Avrupa Anayasasında Solun Etkisi Azalacak
Lemonde.fr sitesi, Fransa'nın bu tutumunun Avrupa topluluğu içerisinde ilk olmadığını, proje aşamasında da olsa, Ağustos 1954'te bir Avrupa Ordusu kurulmasını öngören Avrupa Topluluğu Savunması'nı (CED) reddettiğini hatırlatıyor.
Fransa'daki sonuçla bir durgunluğa girilmesi halinde Avrupa Birliği'nin yeniden harekete geçerek etkisini sürdürmede zorluk yaşayabilir.
Bugüne kadar 9 AB ülkesinin onayladığı AB Anayasası'nın, Fransa'daki bu halkoylamasından sonra, AB Anayasası'nı kabul etmesi beklenen Belçika'nın dışında 14 ülkede daha oylanması gerekiyor.
Fransa'daki oylama Hollanda'yı etkiler
Şimdi olağanüstü bir toplantı kararı alınmazsa, Avrupa'nın Anayasal iradesinin, Avrupa Konseyi Devlet ve Hükümet Başkanlarının toplanacağı 16 ve 17 Haziran günlerinde bir kez daha ortaya konulması bekleniyor.
Hollandalı seçmenlerin 1 Haziran'da (Çarşamba) yapılacak halkoylamasında AB Anayasası'na hayır demesi güçlü bir ihtimalken, Birlik kurumlarının amacı, Anayasanın 1 Kasım 2006 öncesi mümkün olduğunca fazla ülkede kabul görmesini ve İngiltere gibi bazı ülkelerin şimdiden bu iradeden uzaklaşmamasını sağlamak olacak.
Oylama süreçlerinin sonunda Birlik, Anayasa Antlaşması'nın Ek 30 Deklarasyonu'nu işleme koyabilir. Buna göre, "Üye devletlerden beşte dördü, ilgili Antlaşmayı onaylar ve bir veya birkaç ülke reddedilirse Avrupa Konseyi, soruna el atar". Bunun için demek ki, Anayasa oylamasının en az beş ülkede başarısızlıkla sonuçlanması gerekiyor.
Bundan sonra ne olabilir?
Birkaç varsayımdan söz edilebilir :
(*) Anayasa metninin sırf onaylamış ülkelerde yürürlüğe girmesi. Bu hukuki açıdan cambazlık gerektirir ama mümkün. Var olan bir birliğin yanında yeni bir birlik kurulur, eskisinin içi boşaltılır. Ancak Fransa'nın dışta tutulması düşünülebilir mi?
(*) Luksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker ve Konvansyonun eski Başkanı Valéry Giscard d'Estaing'in teklif ettikleri gibi, Fransa'dan Anayasayı yeniden oylaması istenebilir.
(*) Anayasa metni içerisinde Fransızları rahatlatacak şekilde bazı siyasi taahhütler metinden çıkarılabilir (kamu hizmet alanlarının korunması vs). Ancak Fransa'da hayırcı oyların fazlalığı bu seçeneği de yok ediyor.
(*) Son olasılık olarak, Anayasa metninin yeniden görüşmelere açılması. Burada da ortaya temel bir soru çıkıyor : Hangi "hayır" temel alınarak görüşmelere başlanacak? Solun mu, sağın mı, aşırı sağın mı? Nihayet kiminle bu müzakere yapılacak?
Süreç sosyalistlerin aleyhinde
Avrupa Birliği, 2006 sonunda, İngiltere Başbakanı Tony Blair dahil Avrupa'da beş sol hükümet iktidarda bulunacak. Almanya ve Polonya'da sosyalistlerin muhalefete gönderilmesi bekleniyor.
Anayasa paketinin yeniden tartışmaya açılması, bu açıdan, daha liberal bir Anayasaya doğru gidilmesine ve halı hazırdaki Anayasa içinde "hayır" diyen sosyalistlerin eleştirdikleri "piyasa ekonomisi"ne vurgu yapılmasına yol açabilir.(EÖ/EÜ)