Annan Raporu, Güvenlik Konseyi Onayı Bekliyor
Genel Sekreter raporunda, Güvenlik Konseyi'nden Kıbrıs'a silah sevkıyatının önlenmesi ve adada oluşturulacak yeni BM Barış Gücü operasyonlarının görev yönergesinin onaylanması için karar almasını istedi. Rapor, Kıbrıs'taki barış gücünün yeniden şekillendirilmesinin de aralarında bulunduğu bir dizi konuyu içeriyor.
AKEL ve Atina'nın "koşulu"ydu
Güney Kıbrıs'taki AKEL partisi daha önce raporun Güvenlik Konseyi'nce onaylanarak güvence verilmesi durumunda, referandumda "evet" diyeceğini açıklamıştı.
Aynı şekilde, Yunanistan hükümet sözcüsü Teodoros Rusopulos da Atina'nın Kıbrıs'ta ek garanti sağlayan her türlü girişimi olumlu karşıladığını bildirmişti.
Planın gereği
Annan raporunu, 31 Mart'ta tarafların davet edilmesiyle nihai hale ulaştırılan planın gereği olarak Konsey'e sundu.
Annan, Kurucular Anlaşması herhangi bir nedenle yürürlüğe girmezse, Konsey'den istenen kararlarının içinin doldurulamayacağını belirtti. Buna göre, Konsey'in alacağı kararlar, referandumların sonucuna bağlı; Kurucular Anlaşması herhangi bir nedenle yürürlüğe giremezse, Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararlar da geçersiz sayılacak.
Genel Sekreter raporunda, Güvenlik Konseyi'nin zamanında harekete geçerek Kıbrıs'taki halklara planın tümü ile uygulanacağı konusunda güvence vermiş olacağını da vurguladı.
Planın detayları
BM Kıbrıs Barış Gücü'nün dün yayımladığı basın bildirisiyle ana hatlarını açıkladığı raporda yer alan maddeler şöyle:
* Anlaşma, 40 yıldır Güvenlik Konseyi'nin gündeminde bulunan ve genel sekreterin barışçıl çabalarının en eski maddesini oluşturan tartışmayı çözmek için bir teşebbüstür. Anlaşmanın kabulü her ne kadar da Kıbrıs'ta yaşayanların karar vereceği bir konu olsa da uygulanması, bölgedeki uluslararası barış ve güvenliğin açıkça çıkarına olduğu gibi, genel sekreterin öncelikli sorumluluğu içerisinde yer almaktır.
* Kapsamlı çözümde yer aldığı gibi, Kıbrıs'taki yeni duruma dair konular üzerindeki anlaşma 29 Nisan 2004'te Yunanistan, Türkiye, Birleşik Krallık İngiltere ile Kuzey İrlanda ve Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından imzalanacaktır.
* Buna göre, kurucu anlaşma, 1960'taki ittifak ve garanti anlaşmaları yürürlükte kalıp aynı şekilde, konuya müdahil tarafların BM Anayasası'na ve uluslararası hukukun prensiplerine bağlılık çerçevesinde yeni duruma uygulanacaktır.
* Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk birliklerinin kaldırılması Yunan ve Türk birliklerinin geriye çekilip düzene sokulması, toprak ayarlamalarına maruz kalan bölgelerdeki birliklerin yeniden konuşlandırılması ve mayın temizlenmesi için detaylı olarak zaman çizelgeleri düzenlenmiştir.
* Anlaşma aynı zamanda düzenlemelere maruz kalmış topraklarının yönetimlerinin devredilmesi ile ilgili detaylı maddeler içermektedir.
* Kapsamlı çözümün içerisinde bulunan maddelerin ve zaman çizelgelerinin, özelikle güvenlikle ilgili olanlarının, tüm taraflarca adil bir şekilde gözlenmesi hayati önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Güvenlik Konseyi'nden talep edilen kararlar anlaşmanın genel çerçevesinin önemli parçasını oluşturmaktadır.
* Anlaşmanın, BM Anayasası'nın 2. maddesinde belirtildiği, anlaşmazlıkların barışçıl yollardan çözüleceği ve herhangi bir ülkenin siyasi bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşı tehdit oluşturulması ya da kullanılmasından kaçınılarak, BM prensipleri çerçevesinde uygulanacağına dair ek güvence verecektir.
* Konsey, kurucu anlaşmada yer aldığı gibi "iki tarafın da anlaşmayla ilgili belli başlı endişelerinin farkında olup, anlaşmada yer alış şekillerini onaylanması" için kurucu anlaşmayı desteklemeye çağrılmıştır.
* Planın açıkça bölünmeyi ya da ayrılmayı yasakladığı, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasındaki siyasi eşitliğin ve farklı kimliğin konsey tarafından tanınması ve resmi kayıtlara geçirilmesi özelikle talep edilir.
* Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs'a silah ihracatı ve ithalatını, ithal ya da ihraç edenin üzerine hukuksal yükümlülük yaratacak şekilde yasaklaması, silah ambargosunun planda öngörüldüğü gibi daha geniş askersizleştirmenin bir parçası olup, "bölgenin barış ve güvenliğine yönelen tehditlerin yok edilmesi ve kapsamlı çözümün etkili bir şekilde uygulanmasını güvence altına alınmasının" önemli bir faktörüdür.
BM Operasyon Gücü
* Rapora göre, genel sekreter tarafından önerilen yeni BM Operasyon Gücü şöyle oluşacak:
- 2 bin 500 askeri birlik (170 askeri gözlemci)- bugünkü sayının iki katı
- 510 sivil polis - bugünkü sayının on katı
- 240 birlik halinde polis- tamamen yeni oluşturulacak
- Önemli oranda uluslararası sivil personel, 200'ün üzerinde uluslararası kişi, yaklaşık olarak bugünkü sayının 10 katı
- Her iki toplumdan önemli oranda yerli personel
* Genel sekreter, süresiz olarak Kıbrıs'taki operasyona katılacak tarafların federal hükümet oluşturulana kadar, her iki oluşturucu devletin onayını alana, ya da aksi söylenene kadar orada kalmalarını emreder.
* Raporda da belirtildiği gibi, birlikler ada üstünde serbestçe dolaşıma sahip olup, önemli roller üstlenme kapasitesine sahip olmak ve zorluklar karşısında sağlam durmak zorundadır.
* Önerilen emir, herkesin ulaşabileceği www.annanplan.org' da bulunan plandakinin aynısıdır. Bu emir çok detaylı olup, aşağıda yer alan maddelerle ile ilgili sorumluluklar içermektedir:
- Planın birliklerin geri çekilmesi, yerel güçlerin dağıtılması ve polis aktiviteleri ile ilgili maddelerinin taraflarca uygulandığının izlenip onaylanması;
- Oluşturucu devletlerin birinden olan kişilerin diğer oluşturucu devletteki otoriteler tarafından, hukuk altında, adil ve eşit muamele görmelerinin garanti edilmesi;
- Toprak ayarlamalarını, transfer edilecek, düzene tabi bölgelerin sorumluluğunu üstlenerek, yönlendirmek.
* Rapora göre, toprak ayarlamalarına tabi bölgelerde, BM sorumluluk üstlendiği zaman, yerel görevlilere direktif verme yetkisi yanında gerektiği takdirde görev yapmalarını engelleme yetkisine sahip olacaktır. BM sivil polisi bu bölgelerde tam yetki sahibi olup, yerel polise operasyonel talimat verebilir. (BB)