Avukat Uğur Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen cumartesi günkü Denizli mitinginde ayakkabı kutulu protestoda bulunduğunu, ardından koruma polislerinin bürosunu bastığını anlattı.
Radikal gazetesinin haberine göre, Başbakan Erdoğan Denizli mitinginin ardından 19:00 sıralarında valiliğe geçtiği sırada, Uğur Şimşek Konak İşhanı'nda bulunan işyerinden ayakkabı kutusu gösterip, aşağı bıraktı.
Şimşek, bu nedenle polisler tarafından bürosunun basıldığını ve gözaltına alındığını söyledi. Şimşek, yaşadıklarını önce Facebook'taki sayfasından duyurdu:
“Büroda ayakkabı kutusu var mı diye baktım. Daha sonra bir tane ayakkabı kutusu elime geldi. Ayakkabı kutusunu alıp salladım, gösterdim. Kaldırımda kimse olmayınca kaldırıma salladım. Sonra kar maskeli bir tane nişancı döndü bana ‘Seni gördüm’ dedi.”
“Zorla içeri girmek istediler”
“Kapının önüne çıktım, beklemeye başladım. Birden iri yarı üç beş kişi kapının önünde belirdi. Ben hemen kapıyı ittirmeye kalktım. Kapıyı zorladılar ve içeri girmeye kalktılar. Karga tulumba kollarımdan girip nereye götürüyorlardı bilmiyorum. Emniyete ya da karakola götürür gibi bir halleri yoktu.”
“Eşim ve çocuğum da buradaydı. Eşim fenalık geçirdi, yere düştü. Sonrasında arkadaşlardan yetişenler oldu. Daha sonda bekçi ve avukat arkadaşımız o esnada geldi. Denizli'nin kendi emniyet asayiş ekibi geldi. Onlar geldikten sonra bunlar olayın büyüyeceğini anlayınca dışarı çekildiler.”
Başbakandan şikayetçi
Şimşek, daha sonra karakola gidip ifade verdiğini belirtti.
“Başbakan ve korumaları hakkında benim konut dokunulmazlığımı ihlalden, ruh sağlığımın bozulmasından dolayı şikayetçi olacağımı bildirdim. Bunun için Cumhuriyet Savcılığına başvuracağım.”
Kutu da “gözaltında”
Pencereden sallayıp daha sonra kaldırıma attığı ayakkabı kutusunun da polis tarafından karakola götürüldüğünü anlatan Şimşek, “Suç eşyası olduğu için el koydular, daha sonra herhalde bize iade ederler onu” dedi.
Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan da, avukat bürolarının yasal güvence altında olduğunu belirterek, polisin elini kolunu sallaya sallaya giremeyeceğini, arama yapamayacağını söyledi.
“Bir avukatın bürosuna polis ancak baro temsilcisi ve Cumhuriyet Savcısı nezaretinde girebilir ve arama yapabilir. Bunun dışındaki her durum hukuksuzdur. Olayı haber alır almaz, bir baro temsilcisini büroya gönderdik. Ardından karakoldaki işlemlerin takibini yaptık. Sürecin bundan sonra da takipçisi olacağız.”
İkinci “kutu” baskını
Manisa Akhisar’da da Başbakan Erdoğan mitingde konuşma yaparken balkondan ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül’ün evi polisler ve başbakanlık korumalarınca basılmıştı. Gül olayı şöyle anlatmıştı:
“Balkondan, yanımda bulunan boş ayakkabı kutusunu elime alarak salladım ve oturdum. Bir iki dakika geçmeden evime korumalar ve polisler geldi. Ayakkabı kutusunu sallayanın kim olduğunu sordular. Ben olduğumu söyledikten sonra gözaltına alındım. Karakola götürüldüm. Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifadem alınarak serbest bırakıldım.” (AS)