Sınır ötesi harekatın başlamasının ardından, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Binasında bugün (19 Ağustos) basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya BDP Eşbaşkanlar Filiz Koçali ve Hamit Geylani, BDP milletvekili Gültan Kışanak katıldı. Açıklamayı BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş yaptı.
Demirtaş, açıklamanın başında yaşananların doğru değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi. BDP olarak çatışmanın olmadığı zamanlarda her zaman barış çağrısını yaptıklarını ancak buna kulak tıkandığını söyleyen Demirtaş, "biz tekrar tekrar çağrımızı yapacağız. Hep söylediğimiz şeyleri yeniden söyleyeceğiz" dedi.
"Hükümetin Fotoğrafı"
Ülkede yaşanan ölümlerin yüreklerini kanattığını ve bu ölümleri durdurmaktan daha önemli bir konu olmadığını söyleyen Demirtaş, "eğer hükümetin sözlerine inanırsak, çektiği fotoğrafı doğru kabul edersek barış umutlarını ertelemek zorunda kalırız" dedi.
Demirtaş şöyle devam etti: "2009 yerel seçimlerinden sonra siyaseti, barış sözünü ön plana çıkarmak için birçok barış etkinliği yaptık. Ancak Türkiye'de BDP'nin yaptığını görmek istemeyenler bizleri suçlamaya çalışıyor."
"Dokuz senedir tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP) sadece Kürt sorununa değil, hiçbir konuya, Ermenilere, başörtüsüne, Alevilere bir çözün sunmamıştır. Seçimlerden önce açılımdan söz ettiler, projemiz var dediler ancak bu projeye dair tek bir cümle ortaya çıkmadı."
"AKP, Kürt sorunu değil PKK sorunu vardır diyerek, çözümsüzlüğü zorluyor. BDP'nin meclise gelip AKP'nin aslında bir çözüm projesi olmadığını ortaya çıkarmaması için Blok vekilleri engelleniyor. Silvan sonrası AKP tarafından seçimden sonra hesaplanmış ve planlanmış bir süreçtir. Ellerinde bir çözüm projesi yok."
"AKP'nin dokuz yıl sonunda geldiği nokta, Kürt sorunun terör meselesi olarak görmek isteyen 12 Eylül 1980 anlayışıdır. AKP bu noktaya gelmiştir. Oysa terör isteyen, savaş ya da bölünmek isteyen bir halk yoktur, birlikte eşit ve özgür yaşamak isteyen bir halk vardır. Ölen askerlerin aileleri ve kamuoyu bunu iyi görmeli."
"Açık Müzakereler"
Tek yolun diyalog ve karşılıklı ateşkes olduğunu söyleyen Demirtaş, BDP'nin asla şiddet dilini kullanmadığını, siyaseti çözüm olarak gördüklerini belirtti. Demirtaş, seçim barajlarına rağmen seçime girdik, barış etkinlikleri yaptık. Blok her aşamada engellendi. Biz siyasetin dilini konuşuyoruz ama AKP savaşın dilini konuşuyor. Şiddetle arasına mesafe koyması gereken aslında hükümettir" dedi.
Demirtaş, hükümetin PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğünü kamuoyunun bildiğini söyleyerek "hükümetin bu müzakereleri yaptığını bilen insanlar AKP'ye oy verdiler. AKP seçmeni müzakerelere karşı değil" dedi.
"Bu sorunu bir haftada çözeriz diyen örgütün liderine ne cevap verdiniz? Bunu evladı askerde olan annelerin bilmeye hakkı vardır. Sorun bir haftada çözülebilecekken gençlerin ölmesi devam ediyorsa, bunu ailelerin sorma hakkı var. Bilgilenme hakkı anayasal bir haktır."
"Ne konuşuluyor, müzakereler nerede tıkanıyor ya da kim tıkıyor bunları hepimizin bilmeye hakkı var. İki aydır yedi kere avukatlarıyla görüşmesi engellenen PKK lideri Abdullah Öcalan'la yapılan müzakerelerin açık yapılmasını ve kamuoyunun bilgilendirilmesini istiyoruz."
Meşruiyet Sorunu
Barış dilini konuşmalarına rağmen, yöneticilerinin hapse atıldığı bir parti olduklarını söyleyen Demirtaş, "biz barışın dilinde ısrar ediyoruz" dedi.
"Devlet hepimizi yeniden tutuklayabilir, işkence yapabilir, operasyonlara devam edebilir. Bunu yapmaya gücü kudreti var fakat bunu yapmasının meşruiyeti yok."(GY/EA/ÇM)
* Fotoğraf: Çağlar Moğultay