Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara Barosu’nda LGBTİQ+ Hakları Merkezi, Baro Yönetim Kurulu’nun kararıyla 5 Aralık’ta kuruldu.
LGBTİQ+ Hakları Merkezi’ni Avukat Öykü Didem Aydın, KaosGL.org’tan Yıldız Tar’a anlattı.
Merkezin kurulması için çalışan avukatlardan Aydın, basında LGBTİ+’lara, LGBTİ+ avukatlara, LGBTİ+ örgütlerine ve bu alanda çalışan barolara dönük nefret söylemi içeren haberlerin ardından harekete geçtiklerini belirtti.
İzmir Barosu’nda da geçtiğimiz günlerde LGBTİ+ Hakları Komisyonu kurulmuştu.
“Ayrımcılık ve nefretten uzak varolmak”
Aydın, merkezin önemini ve yapacaklarını şöyle anlattı:
“LGBTİQ+ alanında çalışan avukatların, LGBTİQ+ müvekkillerine verdikleri hukuk hizmetinin kapasitesinin arttırılması, önyargılarından arınmaları ve kendi mesleki ilkeleri bakımından elzem olan farkındalık, bilinç, öykü alma hakimiyeti anlamında yetkinliklerinin geliştirilmesi açısından bu merkezin kurulması çok önemli.
“En az bunun kadar hatta belki bundan daha önemli olan ise LGBTİQ+ hukuk öğrencileri, stajyer ve avukatların kendi mesleki faaliyetleri açısından ayrımcılık, nefretten uzak bir şekilde onurla varolduklarını gösterebilmek.”
“Avukatların dayanışması çok önemli”
LGBTİ+ avukat, stajyer ya da hukuk öğrencilerinin de ayrımcılıkla karşılaştığını hatırlatan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
“Bazı barolarda trans arkadaşlarımızın kayıtlarının yapılmaması, hukuk öğrencisi arkadaşımız Efruz Kaya’nın diplomasını almak için mücadelesi, beden uyum sürecinde yaşadıklarını paylaşması gibi son dönemdeki ayrımcılıklar da bizi harekete geçirdi.
“Meslek örgütlerimizde LGBTİQ+ kişiler var ve dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Birisi staja kabul edilmediğinde, hukuk diplomasında trans kimliğine uygun değişiklik yapılmadığında ona kendi örgütü destek olmalı.”
Cinsiyetçiliğin barolarda da çok egemen olduğunu, avukatların yer aldığı sosyal medya gruplarında dahi ayrımcılık iklimini gözlemlediklerini vurgulayan Aydın, “LGBTİQ+ kişilerin kendi meslek örgütlerinde varlıklarını ortaya koyabilmesi, yine LGBTİQ+ alanında çalışan avukatların dayanışması çok önemli. LGBTİQ+ kişiler nefret suçları, nefret söylemi ve her alanda ayrımcılıkla mücadele ederken ister istemez avukatlarla muhatap oluyor. Yaşanan ayrımcılıkların pek çoğu yasa gereği de suç. Öyle olunca avukatın kapasitesi son derece önemli oluyor” ifadelerini kullandı.
“Kurumsal mekanizmalar önem taşıyor”
Aydın, barolarda LGBTİ+ adıyla komisyon ve merkezlerin kurulmasının çok önemli olduğunu da şu sözlerle anlattı:
“LGBTİQ+ alanı elbette bir insan hakları alanı ancak alanın kendine özgü sorunlarını spesifik olarak ele almak gerekiyor. Sürekli bir komitenin kurumsallığının bir örgütte önemli olduğu anlayışıyla yola çıktık.
“Bu kurumsallığın içinin şu anda nasıl dolacağını tartışacağız elbette ancak çerçevenin artık kapatılamayacak şekilde söylenmesi zaten örgüt tarafından çok önemli bir tanınma alanı.” (AS)