Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, Van Milletvekili Tuğba Hezer'in Ankara’da 29 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırıyı gerçekleştiren Abdülkadir Sömer’in taziyesine katılmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Bilgen “Cenaze geride kalanların acısıdır, her katıldığınız cenazede söylenenlerin ortağı olmazsınız. Ölenlerin kimliğine bakmadan geride kalanların acısını paylaşmak onaylamak anlamına gelmez” dedi.
TIKLAYIN - HDP'Lİ VEKİLİN TAZİYEYE KATILMASINA DAİR AÇIKLAMALAR
Van Milletvekili Tuğba Hezer'e cenazeye katıldığı için soruşturma da açılmıştı.
RS FM'e konuşan Bilgen, Hezer'in taziye evine gitmesine tepki gösterenlere şunları söyledi:
“Cenaze törenleri geriye kalanların acısıdır. Konuya geride kalanların psikolojisi üzerinden bakmak gerekir. O eylemi onaylamak, Ankara'dakilerin acısına duyarsız olmak gibi ele alınmamalıdır.
Ölenlerin kimliğine bakmaksızın ölenlerin ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Olaya insan hakları bağlamıyla yaklaşıyoruz. Oradaki bir arkadaşımızın acıyı paylaşması bu insanların niye bu kadar kolay ölüme gidiyor olmalarıyla ilgilidir.
Öfkeyle sergilenen tavırları anlamaya çalışmak asla onaylamak anlamına gelmez. Her katıldığınız cenaze ortamındaki söylemlerin ortağı olmazsınız.
Eğer gerçekten ölümlerden rahatsızlık duyuyorsak, asker polis, sivil, Kürt gençler ölmesin istiyorsak, Ankara'daki de 4 yaşındaki çocuk, Diyarbakır'da Cizre'de 3 aylık çocuklar ölmesin istiyorsak bu sorunların barışçı çözümüne dair ısrarlı davranmak zorundayız.”
“Kimsenin ölmemesi için…”
“HDP'nin Türkiyelileşme politikasının çöktüğü” yönündeki değerlendirmelere de karşı çıkan Bilgen “O vekilimiz üzerinden 3 aydır yaşanan dramı örtmeye çalışmak siyaseten doğru değil. Biz insanların duygusal tepkileri üzerinden değil, kimsenin ölmemesi için çözüm üretmek zorundayız” dedi.
“İnsan ölümlerinin arasında ayrım yapmıyoruz. İnsan Hakları Heyeti olarak patlamanın yapıldığı yere karanfil bırakmaya gittik. Ama bir medya sansürü ile karşı karşıyayız. Oradaki cenazenin haber olduğu kadar, bizim bu ziyaretimiz de haber olacak mı acaba? Neden orası o kadar cımbızlanıyor da bizim ziyaretimiz haber yapılmıyor?
Bizi Türkiye'nin Batı'daki acılarını paylaşma konusunda görmek istemeyen, bizi marjinalize etmek isteyen bir yaklaşım mı egemen medyada?”
“Bildiride Suruç ve Ankara Garı patlaması yoktu”
Ankara’da askeri araçlara yapılan bombalı saldırıyla ilgili Meclis bildirisini HDP’nin imzalamamasıyla ilgili de Suruç ve Ankara Garı'ndaki saldırıları gözetmeksizin çıkan bu bildiriyi doğru bulmadıklarını söyledi, “Diğer patlamalar metnin içinde geçseydi imzalayacaktık” dedi.
“Ölümlerin olmaması siyasetin sorumluluğudur. Ama bunu sadece bildirilerle kınama mesajlarıyla gerçekleştirmek mümkün değil. Kaldı ki bu anlamda acıları ayrım yapmaksızın Suruç'u da, Ankara Garı'ndaki patlamayı da dâhil ederek kim tarafından yapılmış ve kime yönelik yapılmış olursa olsun genel kınama çıkması yönünde yaklaşım ortaya koyduk.
Daha önce Suruç'tan ve Ankara Garı'ndaki patlamadan sonra da Meclis Araştırma Komisyonu kurulsun diye biçimde tavır koyduk. Ne yazık ki Suriye Tezkeresine evet oyu veren 3 partinin Türkiye'nin güvenlik kaygılarıyla ilgili takındığı tavrı anlamakta biz zorlanıyoruz. (AS)
Taziyeye katılım ile ilgili kimin ne dediğini buradan okuyabilirsiniz.