İş insanı Rıza Sarraf’ın ABD’de tutuklanmasına neden olan iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara Ayrımcılığa karşı mücadele eden Common Cause (Ortak Amaç) adlı sivil toplum kuruluşunun etkinliğinde konuştu.
Öğrendiği ilk Türkçe kelimenin “adalet” olduğunu dile getiren Bharara, Türkiyeli gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi ve "Benimle fotoğraf çektirdiğiniz için başınız belaya girmez değil mi" dedi.
CNNTürk’ün Doğan Haber Ajansı’ndan (DHA) Nafiz Albayrak’ın haberine dayanarak verdiği bilgilere göre, Bharara kürsüye, "Yaklaşık iki hafta önce, ünlü bir Türk işadamını tutuklattığı için, 273 bin Türk'ün Twitter'da izlemeye başladığı savcı" diye tanıtılarak çağrıldı.
Bharara konuşmasında Türkiye ilgili şunları dile getirdi:
“Kimse hukuktan üstün değil”
"Hiç kimse hukuktan üstün değildir ve bu en ideal demokrasidir.
“Bu yalnızca New Yorkluların ya da Amerikalıların umutları değil, dünyanın her yerinde, her kıtasında, İzlanda'dan Hindistan'a, Brezilya'dan Türkiye'ye kadar herkesin umudu.
2 binden 298 bine…
“Rıza Sarraf anlaşıldı ki Türkiye'de çok gündemde olan bir kişiymiş.
“Tutuklamayı yaptığımız gün Twitter'da 8 bin 100 takipçim vardı. Bir kaç gün içinde 270 bini geçti. Bu akşamki yemek öncesinde, 298 bini buldu ve hemen hepsi Türk takipçiler.
“Dürüst ve şeffaf, hukukun üstün olduğu yönetimlere özlem var”
“İnsanlar Türkiye'de yolsuzlukların üstüne gidilmediğini düşünüyor.
“Ben de Türkiye'de yolsuzluk olup olmadığı konusunda yorumda bulunmam.
“Ancak durum şu ki, hiç ülkelerine bile gitmemiş olduğum, adımı zor söyleyebilen hatta hiç duymamış, İngilizce bilmeyen, Türkçe mesajlar yazan yüzbinlerce insan, temiz bir yönetim konusunda umut arayışı içinde.
“Bu hepimiz için, dürüst ve şeffaf, hukukun üstün olduğu yönetimlere özlem duyulduğunun açık bir göstergesi.
“ABD’den başka bir yerde olsaydık, kişisel olarak ben tehlikede olacaktım. Yalnızca, böyle bir kürsüde, kamu görevlilerini soruşturma ve halk önünde konuşuyor olmak yüzünden.
“Türkiye’ye hiç gitmedim”
“Türkiye’de özgür olmayan bazı basın kuruluşlarının iddialarının tersine hayatım boyunca Türkiye'de bulunmadım.
“Ne turist olarak, ne protestocu olarak, ne de direniş ya da protestolar organize eden biri olarak Türkiye’ye gitmedim. Ama bir gün Türkiye'yi ziyaret etmeyi çok isterim.
"Bizim önemsediğimiz bir şey var o da adalet. Türkçe öğrendiğim ilk sözcük de adalet ve biz bunu önemsiyoruz." (EKN)