Balıkesir Ayvalık'ın koruma statülerini değiştirerek yapılaşmaya açacak rapora karşı CHP'li Ayvalık Belediyesi ile AKP'li Balıkesir Belediyesi aynı fıkirde, ikisi de bu rapora karşı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2014’te “Doğal sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi” başlattı.
Bu çalışama kapsamında Türkiye, 22 bölgeye ayrıldı. İhalelerle özel şirketlere bölgelerdeki SİT’lerin gözden geçirmesi için yetki verildi. Bu şirketler, uzmanların olduğu ekiplerle bütün sit alanlarını dört mevsim boyunca izleyerek raporlar hazırladı.
İki belediyeden de itiraz var
Bu çalışmanın Balıkesir Ayvalık ayağında hazırlanan raporuna sivil toplum örgütlerinden ve Ayvalık ile Balıkesir Belediyesi’nden itiraz var.
CHP'li Ayvalık Belediyesi Bakanlık'a rapora katılmadıklarına dair görüşünü iletti. AKP'li Balıkesir Belediyesi Başkanı Edip Uğur da bugün Ayvalık Belediyesi'ne gelerek parkın imara açılmaması için Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık halkı ile aynı görüşte olduğunu söyledi.
Bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Tabiat Parkı’nı imara açmak istemesi halinde bile kendisine bunun sakıncalarını anlatacaklarını ifade eden Başkan Uğur, ama parkın içerisinde endemik bitki içermeyen kayalık ve verimsiz alanların da kullanılması gerekiyorsa, halkın kullanımına açılması gerektiğine de inandığını kaydetti.
"Bilimsel değil, rantsal"
Fotoğrafı büyütmek için tıklayın.
bianet'e konuşan Ayvalık Tabiat Platformu’ndan Şükrü Kaygısız, Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olan ve tamama yakını doğal sit alanı olan Ayvalık Tabiat Parkı’nın uzun yıllardır koruma statüsünün düşürülmeye çalışıldığını ancak mücadeleler sonucu mahkeme kararıyla bunu engellemelerine rağmen son raporun çok ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Kaygısız, söz konusu raporun bilimsel olmadığı,birbiriyle çelişen sonuçlar içerdiği, kimi özel mülk alanlarının korunduğu, Tabiat Parkının hiçe sayıldığı, uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan türlerin değerlendirilmediği, kent topoğrafyası ve peyzaj değerlerinin hiçe sayıldığı, sadece rant odaklı ve yapılaşmaya olanak sağlayan bir sonuç içerdiğini belirtti.
"Cunda'daki araziler çoktan satıldı"
Kaygısız’ın raporla ilgili eleştirileri şöyle:
“Ayvalık Tabiat Parkı, adaları, koruma altındaki kıyıları ve kenti çevreleyen yeşil bantı ile önemli Doğal SİT Alanlarını içinde barındırıyor.
“Ayvalık’ta çok sayıda sektörün gözü var. Otelciler, büyük müteahhit firmalar, kooperatifler. 2009 yılında Cunda’da büyük sermayeler geniş araziler aldı. Oysa oranın zeytini değerli değil. 1. derece doğal SİT alanına bu kadar para yatırmalarının nedeni hobi ile açıklanamaz. Bu araziler yerel halktan toplandıktan sonra bu rapor hazırlandı. Çünkü buraların yapılaşmaya açılması gerekiyordu.
“Değerlendirme yapılırken sadece mülk kriterleri gözetilmiş, başkaca bir kıstas yok. Yan yana adalardan bazıları korunurken bazı adaların SİT dereceleri düşürülmüş. Örneğin Yellice , Pınar, Hasır, Tavuk, Güvercin, Çiçek ve Çıplak Ada için koruma derecesi 1’den 2’ye düşürülmüş durumda.
“Raporda bilimsel gerekçeler yok. Sadece paftalar var neye göre yanyana arazilerde farklı değerlendirmeler yapıldığı belirtilmiyor.
“Ekosistemin parçalandığı, bir bütün olarak değerlendirilmesi gereken alanların parçalandığı, denizel ve karasal alanlar arasındaki kopmaz bağların görülmediği anlaşılıyor. Oysa doğal alanlar parça parça değil bir bütün olarak değerlendirilmeli." (NV)