Haberin İngilizcesi için tıklayın
Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun yazdığı ve 1 Aralık’ta dağıtımına başlanan “Metastaz 2: Cendere” kitabına çok sayıda dava açıldı.
Kitaba açılan tüm davaların şikayetçileri avukat Ahmet Özel, avukat Mustafa Doğan İnal ve Antalya Savcısı Gürkan Kütük tarafından yapıldı. Odatv’de yer alan habere göre Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu şikayetler üzerine açılan 14 ayrı soruşturmada 4 farklı savcıya ifade verdi.
Kitaptan ve kitap hakkındaki haberlerden, yazılardan, televizyon programlarından yapılan şikayetler nedeniyle Barış Terkoğlu hakkında 95 yıla kadar, Barış Pehlivan hakkında 63 yıla kadar, toplamda 158 yıl hapis cezası istendi.
Ayrıca hakkındaki usulsüzlük iddiaları nedeniyle HSK'nın soruşturma yürüttüğü Savcı Gürkan Kütük ve yine iki avukatın şikayetleri nedeniyle 8 ayrı manevi tazminat davası da açıldığı öğrenildi. İki avukat, Cumhurbaşkanı'nın yanı sıra, Fettah Tamince gibi FETÖ davalarından soruşturulan isimlerin avukatlığını yapmalarıyla “Metastaz” kitabına da konu olmuştu.
“Basın özgürlüğü adına tarihi bir gün”
Soruşturma kapsamında iki gazetecinin avukatlığını yapan Ruşen Gültekin "Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan ile birlikte yazmış oldukları 'Metastaz 2:Cendere' isimli kitap ile ilgili onlara gelen çağrı kağıdı gereğince, iki dosya olarak düşündüğümüz savcılık şikayetlerinde ifade vermek üzere İstanbul Adliyesi Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı’na gittik. Basın suçları soruşturma bürosuna ifade vermek için gittiğimizde 4 farklı savcıdan toplam 14 adet soruşturma başlatıldığını ve bu dosyalar için de beklendiğimizi görünce çok şaşırdık. Müvekkiller Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu ile 2 dosya için gittiğimiz basın bürosundan toplam da 28 (14 farklı dosya) kez ifade vererek ayrılarak basın özgürlüğü kapsamında tarihi bir güne şahit olduk. Yine tarafımıza gelen tebligatlara göre kitap nedeniyle 8 farklı manevi tazminat açıldığını da öğrendik” dedi.
Gültekin “İstenen ceza miktarları verilen suç duyurularının birbirinin aynısı olması gözetildiğinde, bu suç duyurularının aslında basın özgürlüğünü kullanılmaz hale getirdiği açıktır. Bu şekilde onlarca yıl hapis istemli suç duyuruları yapılması hiç kuşkusuz hak arama hürriyetinin kötüye kullanılmasıdır” diye konuştu.
(HA)