“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları için tutuklanan dört akademisyen yarın ilk kez duruşmaya çıkarılacak. MİT TIR’ları haberleri nedeniyle yargılanan iki gazetecinin de üçüncü duruşması görülecek.
Sendikalar, öğrenciler, sivil toplum örgütleri iki duruşmanın aynı gün görüleceği gün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne davet çağrıları yayınlıyor.
Barış Bloku da “barışa ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak için” yarın saat 10.00’dan itibaren Çağlayan Adliyesi’nde olacağını duyurdu.
Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya 15 Mart’tan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı da 31 Mart’tan beri Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza verdikleri için “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklu.
MİT TIR’ları haberi nedeniyle üç ay tutuklu yargılanan Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün “casusluk” suçlamasıyla yargılanmaya devam ediyor.
“Akademisyenler umut yarattılar”
Barış Bloku, çağrı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ortadoğu coğrafyasında yıllardır yaşanan savaş, Haziran 2015 seçimlerinden önce Diyarbakır mitinginde patlayan bombalarla ülke sınırlarına taşındı ve Temmuz 2015 den itibaren de boyutlanarak her anlamda yıkım ve vahşet düzeyinde devam ettiriliyor.
“Demokratik çözümde ısrar ettiğimiz tüm sorunlar panzerler, tanklar, savaş uçakları, havan topları ve kimyasal silahlarla, inkâr ve imha siyasetinde ısrar ile bastırılmak isteniyor, on yıllardır uygulanan çözümsüz politikalar en vahşi biçimiyle yeniden uygulanıyor.
“İnsanlık dışı bu uygulamalara dur demek vicdanı olan her insanın en yaşamsal hakkı. Bu hakkını kullanan ‘Bu suça ortak olmayacağız bildirisini imzalayan akademisyenler’ barış isteyen halkların çığlığına tercüman olmuş ve umut yarattılar. Bu umudun yıkım ve imha siyaseti aktörlerinde yarattığı korku ise, akademisyenlerin onurlu duruşuna saldırı, cezai ve idari soruşturmalar, görevden uzaklaştırma, işten atılma, tutuklama, hücrede tutma, tecrit gibi uygulamaları beraberinde getirdi.
“Savaşın gerçeklerini ortaya çıkaranlar da tutuklandı”
“Sadece barış talebini dile getirenler değil savaşın gerçeklerini ortaya çıkaranlarda tutuklanmaktan ve yargılanmaktan kurtulamadı. Ülkeyi içte ve dışta savaşa sürükleyen iktidar gerçekleri açığa çıkaranları da hedef tahtasına koymuş Can Dündar ve Erdem Gül ‘ü yaptıkları haber nedeni ile tutuklattı.
“Anayasa mahkemesinin kararını dahi açıkça tanımayacağını söyleyerek tutuksuz yargılanmalarına dahi tahammülsüzlüğünü ortaya koydu. Ancak bu korku ve yıldırma politikaları ne akademisyenleri ne de gazetecileri yıldıramadı.
“Akademisyen ve gazetecilerin yanındayız”
“Akademisyenlerin ve gazetecilerin bu vahşet karşısındaki haklı ve onurlu duruşlarının daima yanında olacağız. Onlara karşı açılan savaş, barış ve demokratik çözüm de ısrar eden hepimize karşı açılmıştır.
“Hep birlikte diyoruz ki; bu yıkımı durdurun, akademisyenler ve gazeteciler aleyhine açılan davaları ve soruşturmaları ortadan kaldırın ve tutukluluk hallerine derhal son verin, görevden alınan akademisyenlerin görevlerine iadesine karar verin.
“Ülkeyi ortaçağ karanlığına gömme politikalarından vazgeçin, adil eşit bir barışın, demokratik toplumun, basın ve düşünce özgürlüğünün, haber alma hakkının önündeki engelleri kaldırın. Yaşatmaktan değil, öldürmekten korkun.”
“Çağlayan’dayız”
* Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Muzaffer Kaya ve Meral Camcı şahsında tüm akademisyenlerle dayanışmak, tutuklu akademisyenler serbest bırakılsın demek için;
* Can Dündar ve Erdem Gül ‘ün yanında olmak, yargılamayı durdurun derhal beraat kararı verin demek için;
* Basın özgürlüğünün, halkın haber alma hakkının, düşünce ve ifade özgürlüğünün ve demokrasinin olmazsa olmazlarından olduğu için;
* Keyfi tutuklama gözaltı ve ceza tehditlerinin son bulması için;
* Müzakere masasına dönün, içerde dışarda savaşa son verin, adil eşit onurlu barışın yollarını örün demek için 22 Nisan günü saat 10.00’dan itibaren Demokrasi ve Barış Nöbetinde Çağlayan Adliyesinde olacağız. Demokrasiden, özgürlükten, barıştan yana herkesi İstanbul Adliyesine, Çağlayan’a davet ediyoruz. (BK)