Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işıl Özgentürk, dün (30 Ağustos 2020) yayınlanan “Porno çukurunda debeleniyoruz” başlıklı yazısında Kürt kadınlarına yönelik sarf ettiği ayrımcı ve cinsiyetçi sözler nedeniyle sosyal medyada eleştiri konusu oldu.
Yazısında, 18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunarak intihara sürükleyen Uzman Çavuş Musa O.’ya yer veren Özgentürk, öğretmen bir arkadaşının Batmanlı kadınlarla ilgili anlattıklarını okuyucuya aktardı.
Suç duyurusu yapıldı
Batman Barosu Başkanı Hamit Çakan Özgentürk hakkında suç duyurusunda bulunulacağını açıklarken, Batman Basın Konseyi de Özgentürk’ün özür dilemesi çağrısı yapı.
Ayrıca AKP milletvekili Ziver Özdemir de Özgentürk hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama"suç duyurusunda bulundu.
Yazar Özgentürk ve Cumhuriyet'ten konuya dair henüz bir açıklama yapılmadı.
"Batman halkından özür dilesin"
Özgentürk’ün sözlerine yönelik sosyal medyadaki bazı tepkiler şöyle:
Gazetecilik, kaynağının her dediğini olduğu gibi köşesine aktarmak olmamalı, gazeteci de bir hukukçu gibi maddi gerçeği araştırmalı; ancak yazı tecavüz sanığı Musa Orhan hakkında yazılmasına rağmen bir yerden sonra bölge insanına yönelik üstenci ve vicdansız bir bakışa evriliyor.
— Erkan Şenses (@erkansenses) August 30, 2020
Batman’da kız çocuklarının mal gibi satıldığına ilişkin aşağılık bir yoruma yer veren Işıl Özgentürk’ü bir kız çocuğu babası olarak Batmanlılardan özür dilemeye davet ediyorum.
— Erkan Şenses (@erkansenses) August 30, 2020
Zaten buralara bir defa gelen herkes bizi bizden daha tanıyor. Hatta gelmeye de gerek yok, bir öğretmen arkadaştan bilgi aldın mı, doktora tezi bile yazarsın. pic.twitter.com/TsgqYjJ5zS
— İsmail Elik (@avismailelik) August 30, 2020
Işıl Özgentürk’ün bugünkü yazısından. bir arkadaşı “o bölgeyi” çok iyi biliyormuş ve böyle anlatmış. Hepimiz, ırkçı ve aşağılık bir tavırla anlattığınız “o bölgedeniz” ve buraları böyle aşağılıkça anlatmanıza izin vermeyiz.
— Rabîa Çetîn (@cetinrabiaaa) August 30, 2020
Masa başından yazar ancak bu kadar olunur! pic.twitter.com/N6sriJtxBu
Işıl hanımın Batman’la ilgili engin bilgilerine başvurduğu öğretmen bana ve sınıf arkadaşlarıma sopayla Türkçe öğreten öğretmen olabilir.
— Rengîn (@RenginErgl) August 30, 2020
Diyarbakırlıyım, ailemizde hiç erkek yok, 7 kız kardeşiz, hepimiz okuduk, istegimizle evlendik, istemediğimizi bıraktık. Her durumda da yanımızdaydı. Babam kızlarını insan yerine koymayanları insan yerine koymadı, bizlere kimseye eyvallah etmemeyi öğretti. Haberciliginiz batsın. pic.twitter.com/2NUVDLzZ8T
— Aysel (@heft_) August 30, 2020
Işıl Özgentürk'ün 'bir arkadaşım demişti' üzerinden sosyolojik tespit yapmaya çalıştığı oryantalist yazısını şaşkınlıkla okuduk!! Kendisini yabancısı olduğu bu toplumu tanımaya davet ediyoruz.Konu Musa Orhan' ın bir tecavüzcü olması ve de cezasızlık politikasıyla salıverilmiş + pic.twitter.com/QpOpIIHbOO
— Rosa Kadın Derneği (@rosakadinderne1) August 30, 2020
Başta suç duyurusu olmak üzere Batman Barosu olarak gerekeni yapacağız. https://t.co/ukiHxAZ1hd
— Hamit Çakan (@hamitcakan) August 30, 2020
"Tamam özür diliyorum"
Tepkiler üzerine facebook üzerinden bir açıklama yapan Özgentürk, "tamam özür dilerim" dedi ve ekledi:
”Tamam anlaşıldı. Batman halkından özür diliyorum. Batman kayyumla idare edilen bir kent değil. HDP orada kaya gibi sağlam. Kentte ve köylerde dağa çıkan hiçbir kız yok. Analar babalar önce kız çocuklarının okumasına önem veriyorlar. Üniversite okumamış genç kız yok. Herkes sevdiğiyle evleniyor. Tecavüz hiç yok. Kadın cinayeti hiç yok. Resmi kayıtlar yalan söylüyor hiç genç kız ve kadın intiharı yok. İnsanların bir eli yağda bir eli balda. İş için büyük kentlere gideni ara ki bulasın. Ben bölgede dolaşırken gördüğüm, duyduğum her şey yalanmış. Yeniden özür diliyorum.”
Özgentürk ne yazdı?
“Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir. O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı: ‘Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım alamazlar. Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır: Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur.”
(EMK)