Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Bölümü Başkanı Prof. Ahmet Atan’ın geçtiğimiz hafta sosyal medyada Ermeni, Rum ve Musevi’lere yönelik nefret söylemi içeren mesajlarına ilişkin bugün YTÜ’de eylem vardı.
Atan Gezi Parkı’na ilişkin mesajlarında Ermeni, Rum ve Musevi’lere karşı nefret söylemi içeren ifadeler kullanmış, cinsiyet ayrımcılığı ve şiddet vurgusu da mesajlarında yer almıştı. Atan, mesajlarını daha sonra “Sosyal Barışa Katkı Adına yapılan görüşmeler sonucu ikna olarak Gezi parkı ile ilgili tweetlerimi sildim” diyerek kaldırmıştı.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi meclisi çağrısıyla bugün YTÜ ana kapı önünde yapılan basın açıklamasına çeşitli üniversitelerden öğretim görevlileri, öğrenciler ve üniversite çalışanlarını da katıldı. Üniversite Emekçileri imzalı açıklamada “Atan’ın mesajlarını silmesinin yeterli olmadığını, kendisinden özür ve istifa beklediğimizi iletmek istiyoruz” denildi.
Eğitim-Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi’nin başlattığı Atan’ı özür dilemeye ve istifa etmeye çağıran imza kampanyasına ise beş bini aşkın imza ulaştı. Kampanya sürerken Şube, aynı zamanda suç duyurusunda bulunacaklarını da belirtmişti.
“Atan ırk ve cinsiyet ayrımcılığı yaptı”
Açıklamadan satır başları şu şekilde:
“Atan, Ermeni-Rum ve Yahudi nitelemelerini bir hakaret gibi kullanarak, Ermeni-Rum ve Yahudi yurttaşlarımızı topyekun suçlu ilan edip nefret suçu işlemiştir.
“Ayrıca eylemcileri 'soy-sop' araştırmasına davet ederek Nazi dönemine özgü uygulamaları hatırlatmıştır. Eylemcilerin hışmına uğrayacağını düşünerek 'pompalı tüfek' almayı düşündüğünü iletirken şiddete davetiye çıkarmıştır.
“Eylemi desteklemek üzere kırmızı giyen İtalyan kadın milletvekillerini 'geceliklerini çıkarmayı vakit bulamamışlar' diye aşağılarken, aynı zamanda tüm kadınları aşağılamış ve ırk ayrımcılığına, cinsiyet ayrımcılığını da eklemiştir.
"Abdülhamit döneminde yapılan bir gösteriye gönderme yapan mesajında, tarihsel malzemeyi tek yanlı ve dayanaksız şekilde kullanmış, anakronizmin eşsiz bir örneğini sergilemiştir.”
“Atan’ın sözleri ifade özgürlüğü kapsamında ele alınamaz”
“Elbette ki ifade özgürlüğü temel bir insan hakkıdır ve gerçek bir demokrasinin ayırt edici unsurudur. Ancak Ahmet Atan'ın sözleri, ırk ve cinsiyete dayalı ayrımcılık içerdiği ve şiddete açıkça davetiye çıkardığı için suç teşkil eder ve ifade özgürlüğü kapsamında ele alınamaz.
“Atan Musevi-Ermeni ve Yahudi yurttaşlarımızı rencide ederken Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak bizleri utandırıyor. Kadınları aşağılarken bizleri utandırıyor. Şiddete vicdansızca davetiye çıkarırken insan olarak bizleri utandırıyor.
“Bu nitelikte bir kişinin nasıl olup da üniversitede yer alabildiğini, hem de bölüm başkanı olarak görev alabildiğini merak ediyor ve sebebini Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne sormak istiyoruz.
“Ayrıca Sayın Ahmet Atan'a, bu ölçekte bir suç işlendiğinde, sadece mesajlarını silmesinin yeterli olmadığını, kendisinden özür ve istifa beklediğimizi iletmek istiyoruz.” (BK/HK)