Ayşegül Özbek'in editörlüğünde hazırlanan biamag'da bu hafta okuyacaklarınız...
Ece Deniz, gösterime gire Emin Alper'in yeni filmi "Kurak Günler"i yazdı. Film, yıllardır her gün içinden çıkmaya çalıştığımız ama bir kara delik gibi bizi yutan ülkeye ve gerçeklerine adeta bir fener tutuyor.
Şeyhmus Diken, "Bir Çirkin Adam" filmi üzerinden edebiyat tutkunu olan Yılmaz Güney'i anlatıyor: Kamera görür ve geçer perdedeki flu yazıyı: "Tabağımda Bulut Kadehimde Gökyüzü" yazılıdır.
Murat Türker, İsrail'de askerlik olgusunu masaya yatıran iki filmi aktarıyor okura: Askerin Kanaati ve Masumiyet.
Sedat Yılmaz bia Çocuk Kitaplığı için Dünya Engelliler Günü nedeniyle yazar Sevim Ak ile söyleşti. İşitme engelli bir gencin hayat hikâyesinden yola çıkarak "Horoz Adam ve Korsan" kitabını yazan Ak, dezavantajlıların hayata katılım ve desteklenmesi için çocuk – ebeveyn ilişkisi ve toplumsal sorumluluklar üzerine soruları yanıtladı.
Yeşim Özdemir, Otomatik Portakal eseri üzerinden soruyor: İnsanlık büyüdükçe kötülük de büyüyor mu?
Evrim Kepenek, Aydın Orak'ın yeni filmi "Sabırsızlık Zamanı" üzerine yazdı: Hayallerinizde havuzda yüzüyorken, şu cümleyi kuruyorsunuz, hem de defalarca: "O havuza girilecek nokta..."
Aykan Sever yazdı: Altılı Masa çelişkili yapısı itibarıyla önceliği ittifakın bir arada durmasına verirken aynı zamanda geniş hoşnutsuz kesimleri sokaktan uzak tutarak depolitize etme görevi üstlendi.
Atölye bia'dan bir röportaj: Nazım Ünal Yılmaz İstanbul Galerist'te açılan "Daima İleri" sergisiyle ilgili Semih Aydemir'in sorularını yanıtladı.
Psikolog Gizem Sürenkök, doğal afetlerde psikolojik ilk yardım üzerine yazdı.
(AÖ)