Haberin İngilizcesi için tıklayın
Başbakan Binali Yıldırım, gelirlerinin 15 Temmuz Dayanışma Kampanyası’na bağışlandığı ve CNN Türk, Kanal D, TV2, Euro D, CNN Türk Radyo ile Radyo D’den canlı yayınlanan programda, gazeteci Hande Fırat’ın sorularını yanıtladı.
Fırat’ın Cumhurbaşkanının ve kendisinin darbe girişimini akraba ve eş dosttan öğrenmesiyle ilgili “Net yanıt alabildiniz mi?” sorusuna Hakan Fidan’dan bu konuda yanıt alamadığını belirtti.
“Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanına sordum. ‘Yani bu nasıl olur’ dedim? ‘Başbakanın haberi yok, Cumhurbaşkanın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanının bilgisinin olması gayet doğal ama aynı zamanda Başbakana da söylemeniz gerekiyor çünkü siz Başbakana karşı sorumlusunuz bağlısınız.’ Tabii onun cevabını veremedi. Herhangi bir şey de söyleyemedi, doğrusu bu.”
Pazar günkü miting
Yıldırım’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Pazar günü 'Demokrasi ve Şehitler Mitingi' var İstanbul'da. Burada siyasi partilere de Sayın Cumhurbaşkanımız davet yaptı. CHP Genel Başkanı katılmayacak ama bir heyet gönderecek. MHP'den de bu akşam cevap geleceğini düşünüyor.
(Kılıçdaroğlu’nun kendisinin katılmaması sorusu üzerine) "Keşke kendileri gelseydi. Yani parti başkanları gelse, orada vatandaşa hitap etselerdi çok daha güzel birlik beraberlik görüntüsü olurdu ama en azından temsilci göndermeleri partilerinden, o da bir anlamda birliğe beraberliğe verdikleri önemi gösterir diye düşünüyorum."
İstihbaratta yeni çalışma
Yıldırım, yeni bir kanunhükmünde kararname hazırlığı olduğunu söyledi. Yeni kanun hükmünde kararnamenin MİT'in yeni yapılanmasına ilişkin olup olmayacağı sorulan Yıldırım, istihbaratla ilgili bir çalışmanın yapıldığını belirtti.
“Çalışma yapılıyor. Nasıl olacağı ile ilgili tam bir karar vermiş değiliz. Cumhurbaşkanımızla son olarak değerlendireceğiz ve ona göre karar vereceğiz. Bir dağınıklık var. Emniyet, Jandarma, MİT var...Yapacağımız yeniden yapılanma iç ve dış tehditleri aynı derecede ele alacak ve onlara yönelik etkin operasyonel tedbirler, istihbarata karşı koyma tedbirlerini içerecek. Gelişmiş ülkelerin sahip oldukları istihbarat altyapısı, bizim var tabi, ama önemli olan buradaki koordinasyonsuzluğu dağınıklığı ortadan kaldırıp, bilgi kirliliğine meydan vermeden, görev tanımlarını yeniden yaparak sağlıklı işlemesini sağlamak.”
“Bazı ülkelerde iç istihbarat ayrı, dış istihbarat ayrı. Bazı ülkelerde tek bir çatı altında koordinasyon var. Bazı ülkelerde 15 tane istihbarat örgütü var, mesela. Çok değişik örnekler var. Bir ülkeninki diğer ülkeye aynen uyacak diye bir kural da yok. Biz kendi ihtiyaçlarımızı, kendi gerçeklerimizi, bir de mevcut bugüne kadar birikimimizi de yok sayamayız. Kötü örneklerimiz de var iyi örneklerimiz de var. İyi örneklerimizi devam ettirip, kötü örnekleri işin dışına çıkarmak suretiyle sağlıklı yapıyı kurmamız lazım. İstihbarat işinde en önemli şey şudur, siz birilerini takip ediyorsunuz, dinliyorsunuz. Sizi kim kontrol edecek? Yani sizin yanlış iş yapmadığınızdan toplum nasıl emin olacak? Dinleyeni kim dinleyecek? Bu olmadıktan sonra istihbaratta her zaman sorun var demektir.”
