Brüksel’de Ixelles Belediyesi'nin Henri Michaux meydanındaki Soykırım Anıtı, Ermeni Soykırımının 107. yılında saldırıya uğradı.
24 Nisan’da yapılan anmadan sonra Anıtın üzerine kırmızı boyayla MHP bayrağındaki üç hilal çizildi. Saldırganlar, ayrıca "F. Paylan" şeklinde bir küfür yazdı.
Avrupa Süryaniler Birliği (Union Syriaque en Europe) Belçika Asuri Enstitüsü (Institut Assyrien de Belgique), Belçika Demokrat Ermeniler Derneği (Association des Arméniens Démocrates de Belgique) Belçika Ezidi Evi (Maison des Yézidis) Brüksel Halkevi (Maison du Peuple de Bruxelles) Brüksel Kürt Enstitüsü (Institut kurde de Bruxelles) Güneş Atölyeleri (Ateliers du Soleil) ve İnfo-Türk yaptıkları ortak açıklama saldırıyı kınadılar.
TIKLAYIN-Hedef gösterilen Garo Paylan için imza kampanyası
Garo Paylan ve HDP ile dayanışma çağrısı yapılan açıklama şöyle:
"İngilizce küfür kelimesiyle birleştirilen isim, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 24 Nisan vesilesiyle Ermeni Soykırımı'nın tanınması için bir önerge veren Ermeni milletvekili Garo Paylan'a söylenmektedir. Atılan imza ve iletilen mesaj, saldırıyı yapanların politik kimliğini ve amaçlarını ortaya koyuyor.
Önceki yıllarda da benzer önergeler veren ve bu nedenle nefret söylemlerine hedef olan Paylan'a bu defa doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyuna hitaben yaptığı konuşmada 'alçak, müptezel, hain' gibi küfürler eşliğinde bir linç kampanyası başlattı.
"Nefret siyasetinde yarışıyorlar"
"Irkçı faşist MHP'nin lideri Devlet Bahçeli, onun çizgisinde ayrı partiler kuran Meral Akşener ve Ümit Özdağ, kin ve nefret söyleminde birbirleriyle yarıştılar.
"Türkiye Ermenilerinin TBMM'deki biricik ve onurlu temsilcisi Garo Paylan, bundan 15 yıl önce ırkçı faşist bir cinayete kurban edilen Ermeni gazeteci Hrant Dink gibi hedefleniyor.
"Mensup olduğu HDP (Halkların Demokrasi Partisi) de önümüzdeki seçimlere katılmasını engellemek için kapatılmak isteniyor ve tüm etkili isimleri tutuklanma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
TIKLAYIN-Garo Paylan: 7 yıldır aynı teklifi veriyorum, böyle bir lince maruz kalmadım
"Hepsi 'bozkurt'ta birleşiyor"
"Ermeni, Asuri-Süryani, Pontos-Rum ve Dersim Soykırımlarının inkarından geri adım atmamak için bütün Türkiye toplumunu daha fazla Ermeni ve Hristiyan düşmanlığına, onun yanı sıra Kürt ve Alevi düşmanlığına, daha keskin nefrete, daha utanmaz yalan ve daha arsız saldırganlığa seferber eden milliyetçi-muhafazakar ve devletçi partiler, aralarındaki bütün didişmeye rağmen bu konularda tek ses oluyor ve hepsi Bozkurt sembolünde birleşiyorlar.
"Irkçı saldırılar körükleniyor"
"Geçtiğimiz 24 Nisan günü bir resmi ziyaret için Uruguay'da bulunan Türk Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu orada kendisini protesto eden Ermeni göstericilere arsızca sırıtarak eliyle Bozkurt işaretini yapmıştı.
"Bu, Holokost anmasındaki Yahudilere bir Alman Dışişleri Bakanı'nın sırıtarak Nazi işareti yapmasından farklı değildir. Azerbaycan yönetiminin de destek beyan ettiği bu tavır, her iki devletin ırkçı saldırganlığı körüklemede beraber olduklarını gösteriyor.
"Bir başka ırkçı politikacı olan Ümit Özdağ da, Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkileri 'normalleştirme' siyasetine atfen, açılacak olursa iki ülke arasındaki kapıya 'Talat Paşa Kapısı' adının verilmesini önermiş bulunuyor.
TIKLAYIN-"Garo Paylan Yalnız Değildir" Kampanyası
Tehdit ve sindirme politikası
"Bu da Paylan'ın kamusal alanlardan soykırım suçlularının isimlerini kaldırma önerisine yapılan bir misillemedir, Ermenistan'a yönelik dış siyasetin özünü de çok iyi ortaya koymaktadır.
"107 yıldır tarihsel suçlarıyla yüzleşmekten kaçınan Türk Devleti, dünyada 30'dan fazla ülke parlamentosunun tanıdığı 1915 Soykırımı'nı inkar konusunda son dönem en arsız tavırları sergilemekten çekinmez oldu.
"Bu yönelim, başta Garo Paylan olmak üzere Türkiye Ermenilerini terörize etmenin yanında, diaspora Ermenilerini ve adalet arayışındaki diğer toplulukları da tehdit ve sindirme amacı güdüyor.
TIKLAYIN-Paylan: Biden değil Türkiye yüzleşmeli
Nefret suçlarına karşı hukuki önlem
"Ancak Hrant Dink cinayeti nasıl ki güdülen amacın tersine hizmet ettiyse bundan sonraki muhtemel saldırıların işlevi de farklı olmayacak, korkutulmaya çalışılan Ermeni toplumu ve diğer mağdur toplumlar daha da kararlı şekilde mücadeleyi yükseltecektir.
Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Belçika'da da gerçekleştirilen ve hedef kuruluşları ateşe verme gibi türleri de yaşanmış olan bu saldırılar, Avrupa hükümetleri ve AB kurumları tarafından kararlılıkla mahkum edilmeli, soykırım inkarcılığının ürettiği nefret suçlarına karşı hukuki önlemler alınmalıdır.
"Paramiliter güçler yasaklansın"
"1915 soykırımı Belçika'da kabul edilmiş olan inkarcılık karşıtı yasa kapsamına dahil edilmeli, üç hilal ve bozkurt sembollerini kullanan yapılar, onların türevleri ve iktidar partisinin Osmanlı Ocakları isimli paramiliter güçleri yasaklanmalı, illegal faaliyetleri de sıkı gözetim altına alınmalıdır.
"Bizler Türk devletinin çeşitli biçimlerde mağdur ettiği topluluklar olarak, aramızda tam bir dayanışmayla, bu tip saldırılar karşısında yek vücut olduğumuzu ilan ediyor, onların hedefindeki Garo Paylan'ı ve HDP'lileri savunmak için tüm demokratik güçleri dayanışmaya davet ediyoruz."
(RT)