Başbakan Binali Yıldırım bugün Gebze Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen Sanayi ve Teknoloji Zirvesi’nde konuştu.
“Türkiye'nin etrafında yaşanan savaş, belirsizliklere rağmen önüne çıkan engelleri birer birer aşarak bu günlere geldiğini” söyleyen Yıldırım konuşmasında özellikle ekonomik durumdan bahsetti.
“Ekonomik saldırıların da üstesinden geleceğiz”
Binali Yıldırım özetle şunları söyledi:
“Demokrasiye darbe vurmak isteyenler bunu başaramayınca bugünlerde ekonomi üzerinde yeni bir faaliyet içerisine girmiş gözüküyor. Milli irade, siyasi istikrarı azimle koruduğumuz gibi hiçkimsenin endişesi olmasın bu ekonomik saldırıların da üstesinden geleceğiz.
“Pazartesi günü bir teşvik sistemini kamuoyuyla paylaştık. Bazı bildik ekonomistler siyasiler bundan mutlu olmadı. 'Koca koca teşvik paketlerini yandaşlara veriyorsunuz' dediler. Bu kafayla hareket edenlerin bu ülkenin yönetiminde hiç ama hiç var olma şansları yok. Bunlar tamamen Türkiye'nin gerçeklerden habersiz olmak, bilgi olmadan bilgi sahibi olmanın getirdiği cehalettir.
“23 proje var, aç bak kardeşim neler var. Bunları yapmazsan gideceksin dışarıdan alacaksın. Dışarıdan alınca para, döviz, yerli kaynağını dışarıya transfer edeceksin.
“Artık teknoloji gerektirmeyen ürünleri herkes yapar. İşçilik maliyetleri bazı Uzakdoğu ülkelerde bizim 50 katımızdan daha ucuz. Aynı ürünü biz yaparsak rekabet şansımız var mı? Alın terinin yanına akıl terini de koymamız lazım, bilgiyi de koymamız lazım. Bilgiyi kullanan ve bilgiyi üreten ülkeler aradaki farkı açıyor, bilgiye erişemeyen ülkeler yarış dışı kalıyor. Bunu görmemiz lazım.
“Küresel finans piyasaları çalkantı içinde”
“2003-2017 arasında küresel kriz var. Dünyanın büyümesinin durduğu küresel ticaretin azaldığı bir dönem var. Küresel finans piyasaları şu anda çalkantı içinde, bir dalgalanma var. Neden? Çin ile ABD arasında başlayan bir ticaret savaşı, tabiri caizse birbirine kılıç çektiler.
“Buradaki ekonomik savaş küresel dengeleri de bozuyor. Şu anda böyle bir süreç yaşıyoruz. Bu hem ülke ekonomisini tek tek etkilediği gibi küresel belirsizliği de arttırıyor. Buna Ortadoğu'daki kimyasal silah kullanımı, o masum yavruların hunharca katledilmesini de koyunca küresel anlamda ciddi bir belirsizlik ve dalgalanma var. Türkiye de etkileniyor.
“Biz bütün bu belirsizliklerin göbeğinde yer alıyoruz. Bütün olayların merkezinde biz varız. Terör, savaş, göç hepsi burada. Milletimiz şunu bilsin biz bu süreçleri daha önce de yaşadık.”
“Birinci meselemiz ekonomiyi daha da büyütmek”
“Ekonominin bu kadar ısınması doğru değil diyorlar. Ne istiyorsunuz kardeşim. Bir şey söyleyin. Dolayısıyla bunlar siyasi mülahazalarla yapılan değerlendirmeler. Bizim bunlara itibar etmek değil, milletimiz için doğru olanı yapmaktır.
“Doğru bildiğimiz şey üretmek, istihdam oluşturmak, ürettiğimizi satmak ülke ekonomisine değer katmaktır. Türkiye ayaklarını yere sağlam basıyor. Bu istikrar, bu güven olduğu müddetçe küresel sermaye de özel sektörümüz de devletimizin verdikleri teşviklerle büyümemiz devam edecek. Birinci meselemiz ekonomiyi daha da büyütmek, reel sektöre gerekli desteği sağlamak.
“Yedi düvel üzerimize geliyor. Avrasya coğrafyasında öyle dik duruyoruz ki, Türkiye'ye bölgeye zarar vermek isteyen süper güçler de Türkiye'ye bakmaya başladılar. Bölgenin kaderinden kendimizi soyutlayamayız.”
“Canlarını sıkmaya devam edeceğiz”
“Üç terör örgütü ile aynı anda yurt dışı ve içinde mücadele ettik. Bugün ülkemizi terör belasını gündemin aşağılarına çektik. Bitti demiyorum. Bu mücadele de devam edecek. İnsanlar artık özgürce sokağa çıkıp bayrağını dalgalandırabiliyor. Cebine saklamıyor.
“Devlet otoritesi her şeye hakim. Nusaybin, Cizre buralar yeniden yapıldı. İnsanların gelecek planlarını yaptığını, gençlerin dağa değil geleceğe yöneldiğini görüyoruz.
“Bütün güzel şeyler olunca bundan rahatsız olanlar da oluyor. 'Bunların petrolleri yok doğalgazları yok. Terörle de içerde dışarıda mücadele ediyorlar. Biz her koldan diz çöktürmek için uğraşıyoruz ama ayaktalar' diyorlar. Canlarını sıkmaya devam edeceğiz.” (AS)
* Fotoğraf: Ergün Ayaz – Gebze / DHA