Fidan’la çalışmaya devam etmek
Fidan’dan yanıt alamaması ile ilgili sorulan “Cevap alamadığınız bürokratla çalışmayı sürdürmekten yana mısınız?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Çok samimiyetle bir şey söyleyeyim, bizim için işlerin önceliği ve önemi var. Biz büyük felaketin eşiğinden döndük ve şu anda bununla ilgili yapmamız gereken birçok iş var. Bunları yaptıktan sonra geçmişe dönüp, nerede ne yanlış yapıldı, bürokrasi ne yanlış yaptı, bütün bunların özeleştirisini tabii ki yapacağız. Şu anda mücadele edeceğimiz tehditler ortadayken, kalkıp kendi içimizde bir zafiyete düşersek o da büyük bir yanlış olur. Bu bir kriz büyük, bir felaket arkasından sen görevini yaptın, sen yapmadın sen az yaptın gibi bir münakaşa, bir kavga o krizin doğurduğu sonuçların bertaraf edilmesine katkı sağlamaz. Aksine moral değerler tekrar dibe vurur ve başka bir krizle yüz yüze gelebilirsiniz. O yüzden şu andaki bizim önceliğimiz kişilerin hangi pozisyonda olduğu, neyi yaptıkları ne yapmadıklarından ziyade bu işle ilgili defetmemiz, temizlememiz gereken birçok konu var.”
Darbe girişiminde bulunanların yargılanması
“Hiçbir şey yanlarına kar kalmayacak. Ama şunu özellikle söylemek istiyorum. Adaletle davranacağız. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinde de yargısız infaz olmaz. Onlar yargısız infaz yaptı ama biz devletiz, bize yargısız infaz yakışmaz.”
"Bin 500 davam varmış, geri çektim"
Erdoğan'ın açtığı nhakaret davalarının bir kısmını geri çekme kararı sonrası Yıldırım da açtığı davaları geri çektiğini açıkladı:
“Ben de muhalefete yönelik davalarımı çektim. 3 lidere yönelik değil, yazar, gazeteci vesaire. 1500 davam varmış. Kimse ile davalı olmak arzumuz değil. Siyasetçi olmanın da bedeli var. Makamın itibarını korumak zorundayız. Dava açılacak bir olay olmaz diye ümit ediyoruz”.
Görevden alınanlar
Yıldırım, 62 bin 10 kişinin görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Bunlardan 58 bin 611'inin memuriyetlerine son verilmediğini, sadece açığa alındığını anlattı:
"Görevden çıkarılan, memuriyetten ihraç edilen sayısı 3 bin 499. Bunun da ağırlıklı olarak darbeye katılan subaylar, astsubaylar, rütbeli, rütbesiz silahlı kuvvetlerin asker elbisesini giymiş caniler, hainler. Bunu söylerken silahlı kuvvetlerle, bunları birbirine karıştırmasın vatandaşlarımız. Silahlı kuvvetler, ordumuz bizim gözbebeğimiz. Hz. Peygamberimizin adını vermişiz, 'Mehmetçik' demişiz. Onlara hürmetimizden dolayı, 'Peygamber Ocağı.' Yani 3-5 bu soysuzlar, bu darbe teşebbüsüne kalkıştılar diye Peygamber Ocağı ordumuzu, askerimizi şanlı tarihi olan silahlı kuvvetlerimizi bir kolayca, bunlarla eş değer tutmak büyük yanlış olur."
2010 KPSS iptali
"Burada bir yargı kararı var, yargı kararı da o mağdurlar tarafından açılan dava, 'Buradaki sorular çalındı.' diye. Neyse mahkemeler işte bu kadar sürmüştü, 2010, geldik 2016'ya, bunlar memuriyete girmiş toplam 86 bin kişi. Bunlar şimdi iptal olunca, bunun anlamı nedir? 86 bin kişi çıkarılacak demektir, başka bir tedbir olmasa çıkarılacak. Yani 'Mahkeme karar vermiş ama aradan şu kadar sene geçti, biz bir şey yapamayız.' deme şansımız yok. Ya bir yasa düzenleyeceğiz bu mahkeme kararını etkisiz hale getireceğiz ya da mahkeme kararını uygulayacağız, 86 bin kişinin iş akdini feshedeceğiz."
Öğretmen alımı
“Şu anda zannediyorum 20 binin üzerinde, 23 bin civarında öğretmen açığa alındı. Dolayısıyla ders sezonu da geliyor, okullar açılacak, öğretmen ihtiyacı var. Bu yüzden 15 bin öğretmen alınması konusunda Bakanlar Kurulunda bir karar aldık ve Milli Eğitim Bakanına gereğini yapması talimatını verdik.” (BK)
* Fotoğraf: AA