* KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’ın Yüksekova Haber’den Necip Çapraz’la dün yayımlanan röportajının devamı…
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Gülen Cemaati arasındaki gerginliklere değinen Cemil Bayık, gerginliğin temelinde dershane meselesinin değil, iktidar kavgasının ve uluslararası politikaların yattığını ileri sürüyor.
Seçimlere Kürt illerinde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), batıda Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile girileceğini ifade eden Bayık, Türkiye toplumunu kazanmak için HDP’nin önemine dikkat çekti.
“Kendi aralarında iktidar mücadelesine girdiler”
Bayık’ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
“AKP ile Gülen arasındaki çelişki hem iktidar kavgasından kaynaklanıyor hem de uluslararası güçlerden kaynaklanıyor. Bir dönem ittifak halinde yürüyorlardı. İktidar mücadelesi yürütüyorlardı. Bu mücadelede önemli ölçüde sonuç aldıktan sonra kendi aralarında iktidar mücadelesine girdiler.
“Bugün AKP, Ortadoğu’da, Suriye’de izlediği politikalarla ABD’nin, Avrupa’nın ve bazı Arap devletlerinin karşısına düşmüştür. Onun için Türkiye ile bu güçler arasında belli bir soğuma söz konusudur.
“Gülen Kürtlere yanaşıyor çünkü…”
“Gülen Kürt sorununun çözümüne kesinlikle karşıdır. Bu karşıtlığını yıllardır zaten televizyon dizileriyle işliyor. Son zamanlarda AKP ile kendi aralarında çelişkiler derinleştikçe bazı söylem değişikliklerine gidiyor. AKP’yi Kürt meselesinden vurmak istiyor. Sanki AKP Kürt meselesini çözmek istemiyormuş da kendileri çözmek istiyormuş gibi bir hava yaratarak buradan AKP’yi sıkıştırmak ve Kürtlerin desteğini almak istiyor.
“Çünkü Gülen örgütlenmesi esas Kürdistan’daki örgütlenmedir. Türkiye’de ciddi bir örgütlenmesi yoktur, çok zayıftır. Kürdistan bütünüyle Gülen’e teslim edilmiştir. Kürtlerin desteğini alarak AKP’ye karşı durmak zorundadır.
“Sorun adaylar değil partiler”
“Bu seçimler herkes açısından stratejik bir değer taşıyor. Eğer Kürtler oy oranlarını ve belediye sayılarını arttırırlarsa bu Önder Apo’nun ve Kürt toplumunun sorununun özgürlük temelinde çözümüne hizmet edecek. Eğer oy oranlarını ve belediye sayılarını arttırmazlarsa, AKP arttırırsa bu çözümsüzlüğün derinleştirilmesine, savaşa, Kürtlerin imhasına hizmet edecektir.
“Bütün Kürtlerin, adayları sorun yapmamaları gerekiyor. Adayların etrafında birleşip adayların kazanması kendilerinin partilerinin kazanması için olağanüstü bir çaba göstermeleri gerekiyor. Burada sorun adaylar değil partilerdir. Bunu bilmeleri gerekiyor.
“Türkiye toplumunu kazanmamız gerek”
“HDP’nin başarılı olmaması için çok büyük çabalar sarf ediliyor. Bazıları bunu bilerek yapıyor bazıları da bilmeyerek alet oluyor. HDP’nin başarılı olması demek, Türkiye toplumu içerisinde önderliğin, Kürtlerin, PKK’nin onay bulması demektir. Kürt sorununun çözümünün Türkiye’nin demokratikleşmesinin gelişmesi demektir.
“Bizim Türkiye toplumunu kazanmamız gerekiyor. Bu, HDP ile olacak. Biz Türkiye toplumunun zihniyetini değiştirmeden, Türkiye demokratikleştirilmeden Kürt sorunu çözümlenemez.
“Bütün Kürtlerin, demokratların, sosyalistlerin, çevrecilerin, akademisyenlerin, sanatçıların, yazarların kısaca AKP’den memnun olmayan herkesin HDP etrafında Türkiye’de birleşmesi gerekiyor.” (EKN)
* Röportajın tamamını okumak için tıklayınız