* Fotoğraf: Barış İçin Akademisyenler / Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan bir akademisyenin daha Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşması görüldü.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen akademisyen Yrd. Doç. Dr. Ceren Akçabay, suçlamayı kabul etmeyerek savunma için ek süre istedi.
Avukatı Diren Akbayır Atalan, beraat, bildiri nedeniyle açılan ilk davanın 13. ACM’deki dosyasının istenmesi ve bu dosya ile birleştirme talebinde bulundu.
Mahkeme, birleştirme talebini reddederken, 13. ACM’deki dosyadan belgelerin istenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 11 Ekim saat 11.15’te.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar 5 Aralık 2017'de başladı. 22 Mart itibariyle 164 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
"Bildiri barış ve diyaloğa çağrı"
Avukat Akbayır-Atalan, derhal beraat talebinde şöyle dedi:
“Bildirideki söz ve eylemler propaganda kabul edilemez. Yazı ve sözlerin şiddeti teşvik eden, öven mahiyette olması gerekir. Oysa bildiri barışa, diyaloğa çağrıdır. Suçun unsurları bildiride yer almamaktadır. Kalıcı barışın sağlanması ve şiddetin son bulması için imzalanan çağrı metninin içinden sözler cımbızlanarak iddianame hazırlanmıştır.”
13. ACM’deki dosya Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. TCK 301 Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Avukat, 13. ACM’deki dosyanın istenmesi ve birleştirme talebine dair de 1128 akdemisyenin imzaladığı metninin aynı olduğunu, metni imzaladıkları için yargılanan 200’e yakın akademisyen hakkında hazırlanan iddianamenin de isim ve adres bilgileri dışında aynı olduğuna dikkat çekti.
“Bildiriye ilişkin ilk açılan dava İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 2016/65 esas sayılı dava dosyasıdır. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve usul ekonomisi açısından dosyaların İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleşmesini talep ediyoruz. İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava için TCK 301 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep edilmiş ve bakanlık izin vermiştir. Bu nedenlerle mahkemenizce İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 301 madde ile ilgili yazışmalar ve bu dosyanın tamamı istenilerek dosyanızın zikredilen mahkemenin dosyası ile birleştirilmesine karar mümkün olmadığı taktirde mahkemenizdeki dava dosyalarının tek bir dosya halinde birleştirilmesini talep ediyoruz.”
Duruşma savcısı mütalaasında, hukuki fayda bulunmadığı gerekçesiyle davaların birleştirilmesi yönündeki talebi ile derhal beraat talebinin reddini istedi.
Mahkeme heyeti, birleştirme ve derhal beraat taleplerini reddetti. İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasında yer alan iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı’na TCK 301. madde uyarınca soruşturma izni ile ilgili yazılan müzekkere ve Adalet Bakanlığı’nca verilen cevabın istenmesine karar verdi.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 22 Mart itibariyle 164 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(BK)