gelmişti. Aleko Hacipetros Mudanya'yı ailesi ve çocuklarıyla defalarca ziyaret etmişti.
Geçen gün Mudanya'ya inen Yunanlı turistler, Yunanistan'daki Yeni Mudanya (Nea Mudania)'dan gelmişlerdi. Ayrıca bu kafile içinde arkadaşım Aleko Hacipetros'un oğulları da vardı. Profesör Stavros Hatzipetrou ile Montania Hotel'de verilen yemekte uzun uzun konuştuk...
Toprak sınırı geçer mi?
O'na babasının Mudanya'ya son gelişinde benden rica ettiği bir hususu anlattım. Gözleri dolu doldu oldu.
Aleko giderken bana şöyle demişti:
"Mudanya'dan bir avuç toprak ile bir şişe su almak istiyorum. Sınırda bir sorun olur mu?"
Hiçbir sorun olmayacağını ifade ettikten sonra; "bunları ne yapacaksınız?" diye sordum.
"Vasiyet edeceğim. Öldüğüm zaman bu toprağı, gözlerimin üzerine döksünler. Ölürken son yudum suyum, Mudanya'dan olsun istiyorum", dedi ve ekledi:
"Biz ne iyi geçiniyorduk. Harbin Allah belâsını versin. Siyasilerimize ede akıl, fikir...."
Toprağın bol olsun Aleko Hacipetros.
Gençler daha akıllı, daha ileri görüşlü. İnşallah bir daha harp olmaz.
(NA)