Cumhurbaşkanı Sezerden davetiyelerdeki yanlışlığı bir an önce düzeltmesini isteyen Sarıgül, aksi halde milletvekillerini Cumhuriyet Resepsiyonunu boykot etmeye çağırdı.
Çankaya tüm topluma açık olmak zorundadır diyen Sarıgül, Cumhurbaşkanı Sezerin tavrının anayasal haklara,vatandaşlık hukukuna, insan hak ve özgürlüklerine, inanç, düşünce ve ifade özgürlüğüne, uluslar arası belgelere, Anadolu halkının örf, adet, kültür ve değerlerine, Cumhuriyet yönetiminin temel felsefesine aykırı olduğunu belirtti.
Kamusal alan kime ait?
Sarıgül, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Cumhurbaşkanı Sezer vatandaşlar arasında açık bir ayırımcılık yaptı; başörtülülerin Cumhurbaşkanı olmadığını ve başörtülülerin vatandaşlık haklarının bulunmadığını zımnen ifade etti. Onun için bu tavrın kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
* Çankaya köşkü Cumhurbaşkanının özel mülkü değildir; kamuya ait bir mekandır. Tam da bunun için, halkın bütün kesimlerine açık olmalıdır. Kamusal alan ne sadece devlete, ne de Kemalist aristokrasiye aittir.
* Cumhurbaşkanı Sezer, ancak özel alanlarda özgürlüklerin yaşanabileceğini belirtiyor, Cumhuriyet felsefesini içselleştirmediğini ele veriyor.
* Sayın Sezerin, kamusal alan kavramıyla ilgili hiçbir malumat sahibi olmaksızın, bu kavrama hukuki sonuçlar yüklemesi de yanlıştır.
* Bu durumda Sayın Sezer, aldığı maaşı başörtülülerin vergilerinden arındırmak zorundadır. Vergi mükellefiyeti, askerlik hizmeti gibi sorumluluklar söz konusu olduğunda, hiçbir şekilde muaf tutulmayan başörtülülerin özgürlüklerinden ve vatandaşlık haklarından böylesine mahrum bırakılmaları tam bir ironiye dönüşmüştür.
* Hak ve özgürlüklerin tanımı, devlet katında değil, birey ve toplum nezdinde yapılmalıdır.
Boykot çağrısı
* Milli iradenin keyfiyeti tartışılmamalıdır. Cumhuriyet tanımını; milli iradeden, demokrasiden, insan haklarından, evrensel hukuktan soyutlayarak Kemalizmin parantezine almak, çağdaş değerlerden uzak bir gericiliktir. Cumhuriyeti siyasal bir devrim olmanın ötesinde kültürel bir devrim olarak algılamak, kültürel oluşumların sosyolojik evrimini bilmemenin doğurduğu totaliter bir yaklaşımdır.
* İnsan hakları savunucuları olarak bizler, Sayın Sezerden temsil ettiği Cumhurbaşkanlığı sıfatına yakışır bir şekilde; hiçbir şekilde ayrımcılığa meydan vermemelerini, toplumun bütün kesimlerinin inanç, ifade ve diğer bütün değerlerine saygılı olmalarını, Cumhuriyeti ve onun kazanımlarını toplumun hiçbir kesiminden kıskanmamalarını, toplumsal gerginliğe sebep olmamalarını ve bütün bunların bir ifadesi olarak söz konusu davetiyelerde yapılan yanlışlığı ivedilikle düzeltmelerini bekliyoruz. Aksi halde bütün milletvekillerini resepsiyona katılmayarak boykota çağırıyoruz.