"Bazı muhalefet partilerinin gerçekçilik zemininden uzaklaşmasını, öncelikle halkla buluşabilecekleri mecraları bir türlü yakalayamamalarına bağlıyorum. Millete daha iyisini vaat etmek, iktidarı daha iyisini yapmaya zorlamak, eksikleri işaret ederek eleştirmek yerine, bugün muhalefet ne yazık ki her konuda bir ret cephesi haline geldi."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Meclis Grubu’nda yaptığı konuşmada "Baykal’ın derdi gerçekler değil ki. Onun derdi kafa bulandırmak, temiz suya zehir dökmek. Başka işimiz yok dönüp dönüp seni mi yalanlayacağız" dedi:
"Milletin bütün su kaynaklarını kirletmeye çalışanların, kendilerine sormaları gereken basit bir soru var; o su kaynakları yarın, onlara da lazım olmayacak mı? Öyle zannediyorum ki, ‘ben kazanamayacaksam, herkes kaybetsin’ saplantısı, muhalefetin bu basit gerçeği bile görmesine engel oluyor."
Baykal: Erdoğan fütursuz, pişkin ve patavatsız
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'sa, Erdoğan'a "Başbakan artık fütursuzluğu, pişkinliği ve patavatsızlığı ölçü tanımaz hale getirmiştir. Pişkindir, fütursuzdur ve patavatsızdır" diyerek yanıt verdi:
"Oyla telafi edemezsiniz: Demokraside hiçbir iktidar kendi meşruiyeti ile ilgili tartışmaları anayasa ve hukuku değiştirerek ortadan kaldıramaz. Anayasa ve hukuk zafiyetlerini oy oranlarıyla telafi etmek mümkün değil. Türkiye'de işlerin iyi gidip gitmediğini görmek istiyorsanız Başbakan'ın asabı bozuk mu değil mi ona bakın. Eğer asabı bozulmuşsa, söylediği sözün nereye gittiğinin hesabını yapamıyorsa işler kötü gidiyor demektir. Bize yerli yersiz saldırılar yapıyor. 'Baykal sabah başka, akşam başka konuşuyor' diyor. Bir tane örnek göstersin."
Erdoğan: CHP'nin durumu "sürrealist" akımlar gibi
Muhalefetin, ilk olarak milletle, ikinci olarak da küstüğü gerçekler dünyasıyla barışması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Muhalefetin içine kapandığı vehimler dünyasından çıkma zamanı artık geldi" dedi:
"Çaresizlik ve umutsuzluğun ittiği bu fantastik dünya, sadece muhalefet partilerinin kendilerine değil, Türkiye’ye, millete, memlekete zarar veriyor. Ben hoşgörülerine sığınarak bu durumu, resim sanatındaki ‘sürrealist’ akımlara benzetiyorum."
"Baykal zaten gerçekleri aramıyor ki"
"Kapatma davasını Sayın Cheney’e şikayet ettiğimizi iddia ediyor. Baykal, kendisine bile yakışmayan bu iftirayı ilk ortaya attığında ABD sefareti kendi bakımlarından, Başbakanlık da yazılı bir açıklamayla bizim açımızdan bu iddiayı resmen yalanladı.
Peki, Sayın Baykal, bu gerçeği kabul etti mi, bununla barıştı mı, tezviratı bıraktı mı? Hayır... Çünkü aradığı zaten gerçekler değildi ki... Onun derdi, kafa karıştırmak, suyu bulandırmak, temiz suya zehir dökmek, atmak. (...) Başka işimiz yok, dönüp dönüp seni mi yalanlayacağız Sayın Baykal?" (GG)* Haberi ntvmsnbc.com ve Radikal gazetesinden derledik.