Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Filiz Kerestecioğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından 27 büyükşehir belediyesinin kadınlara yönelik erkek şiddetiyle mücadele politikalarına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Kerestecioğlu, 27 büyükşehir belediyesine kadın politikalarına dair soru yöneltmişti.
TIKLAYIN - "Belediyenizin Erkek Şiddetiyle Mücadele Planı Var mı?"
"Kadın birimine değil huzurevine yönlendiren oldu"
Kerestecioğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* Soruları birkaç defa göndermemize rağmen 27 Belediyenin 15’inden yanıt aldık.
* İlk defa Ağustos ayında sorularımızı Belediyelere gönderdik. Fakat, seçimlerin üzerinden beş ay geçmiş olmasına rağmen kadınlarla ilgili konularda bilgi alabileceğimiz, danışabileceğimiz muhatap bulmanın ne kadar zor olduğunu fark ettik.
* Birkaç Belediye dışında kadına yönelik şiddet veya kadın politikaları alanında çalışan birimlerin mail, telefon ve faks gibi iletişim bilgilerine dahi ulaşmak için çaba sarf etmek zorunda kaldık.
* Kimi Belediyelerin böyle birimleri dahi yoktu. En ufak bir bilgiye dahi erişebilmek için defalarca aramak, faks göndermek, mail atmak zorunda kaldık. Belediye santrallerinde görüştüğümüz kişiler genelde doğru birime yönlendirme yapmayı başaramadı. Hatta Huzurevine yönlendiren bile oldu. Bir milletvekili olarak bu bilgilere erişmek dahi zorken kadınların Belediyelerde hizmetlere erişmede zorluklar yaşadıklarını tahmin etmek zor değil.
“Muhatap Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”
* Bir başka Belediye ise sorularımıza tek cümle ile yanıt vererek soruların muhatabının Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu söyledi. Yani ismini buradan zikretmeyeceğim bu Belediyeye göre, Belediyelerin kadına yönelik şiddeti önleme konusunda bir sorumlulukları yok! Üstelik bu Belediye, BM ve İsveç Kalkınma ajansının yüz binlerce dolarlık Kadın Dostu Kentler projesine, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme projesine katılmış bir Belediye.
“Sadece dokuz belediyede sığınak var”
* Nüfusu 100 bini geçen belediyelerin Belediye Kanununa göre sığınak açma zorunluluğu var. Fakat Büyükşehirlerde bile yalnızca 9 Belediyede (Gaziantep, Aydın, Antalya, Samsun, Bursa, Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul) sığınak olduğunu gördük. Bu belediyelerin neredeyse tamamının yalnızca birer sığınağı var.
* Açmadıkları takdirde herhangi bir yaptırımı olmadığı için belediyeler sığınak açmayı tercih etmiyor. Gelen yanıtlarda gördük ki, oldukça az sayıda sığınak var ve ayrılan bütçe de çok sınırlı.
“Hiçbir belediyede tecavüz kriz merkezi yok”
* Diğer yandan, sığınakların birçoğunun da feminist ilkelerle yürütülmediğini biliyoruz. Kadının özgürleşmesi, şiddetten uzaklaşmasını odağına olarak çalışma yürütülmesi gerekiyor.
* Sığınaklar bulunmadığı gibi, kadınların sığınaklara gitmeden danışabilecekleri, şiddet konusunda uzmanlaşmış Danışma Merkezleri de yaygın değil. Yalnızca 6 İlde (Mersin, Bursa, Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul) Danışma Merkezi bulunuyor. Hiçbir Belediyenin tecavüz kriz merkezi yok.
* Çoğu Belediyenin Kadın Daire Başkanlığı ve Eşitlik Birimi de olmadığını gördük. Kadınları ilgilendiren konularla genelde Aile, Sosyal Hizmetler gibi Daire Başkanlıklarının ilgilendiğini gördük.
* Oysa, kadınların geleneksel rollere sıkışmadan iş bulabilmesi, sosyal ve ekonomik olarak güçlenebilmesi, şiddete uğradığında korunabilmesi için Belediyelerin tüm çalışmalarını toplumsal cinsiyet perspektifiyle analiz eden bağımsız bir yapının bulunmasının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
* Birleşmiş Milletler Projesiyle yerel yönetimlerin gündemine 14 yıl önce giren Yerel Eşitlik Eylem Planlarının ise ya artık hazırlanmadığını yahut çoğunlukla etkisiz hale geldiğini de görmüş olduk.
