Bandırma'da önce Radyo Venüs'ün konuğu olarak canlı yayına katılan Güreli, ardından Bandırma Kültür ve Eğitim Vakfı Özel Lisesi (KEV) öğrencileri için düzenlenen meslekleri tanıtım toplantısında gazetecilik hakkında konuştu.
Güreli, son olarak da Bandırma Lions Kulübü'nün gecesine katılarak, yurttaşlık bilinci ve sorumluluğu hakkında görüşlerini açıkladı.
Güreli, toplantılarda yaptığı konuşmalarda, dünyada dört mesleğin, doğru ve dürüst yapılmaları durumunda en erdemli meslekler arasında yer aldığına dikkati çekerken, "Tüm mesleklere elbette ki saygımız vardır ama hukuk, tıp, öğretmenlik ve gazetecilik meslekleri doğru ve dürüst yapıldıkları takdirde dünyanın en erdemli meslekleridir" dedi.
Gazeteler için en önemli unsur olan haberin mutlaka tarafsız verilmesi gerektiğine işaret eden Güreli, köşe yazarlarının bağımsız ama taraflı olabileceklerini vurguladı.
Yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) basın özgürlüğünü tehdit edecek çok sayıda maddenin olduğunun altını çizen Güreli, şöyle konuştu:
"Yeni Basın Kanunu, çağdaş sayılabilecek bir düzeydeydi. Ama l Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCK, bu yasayı hemen hemen ortadan kaldırdı. Çünkü, yeni TCK'da, gazeteciler için her an cezaevine girme tehlikesi yaratabilecek, muğlak ye yoruma açık hükümler bulunuyor. Üstelik, cezalar çok yüksek. Oysa çağdaş, batılı ülkelerde gazeteciye hapis cezası yok. Bu nedenle yasanın ilgili maddelerin mutlaka yeniden değerlendirilerek, değişmesi gerekiyor. Çünkü demokratik rejimlerde basın özgürlüğü yaşamsal önem taşımaktadır. Siz, eğer basın özgürlüğünü engellerseniz, bu çok tehlikeli gelişmelere yol açar. Gerçeğin yerini fısıltı gazetesi alır ki, bu durum son derece sakıncalıdır. Çünkü basın özgürlüğü, gazetecilerin kişisel özgürlüğü değil, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkının kullanımının bir aracıdır."
Güreli, "Yabancıların Türkiye'de televizyon satın almalarına izin verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Yabancı sermayeye, Türkiye'de televizyon satın alırken, bu kuruluşun yüzde yüzünü satın alma hakkı verilmesini sakıncalı görüyorum. Çünkü bu durumda, yabancı sermaye, Türkiye'nin çıkarlarından önce, yabancı kamuoyuna seslenmeyi, onların çıkarlarını gözetmeyi uygun görecektir. Hatta misyonerlik faaliyetlerini bile örtülü olarak yapabilirler. Beyin yıkayabilirler. En etkili reklam olan gizli reklama başvurabilirler".(EÖ/EÜ)