Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis grup toplantısındaki konuşmasında dün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmeye değindi.
Bahçeli yeni anayasa yazılmasının gerektiğini ancak başkanlık sistemine karşı olduklarını, anayasanın ilk dört maddesine de dokunulmaması gerektiğini belirtti.
"Önce mutabakat sonra yazıya dökülsün"
Bahçeli konuşmasından satırbaşları şöyle:
* Önce mutabakat sonra bunun yazıya dökülmesi gerekmektedir. Ne kadar kapsayıcı anayasa yaparsanız yapın uygulanmadıkça bir sonuç doğurmayacaktır. Anayasaların çağın ihtiyacına göre yenilenmesi zorunludur. Ancak yeniden yazıyoruz kisvesiyle karanlık ve kirli hevesleri hoş görmek vatana ihanetle eş değerdir. Türkiye yeni anayasa ihtiyaç duymaktadır. Parti olarak biz de olumlu ve sıcak bir tutum içindeyiz. Yeni anayasa beklentilerinin artığını biliyoruz.
* AKP ve CHP uzlaşmaya varmıştır. Dün bizimle yapılan görüşme son derece yararlı ve olumlu geçmiştir. MHP olarak yeni bir anayasa yapılması konusunda engel görmediğimizi, üzerimize düşeni yapacağımızı ilettik. Anayasa Hazırlık ve Uzlaşma Komisyonu'nun tekrar çalışmasında mutabık kaldık. Daha önce kabul edilen 60 maddede fikir birliğine vardık.
Anayasanın ilk 4 maddesimadde-1: Türkiye devleti bir cumhuriyettir |
"Anayasa'dan Türk'ün silinmesi milli bir izmihal"
* AKP heyetine çekincelerimizi açıkça dile getirdik. AKP sivil anayasa yapılmasını istemekte, başkanlık sistemini önermektedir. 1982 Anayasası'nda olduğu gibi sivillerin hazırlaması yeterli değildir. Halk oylamasında kabul edilmesi 82 Anayasası'nın sorunlu olduğu gerçeğini değiştirmemiştir. Yüksek bir katılım ve halk desteği ile yazılacak, kuvvetler ayrımını özümsemiş bir anayasa için mutabakat şarttır.
* Türkiye'nin kimliği anayasa ile değil, kültürel ve tarihsel mirasla belirlenmiştir. Kimliğimizi Türk milletinin özlemlerini yansıtmaktadır. Türk kimliğinin dışlanması PKK talebidir ve MHP'nin buna çanak tutması düşünülemez. Anayasadan Türk'ün silinmesi milli bir izmihlaldir. Herkes ayağını denk alsın. İlk dört maddenin tartışılmasına tahammül ve müsamahamız yoktur. Bizim görüşümüz nettir.
* Erdoğan yeni anayasa derken, asıl amacının başkanlık olduğunu gizlememektedir. 7 Haziran'da başkanlık vizesi vermeyen milletimiz fikir değiştirip 1 Kasım'da mı vermiştir, bu nasıl aymazlıktır. Başkanlık diye tutturan tek kişi Erdoğan'dır. Davutoğlu da gönülsüz şekilde, Erdoğan'ın koltuk sevdasına hizmet etmektedir.
"Neonazi avukatlığı yapsın"
*Suudi Arabistan dönüşü konuşan Erdoğan, gerçek niyetini ele vermiştir. Erdoğan Hitler'i örnek alıyorsa, gitsin neo-Nazilerin avukatlığını yapsın. Erdoğan'ın mizacıyla diktatörlük kaçınılmazdır. Almanya'ya yapılan adaletsizliği onarmak için Hitler de böyle yapmıştı. Stalin de yapmıştı. Tüm despotlar adalet dağıttığı sanmıştı, ama devletler dağıldı. Erdoğan'ın adalet dağıtmak yerine 17-25 Aralık'ın hesabını vermesi akla en yatkın yol ve önerimiz olacaktır.
* AKP zihniyeti bugün hata yaptığını görmektedir. Kandil'in TBMM'deki elebaşları özyönetim ilanı yapmıştır. Erdoğan'ın eyalet sismine karşı olmadığını da biliyoruz. Erdoğan PKK'ya federasyon sözü vermiş midir? Yaşadığımız bu süreç başkanlık sisteminin ön çalışması mıdır? Özyönetim bölünme, ayrılmadır, yılanın başı küçükken ezilmelidir. (NV)
Fotoğraf: AA/Mehmet Ali Özcan