Türkiye Barolar Birliği (TBB) de bugün 15.00’te, Ankara Adliyesinden Yargıtay Başkanlığı'na yürüyeceklerini açıkladı.
TBB, avukatları ellerinde Anayasa ve sırtlarında cübbeleri ile yürüyüşe çağırdı:
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasal düzeni açıkça ihlal eden kararı karşısında hukuk devletine sahip çıkıyor; tüm meslektaşlarımızı basın açıklamasına ve Ahlatlıbel Atatürk Parkı'ndan Yargıtay'a yapacağımız Hukukun Üstünlüğü yürüyüşünde buluşmaya davet ediyoruz.”
Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu da “Türkiye'nin dört bir yanından gelen baro başkanlarıyla ve avukat meslektaşlarıyla birlikte yürüyüşü yapacak, tepkisini gösterecek, eylemsellik sürecini gösterecek ve yargının hukuk tarihine sürdüğü bu kara lekenin bir daha yaşanmaması için mücadelesini ortaya koyacak” dedi.
Özel: Destek vereceğiz
TBB'nin duyurusunu X hesabından alıntılayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yürüyüşe destek vereceğini söyledi:
“Türkiye Barolar Birliği'nin düzenlediği 'Hukukun Üstünlüğü' Yürüyüşüne, milletvekillerimizle birlikte katılıp destek vereceğiz. Bu, Anasayal düzene karşı kalkışma girişimine tepkisini göstermek isteyen tüm Ankaralıları yürüyüşe destek vermeye davet ediyorum.”
TBB’den Yargıtay’a ziyaret
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, dün Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay Genel Sekreteri Fevzi Yıldırım ile Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci'yi ziyaret ederek, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkan ve üyeleri ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında gereğinin yapılması için başvuruda bulundu.
Görüşmeden sonra TBB Başkanı Sağkan, Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte bir basın açıklaması yaptı:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararının uygulanacağı merci ilk derece mahkemesi olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Anayasa Mahkemesi kararında açıkça yeniden yargılama yapılmasına, yeniden yapılacak yargılama neticesinde durma kararı verilmesine ve Can Atalay’ın tahliye edilerek hükmün infazının durdurulmasına karar vermiştir.
Bu uygulamaları yapabilecek olan makam Yargıtay değildir. Çünkü Yargıtay’ın 3. Ceza Dairesi daha önce dosya hakkında esastan karar vererek dosyadan el çekmiş durumdadır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi yetkisi olmayan bir konuda, Anayasaya aykırı, Anayasal düzeni de açıkça ihlal eden bir karara imza atmıştır.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyadaki durumu incelemeden, Anayasa Mahkemesi kararının gereğini yerine getirmeden dosyayı doğrudan Yargıtay’a göndermesi en büyük hata olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple öncelikle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve üyeleri hakkında disiplinel soruşturma için başvurumuzu gerçekleştirdik.
Daha sonra Yargıtay Başkanımızı, Başsavcımızı ve Genel Sekreterimizi ziyaret ettik. Yargıtay Başkanımız ve HSK Başkanvekilimiz, içerisinde bulunulan kaostan duydukları rahatsızlıkları ifade ettiler. Ayrıca, bireysel başvuru kurumunun gerçekten yurttaşlarımız için çok önemli bir kazanım olduğunu da ifade ettiler.
Yargının sebebiyet verdiği bir düğümü bir başkasının değil yine yargının ilgili kurumlarının çözmesi gerekir. Biz savunma makamı olarak yargının içinde bulunduğu ağır durumdan, yurttaşların hukuki güvenlikten tamamen uzaklaştıklarını hissettikleri bu ağır zaman süreçten bir an önce çıkılması için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
(AS)