Uluslararası hak kuruluşu Azınlık Hakları Grubu'nun (MRG), Türkiye'deki etnik, dinsel ve dilsel azınlıkların ülkede karşılaştıkları sorunları ve zorlukları çözümleyerek sergilemeyi amaçlayan raporu, "Ayrımcılığın üzerindeki örtüyü kaldırmak: Türkiye'deki azınlıklar" yayımlandı.
Raporun odağında, devletin azınlıklara yönelik politikalarında yer alan, varlığını hep sürdüre gelerek günümüze kadar devam eden ve azınlık haklarının daha da geliştirilmesinin önünde engel teşkil eden ayrımcılık yer alıyor.
Müzmin ayrımcılığın temeli: Milliyetçilik
Türkiye'de devlet ile azınlıklar arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan milliyetçilik, bu müzmin ayrımcılığın temeli olarak görülebilir. Ancak ayrımcılığın din, sınıf ve cinsiyet eşitsizliği gibi çeşitli düzeylerde sıralandığı, bağlam edindiği ve kesiştiği, sadece devlet-azınlık ilişkileri bağlamında değil, azınlıklar, azınlıklar arasında ve azınlık toplulukları içinde ve aynı zamanda egemen gruplarda ve gruplar arasındaki ilişkilerde de ortaya çıktığı unutulmamalı.
Rapor öncelikle Türk milliyetçiliğinin ayrımcılık uygulamalarındaki dışa vurumunu vurgulayarak Türkiye'deki devlet-azınlık ilişkilerinin kapsamlı bir çözümlemesini sunmakla birlikte, el alıp tartıştığı vakalar bağlamında ayrımcılığın çeşitli başka boyutlarını da vurguluyor.
Azınlık Hakları Grubunun işlevi
Azınlık Hakları Grubu (MRG), dezavantajlı azınlıkların ve genellikle yoksulların en yoksulları olan yerli halkların seslerini duyurabilmelerini sağlamak için 50'den fazla ülkede yaklaşık 150 ortağıyla dünya çapında kampanyalar yürütüyor.
MRG özellikle, "nüfusun geri kalanından sayıca daha az olan ve kimliklerini korumak ve geliştirmek isteyebilecek dezavantajlı etnik, ulusal, dini, dilsel veya kültürel gruplar"a yöneliyor.
MRG programları, yayınları, savunuculuğu, yargıdaki davaları, danışmanlıkları, eğitim ve öğretimi ve medyadaki faaliyetleri aracılığıyla, yaşadıkları topraklar ve konuştukları diller üzerindeki haklarını savunmak için çaba gösteren azınlıkları ve yerli halkları destekliyor. Onların yaşadıkları inançlara, sahip oldukları kültürlere, eğitim ve istihdamda fırsat eşitliğine ve kamusal hayata tam katılımıyla ilgileniyor.
"Türkiye'deki Azınlıklar" raporu
Bu çerçevede MRG'nin son raporu devlet ve azınlıklar arasındaki ilişkilerde ayrımcılığın arka planına ilişkin kısa bir açıklamayla başlıyor. Rapor, bu arka plan üzerinde Türkiye'deki etnik, dilsel ve dinsel azınlıkların güncel ve kapsamlı bir tablosunu sunmak üzere konusunu üç ana bölümde ele alıyor.
Birinci bölüm, ülkedeki azınlıkların karşılaştığı zorlukları ve ihlalleri daha iyi anlamak ve daha detaylı incelemek isteyenlere kaynak sağlamak amacıyla Türkiye'de ayrımcılık ve azınlık haklarının hukuki arka planını ortaya koyuyor.
İkinci bölümde ayrımcılığın toplumsal yaşamın farklı alanlarındaki tüm azınlık topluluklarını etkileyen yaygın ve temel bir sorun olduğu 6 Şubat 2023 depremlerinin etkisi de dikkate alınarak inceleniyor. Bu bölüm, gerçek hayattan alınmış hak ihlali örneklerini değerlendirerek çeşitli azınlıkların yaşar kalma ve kimlik mücadelesini açıklarken bu ihlalleri birinci bölümde açıklanan yasal çerçeveye yerleştiriyor.
Son bölümde ise Türkiye'deki pek çok azınlık için acil bir sorun olan ve onların kültürel olarak yaşar kalabilmeleri için gereksindikleri dil haklarına, özellikle de ana dil hakkına odaklanılıyor. Türkiye'de dil hakları, diğer azınlık haklarına göre daha sağlam bir hukuki temele sahip olsa da, ayrımcılıktan kaynaklanan pratik zorlukların ön plana çıktığı, süreğen bir mücadele alanı.
Son bölüm, Türkiye'de azınlıklara karşı ayrımcılığın doğasını dil hakları merceğinden gösteren ve azınlıkların kültürel varlıkları adına aşmaya çalıştıkları zorlukların altını çizen bir örnek olay incelemesi niteliğinde.
(AEK)