Nasıl mı? Bakın anlatayım...
Yerel basının örgütlenmesi, güçlendirilmesi ve ilk etapta haber üretimlerinin bir havuzda toplanarak ortak kullanılması amacına yönelik olarak Bağımsız İletişim Ağı (BİA) adı altında bir platform oluşturduk, 2001 yılında...
Aynı yılın Ocak ayında İzmir'de Türkiye'nin her yöresinden gelen 200 dolayında yerel gazeteci ile bir genel kurul yaptık... Bu genel kurulda BİA'nın 15 üyeli Proje Yürütme Kurulu'na seçildim ben de...
Avrupa Birliği'ne ait MEDA fonundan gelen yaklaşık 700 bin Euro ile çıkıldı yola...
İlk iş olarak bianet.org internet adresinden yayınlanan haber portalını (havuzunu) oluşturduk...
Türkiye'nin her yerinden BİA katılımcısı medya kuruluşları bu siteye haber atıyor ve atılan haberler ortak kullanılabiliyor, hem yerel ve hem de ulusallar tarafından...
Günde 2 binin üzerinde ziyaretçisi olan bianet.org'un tık sayısı da 20 binin üzerinde...
BİA'nın iki yıldır yerel medyaya dönük eğitim çalışmaları da büyük bir titizlikle sürdürülüyor...
Temmuz 2001'de Antalya'da yapılan birinci basamak eğitim çalışmalarına Alanya'dan da her medya kuruluşundan ikişer kişi katılmıştı mesela...
BİA'da Alanya'nın eğitime olan ilgisi takdirle karşılanmış ve ikinci basamak eğitim için Alanya sözünü taa o zamanlar almıştım...
Nitekim, ikinci basamak eğitim semineri için BİA'nın Alanya'yı seçmesinde etkili oldum... Antalya için verilen kararı son anda yaptığım bir hamleyle değiştirtebildim...
Türkiye'nin çeşitli yörelerinden 60 kadar yerel gazetecinin katılacağı bir eğitim semineri Alanya için de reklam fırsatı değil miydi?
Celal Başlangıç (Radikal), Mehmet Sucu (Cumhuriyet) ve Ragıp Duran gibi deneyimli gazetecilerle, çok sayıda iletişim hocasının öğretici olarak gelecek olmaları da Alanya medyası için bir nimet olarak algılanamaz mıydı?
Alanya'daki medya kuruluşlarında çalışanlar da eğitim seminerine salonun elverdiği ölçüde katılabileceklerdi hesabıma göre... Ne de olsa gelmeyenler olabilirdi.
Kaldı ki, Alanya'daki üç gazete ile iki radyodan birer kişi bizzat BİA merkezince aranarak davet edildiler seminere...
Televizyon gazeteciliğine yönelik bir eğitim çalışması proğramda yeralmadığı için iki televizyondan hiç kimse çağrılmadı doğal olarak...
Beni telefonla arayan ve seminere katılmak istediğini söyleyen bazı arkadaşlara, "Seminer salonuna gelmelerini, yer olduğu ölçüde herkesi seminere dahil edebileceğimi" söyledim.
Seminerin açılışı sırasında karşılaştığım arkadaşlara da yardımcı olmaya çalıştım.
Ancak, katılım çok yüksekti. Salon yetersiz kalınca, bazı arkadaşlar eğitim seminerine iştirak edemeden ayrılmak zorunda kaldılar.
Ben de üzüldüm...
Cumartesi akşamı gecekondudan yayın yapan TV kanalında eğitim seminerini düzenleyen BİA'nın koordinatörleri Ertuğrul Kürkçü ve Nadire Mater'e hakaretler yağdırılmış...
Ben de BİA'nın PYK üyesi olarak nasibimi almışım...
İşte size bir tipik, "üzüm yemek dururken bağcı dövme" hadisesi..
Eğitim seminerinden sözetmek yok... 60 kadar gazetecinin Alanya'ya gelişi yok... BİA'nın kuruluşundan bugüne en büyük katkıyı yapan iki değerli insanı ve tabii ki beni karalamak var...
Pes doğrusu... (MAD)