Avrupa Konseyi Antikomünizme Havet Dedi!
Ancak aynı tasarı doğrultusunda konseye üye ülke hükümetlerinin benzer kınama kararları almasına yönelik tavsiye kararıysa gerekli üçte iki oyu toplayamadığından reddedildi.
Görüşmeler sırasında Birleşik Avrupa Solu Grubu ve Sosyalist Grup tasarıya karşı oy kullandı. Tasarının yeniden görüşülmesi için geri çekilmesi doğrultusunda Sosyalist Grup tarafından verilen öneriyse reddedildi.
Birleşik Avrupa Solu Grubu adına konuşan İsveçli parlamenter Mats Einarsson sözlerine "Komünist adı verilen partiler ve rejimlerce yönetilen devletlerde kitlesel insan hakları ihlalleri olmuştur. Bu kınanmalıdır. Tıpkı demokrasi, özgürlük, insan hakları, Hıristiyanlık ya da uygarlık adına gerçekleştirilen kitlesel insan hakları ihlalleri gibi" diyerek başladı.
"Ama" diye sürdürdü konuşmasını "burada oylayacağımız raporun, onu kabul edilemez kılan asıl sorunu, geçmişin zulmünü, idealleri bu suçların tam tersi olan bir ideolojiye, bir siyasal akıma saldırmanın, onu marjinalize, hatta kriminalize etmenin aleti haline getirmesidir."
"'Komünist' denilen rejimler başka Komünizm başka"
Einarsson, raporun komünist etiketi taşıyan rejimlerce işlenen insan hakları ihlalleriyle, bir siyasal akım olarak komünizm arasında yapılması gerekli ayrımı yapmadığını vurguladı: "Komünizm, 1848'de yayınlanan Komünist Parti manifestosunda dendiği gibi 'her bir insanın özgürlüğünün herkesin özgürlüğünün önkoşulu' olduğu bir toplumu hedefler. Tasarının gerekçesini okuduğumuzda bu karışıklığın kasıtlı olarak yaratıldığı açıkça görülüyor."
"Antikomünizm: Tuhaf bir mahluk"
"Komünizm birbirleriyle çelişik pek çok anlama gelebilir ama antikomünizm de tuhaf bir mahluktur" diyerek konuşmasını sürdüren Einarsson "antikomünizmin suçları"nı hatırlattı: "Antikomünizm özgürlük ve demokrasi savunucusu geçinir ama tarihe baktığımızda çok daha farklı bir tablo görürüz. Demokrasi uğruna mücadele eden kadınlı erkekli milyonlarca insan antikomünizm bayrağı altında hapse atıldı, işkenceye uğratıldı ve katledildi. "
"Diktatörlüğe değil proletaryaya karşılar"
Birleşik Avrupa Solu grup sözcüsü antikomünizmin hiçbir zaman diktatörlükleri ya da insan hakları ihlallerini hedef almadığını, hedefine hep solu, işçi hareketini ve kim kapitalizm ve emperyalizmi sorguluyorsa onu aldığını vurguladıktan sonra şunları söyledi: "20. yüzyılın antikomünistleri Sovyetler Birliği'ndeki sözümona 'proletarya diktatörlüğü'ne karşıydılar ama diktatörlük olduğu için değil, proleter olduğu için. Ne var ki, bunda komünistler de antikomünistler de yanılıyordu. Bunun proletaryayla hiçbir ilgisi yoktu. Gene de on yıllarca Sovyetler Birliği egemen sınıfların ebedi kabusu -işçilerin bir gün iktidarı ele geçirebileceği korkusu- oldu.
"Faşizme karşı komünistler savaştı"
Karar tasarısının gerekçesindeki "kimi komünist partilerin demokrasinin elde edilmesinde katkısı olmuştur" ibaresini de alaya alan Einarsson "ne kadar da cömertsiniz" dedi ve sordu: "1930'larda demokratik cumhuriyeti savunmak için İspanya'da hayatlarını verenler kimlerdi? Nazi istilasına karşı direnişi örgütleyenler kimlerdi? Savaş sonrasında İspanya, Portekiz, Yunanistan, Rodezya ve Güney Afrika'da Amerika Birleşik Devletleri'nin antikomünizm adına destek verdiği faşist rejimlere karşı savaşanlar kimlerdi?. Bugün 'teröre karşı savaş'ta liberallerin saldırısına uğrayan liberal ilkeleri savunanlar kimler? (Karar tasarısını kaleme alan) Göran Lindblad yanıtını bilir."
"Avrupa Konseyi kendi değerlerini savunmalı"
Solcu, sosyalist, sol sosyalist, yeşil ve komünist olarak adlandırılan eğilimleri bir araya getiren Birleşik Avrupa Solu grubunun "birleşik" olsa da "anonim" olmadığını belirten Einarsson "20. yüzyıl tarihi de dahil olmak üzere pek çok konuda aramızda görüş ayrılığı var," dedi. "Ama 36 üyemizin istisnasız tamamı, komünist olanlar da olmayanlar da, Avrupa Konseyi ilkelerini savunuyor.
"Sizden de komünizmi değil bu Asamble'nin değerlerini savunmanızı istiyorum."
Sosyalist Grup: "İdeoloji mahkum edilemez"
Einnarson'dan sonra söz alan Sosyalist Grup sözcüsü İspanyol parlamenter Lluís Maria de Puig de "tasarının totaliter komünist rejimlerin işlediği söylenen suçları kınamakla kalmadığını," söyledi.
"Bazıları bugün burada, aramızda olan özgürlük uğruna savaşmış kişilerin esin kaynağı bir ideolojinin lanetlenmesini gönül rahatlığıyla dinleyemeyiz," diyen Puig "altı sayfalık bir raporla bütün bir tarihsel dönem nasıl özetlenebilir" diye sordu.
Puig raporun, sadece geçmişte işlenmiş suçlara değil, Avrupa'ya, yaşamlarını Fransa ve İspanya direnişinde özgürlük uğruna feda etmiş insanları veren komünist ideolojiye de atıfta bulunan muğlak yönleri bulunduğuna işaret ettikten sonra "Orta ve doğu Avrupa ülkelerindeki dönüşümlerde komünistlerin oynadıkları roller"e de değindi.
Puig Sosyalist Grubun cinayetlerle ideoloji arasında bir ayrım yapmayan raporu bu haliyle kabul edemeyeceğini ve Siyasi İşler Komitesine geri gönderilmesini istedi.
"Ateş: Komisyona geri gönderilsin"
Taslağı Asambleye taşıyan Siyasi İşler Komitesi başkanı CHP Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş de Komite görüşünün sorulması üzerine "Bu konuyu görüşme fırsatımız olmadı. Ancak Mart'ta raporu yazmakla görevlendirilen Lindblad çalışmaya yaz başında başlamış. Asamble'nin kınama kararı için daha geniş bir mutabakat sağlamasında fayda var. Ama daha bu mutabakat oluşmadı" dedikten sonra raporun Komiteye geri gönderilmesi yönünde görüş belirtti.
Ancak basit çoğunlukla yapılan oylamada geri gönderme isteği reddedildi. (EK)