Ekin Karaca editörlüğünde hazırlanan bu haftanın biamag’ında şu yazılar var:
* Ercan Jan Aktaş açlık grevine devam eden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça üzerine yazdı.
* Ulaş Başar Gezgin, Nazım Hikmet’in “İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu?” oyunu hakkında yazdı.
* Tuğçe Isıyel, İstiklal Caddesi’nin dününü bugününü yazdı.
* Aslıhan Gençay, Sincan Cezaevi'nde havalandırmıya gelen uçamayan güvercin Tavuk'un hikayesini yazdı.
* Tuğçe Erçetin “Dikkat” Uyarısına Rağmen Çukura Atlayanlar başlıklı bir yazı kaleme aldı.
* Ferhat Tunç, Sivas katliamının 24. yıldönümü nedeniyle “Şenlikten Katliama: 2 Temmuz” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
* Serdar Korucu, LGBTİ topluluğunun sembolü olarak kabul edilen gökkuşağı bayrağının eskiden Ermenistan’ın simgesi olarak önerilmesi üzerine yazdı.
* Şeyhmus Diken, Mor Gabriel Manaastırı ile ilgili yazı kaleme aldı.
* Murat Türker, ressam Leonora Carrington’ın hayatının anlatıldığı “Leonora Carrington’ - The Lost Surrealist” adlı belgesel üzerine yazdı.
* Hüseyin Bul, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla ile ilgili yazdı.
* Ezgi Fındık "İki yaş sendromu"ndan kaynaklanan krizlere çözüm bulma sorumluluğunun kimde olduğunu sordu, neler yapılabileceğini sorguladı.
* Bilim Fili’nden Umut Can Yıldız, yaşatyan en yakın akrabalarımızdan bonobolar ile insanın kas yapısının benzerliğini yazdı.
* Feminist akademisyen Ayşe Gül Altınay, 13 Haziran’da kaybettiğimiz Şirin Tekeli’ye mektup yazdı: “Benim için ve eminim binlerce kadın için, sen hep var olacaksın! Gıyabında seninle yürümeye, senden öğrenmeye, senden güç almaya devam edeceğiz...”