* Yalnızca 6 (Gaziantep, Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul) Belediye Yerel Eşitlik Eylem Planlarından bahsederken; Yalnızca 1 Belediyenin (İzmir) ayrı bir Kadına Yönelik Şiddete karşı eylem planı bulunuyor.
* Yine stratejik planlarda da kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme gibi konular nadiren yer bulabilmiş durumda.
Kerestecioğlu iyi örnekleri de şöyle sıraladı 10 senedir kesintisiz şekilde sığınak ve danışma merkezi desteği sunan İzmir Büyükşehir Belediyesinin, 2011 yılından beri Yerel Eşitlik Eylem Planı ve 2012 yılından beri Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı yaptığını öğrendik. Bu kapsamda önlerine koydukları ve gerçekleştirdiği hedeflerden bazılarını paylaşmak isterim: Sığınakların ilçelerde yaygınlaştırılması, okullar, mahallelerde bilgilendirme ve farkındalık toplantıları; kendi personeline, STK'lara, kamu yöneticilerine yönelik eğitim, bilgilendirme, farkındalık çalışmaları... İzmir Belediyesinin kadınlardan telefonla şiddet başvurusu alması ve mail yoluyla danışma hizmeti vermelerinin de çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Yine olumlu örneklerin olduğu Gaziantep ve 2019 seçimlerinde el değiştirmiş olmasına rağmen İstanbul ve Ankara gibi Büyükşehirler de ileride bu konuda daha kapsamlı politikalar geliştirilebileceği konusunda bize umut verdi. Savaşlarda yerinden edilenlerin çoğu kadınlar ve çocuklar... Suriye savaşı sonrasında en çok göç alan illerden biri Antep. Antep Belediyesi de bu olguları görmezden gelmeyerek mülteci kadınları da hedefleyen güçlendirme projeleri yapmaya çalışmış. Uluslararası insani yardım örgütlerinin iş birliğinde hem mülteci hem de yerel nüfusu hedef alan bir merkez kurmuşlar. Bu merkezde mesleki eğitim, temel ihtiyaçlar, sağlık, iş olanakları ve hukuki destek konularından bilgilendirme ve yönlendirme yapılıyor. Antep ve Bursa Belediyelerinin özellikle 'çocuk evlilikleriyle' mücadele çalışmalarının olması da sevindirici. İstanbul Belediyesi kısa sürede çok önemli adımlar atmış Belediyelerden bir diğeri... Bizlerle paylaştıkları yanıtlardan 7/24 ve çok dilli olarak hizmet verecek olan "Kadın Destek Hattı"nı yakın zamanda açacaklarını, meslek edindirme kursları verdiklerini ve kooperatifçiliği esas alan Kadın Emeği Ofisi çalışmalarını sürdürdüklerini öğrendik. Sığınak sürecini deneyimlemiş kadınların kendi yaşamlarını kurmadan önce psikolojik-sosyal ve özellikle ekonomik olarak güçlenmelerini hedefleyen 40 kişi kapasiteli Kadın Dayanışma Evi (yakında kabul yapmaya başlayacak) de bu anlamda öncü bir çalışma. Fakat en önemli çalışmalarından birinin cinsiyetçi işbölümünün kadınlara yüklediği bakım emeğine çözüm üretmeyi hedefleyen "Paylaşan İstanbul" projesi olduğunu düşünüyorum. Bu projeyi önümüzdeki dönemde de izlemeye devam edeceğiz. Ankara Belediyesi ise sığınak deneyimi yaşamış kadınlar için Belediyede ve bağlı şirketlerde %2'lik istihdam kotası uygulayacağını söyleyerek önemli bir adım attı. Belediyenin yeni bir sığınak için çalışmalarını sürdürdüğünü yine sorularımıza verdikleri yanıtlardan öğrendik. Kadın Danışma Merkezlerinin de Ankara içinde kırsal ve küçük yerleşim bölgelerinde yaygın olması (5 Danışma Merkezi) da önemli bir adım... Merkeze uzak yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlar için kurulan bu Danışma Merkezlerinin hayati bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Mülteci kadınlar ve Türkiyeli kadınları buluşturan ve kadınların birlikte futbol oynadığı "Şiddete Hayır Futbol Maçı" gibi etkinlikler de kadınların ortak tecrübelerini hatırlamak ve dayanışmayı güçlendirmek için oldukça anlamlı. |
(EMK)