Bakanlar Kurulu, “Efemçukuru altın madeni” sahası için acele kamulaştırma kararı aldı; İzmirlilerin içme suyu gereksinimini yok saydı.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) dönem sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı "Hükümet, halkının ihtiyaçlarını mı yoksa çok uluslu şirketlerin çıkarlarına göre mi hareket ediyor? Bunun anlamı altıncı şirketlerin taşeronluğu" dedi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İzmir İl Başkanı İbrahim Akın "AKP hükümeti Küresel sermayenin gereksinmeleri doğrultusunda yasalar çıkartıp ülkenin yeraltı yerüstü zenginliklerini küresel sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor" diyerek tepki gösterdi.
Eldorado Gold, Tüzmen'e ne sordu?
Cangı'nın açıkladığı bilgiye göre Çamlı Barajı'na için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ÇED olumlu belgesi verilmemişti.
Ardından dünkü (3 Ocak) Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Efemçukuru Altın Madeni sahası içinde yer alan toplam 35 parselin Tüprag Metal Madencilik A.Ş. (Eldorado Gold) yararına acele kamulaştırılma kararı verildi.
Cangı kararın, Kamulaştırma Yasası’nın 27. maddesine dayandırılmaya çalışıldığını ifade etti, "Oysa Kamulaştırma Yasası’nın 27.maddesi '3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde' acele kamulaştırmayı öngörmekte. Diğer yandan, Maden Yasası’nın 46.maddesindeki olağan kamulaştırma dahi yeterli görülmemiştir" diyor.
EGEÇEP'in soruları şöyle:
- Efemçukuru yöresini yaşanmaz hale getirecek, İzmir’i susuz bırakacak, olan içme suyunu da kirletecek olan Eldorado Gold’un, madenin işletmesi yurt savunması olarak mı görülüyor?
- TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın ortaya çıkardığı, Kışladağ Altın Madenini işleten Tüprag’ın ana şirketi Kanada kökenli Eldorado Gold’un Başkanı Paul N.Wright’ın Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’e 8 Kasım 2007 tarihli bir mektubunda istediği randevu gerçekleşti de orada mı bu karar alındı?
ÖDP: Susuz kalacak İzmirlileri yok sayıyorlar
ÖDP İzmir İl Başkanı Akın "Hangi şart altında olursa olsun; İzmirlileri yok sayan yörede yaşayan yaklaşık 300 bin insanın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan bu alanın talan edilmesi ve küresel sermayenin yerli ve yabancı ortaklıklarına peşkeş çekilmesine seyirci kalmayacağız" diyor. (EZÖ/TK)